Babamla vedalaştıktan sonra bavulumu da alıp alt kata indim. Durumu iyi değildi. Finn dün gece babamızın ölümünü beklediğimizi söylemişti. Finn ve Mila ikilisine bakıp iç çektim.
"Seninle aynı evi paylaşmak güzeldi gerizekalı." deyip boynuma sarılan Mila'ya sarılarak karşılık verdim.
"Nasıl olsa okulda görüşeceğiz değil mi?" dedi. Başımı sallayıp tekrar sarıldım.
Ardından Finn'e doğru adım attım.
"Sana olan borcumu asla ödeyemem, en zor anımda yanımdaydın." dedim içten bir gülümseme göndererek.
"Bu evin kapısı sana her zaman açık olacak."
Mahçupça yüzüne baktım ve sarıldım. Austin köşeden bizi izliyordu. Yerdeki bavulu eline aldı.
"Ben bunu arabaya götüreyim."
Gözlerimle onu onayladım. Finn'den ayrıldıktan sonra ikisine de baktım.
"Birbirinize iyi bakın." deyip kıkırdadım.
Finn " O bende!" deyip göz kırptı.
İkisine de el sallayıp evin dışına çıktım. Austin her zamanki seksiliğiyle arabasına yaslanmış beni bekliyordu.
Gözlerimi gökyüzüne dikip ellerimi çenemde birleştirdim.
"Tanrım şunun güzelliğine bak! Yeniyor mu bu?" dedim şımarık bir sesle.
Austin güldü ve benim yine içim titredi.
"Evet, yemek serbest."
Bir kahkaha atıp boynuna sarıldım. Ayaklarımı yerden kesip beni etrafında döndürmeye başladığında ikimiz de kahkaha atıyorduk.
Topuklarım yere değdiğinde yüzümü avuçladı. Gülüyordu.
"Sen benim neşemsin ya." deyip alnımı sertçe öptü. Gülüp yanaklarımdaki ellerine öpücükler kondurdum.
"Artık sadece ikimiz varız güzelim."
Heyecanla başımı salladım.
"Austin seninle yaşayacağıma hala inanamıyorum! Şaka gibi. Hayatımın son bir yılı şaka gibi! Sen şimdi benim misin?"
Hızla başını salladı.
"Sabah kalkacağım sen, uyanacağım yine sen. Hep yanımda olacaksın."
Küçük bir sevinç çığlığı atıp yanaklarını sıktım.
"Hadi gidelim, hadi gidelim, hadi gidelim!"
Elimi bırakmadan arabanın kapısını açtı ve ben oturduktan sonra elimi bırakıp kapıyı kapattı. Arabanın önünden dolaşıp kendi koltuğuna oturdu.
"Bana kim olduğumu hatırlatıyorsun." dedi arabayı hareket ettirmeden önce.
"O ne demek öyle?"
Güldü.
"Senin sayende değişmiyorum, tek odağım sensin."
Tam konuşacaktım ki sözleriyle lafımı böldü.
"Seni senin beni sevdiğin kadar seni sevmediğimi düşündüğünü biliyorum. Ama öyle değil."
İstemsizce güldüm.
"İstesende benim kadar sevemezsin. Sana hissettiğim şeyleri tam olarak bilmiyorsun."
Arabayı sürmeye devam ederken afalladı. İlk defa böyle bir konuşma yapıyorduk sanırım. Erkekler sayılara pek önem vermezdi. Bakalım Austin testi geçebilecek miydi? Geçemeyeceğinden neredeyse emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Keep Calm And Love Austin Mahone (For Mahomies)
FanfictionBu satırlar yarım kalmış olan aşkımın kendi yazdığım sonudur. O benim sahip olduğum en güzel şey. Birlikte yaptıklarımıza değil, yapamadıklarımıza ah çektiğim keşkem, sevgisini ve içimi ısıtan gülüşünü hala bana en yakın hissettiğim, minik sevgilim...