Yine been :ddd çok uzun bir bölüm oldu buu :D okula gitmedim çünkü stresten dolayı çıkan saçma bi hastalık varmış onun için gidemedim hastaneden dönünce kalan vaktimdede bölüm yazdım işteeğ :d bölüm şarkısı eski biliyorum ama dün dinledim çok hoş geldi işte bununla okuyun :D son olaraak bölümü yorumlarını eksik etmeyen @dr_papyonlu'ya ithaf ediyoruum :D iyi okumalaar :*
'' Sen kimsin? '' Siyah maskenin altından gülüş sesi duyuldu.
'' Azrailin. ''
***
Mila'nın Ağzından:
Haykırarak gülmem bittiğinde parmağımı ona doğru kaldırdım.
'' Sen misin Azrail? Hadi ama çıkar şu lanet maskeyi! ''
Ve gülmeye devam ettim. Maskeli adam kazulet gibi dikilmeyi kesip bana doğru bir adım attı.
'' Şakan bittiyse eve geri dönebilir miyim? ''
Fakat beni yine siklemedi. Üzerime doğru bir adım daha attığında bende geri gitmiştim.
'' Manyak mısın korkmaya başlıyorum? ''
Bu sefer konuşmayı bırakıp eve doğru koşmaya yeltendim ki maskeli adam bir çırpıda bileğimden yakaladı.
'' İntikam. '' diye tısladı dişlerinin arasından. Ne intikamı? Neyin intikamı? Benim kimseye bir zararım yoktu ki.
'' Ya bıraksana kimsin sen çıkart şu sokuk maskey- '' diye cırlarken deri eldivenleriyle ağzımı kapattı. Konuşmaya çabalayıp ta acayip sesler çıkarmam da cabasıydı.
Yemyeşildi. Gözleri yemyeşildi. Çenesi maskenin altında bile kendini belli edecek kadar genişti.
Karnıma yediğim darbeyle hıçkırıkla içime derin bir nefes çektim. İşte bunu beklemiyordum. Kaçırması bile mantıklıydı ama beni burada öylece dövmesi saçmaydı.
Öyle sert vurmuştu ki ağzımdan kan geliyordu. Ben zorlukla geri adım atmaya çalışıyordum. Saçlarımdan yakalayıp diziyle sertçe tekrar karnıma geçirdi. Canımın hiç bu kadar yandığını hissettiğim olmamıştı. Ağzımdan yere damlayan kanlar ve acıyla çektiğim ya da çekemediğim nefesler boğazımda düğümleniyordu.
'' Na-ha-na-pıyorsun? '' Söylediğimi anladığından bile şüpheliydim.
'' Yapmam gerekeni yapıyorum. ''
Saçlarımdan tekrar sertçe kavrayıp başımı arkaya doğru çekti. Eliyle çeneme sert bir yumruk geçirdi.
'' Bı-bı-bırak. İm-dat. '' İğrenç kahkahasını attı.
'' Seni duyamazlar. ''
Boğazımdan tutup yere fırlattı.
Karnımı tekmelemeye başladı. Ne kadar tekme yedim bilmiyorum. Zaten gerisi boşluk gibiydi. Dayak yemekten, ağlamaktan, nefes alamamaktan vücudum uyuşmuştu. Vursa da hissedemiyordum. Yüzüme, kalçama, karnıma, sırtıma... Her yere. Acımadan vuruyordu.
Gözlerimi kapatıp işkencenin bitmesini beklemeye başladım.
Annemle mutlu olduğum günleri düşündüm.
Su içerken bardağı yere düşürüyordum. Annemin bana kızmasından korkuyordum. Fakat o kızmıyordu. Kırılan parçaları birlikte topluyorduk.
'Olur böyle şeyler bir tanem. Önemli olan temizlemesini bilmek.'
Böyle diyordu. Hatalarımı görmezden geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Keep Calm And Love Austin Mahone (For Mahomies)
FanfictionBu satırlar yarım kalmış olan aşkımın kendi yazdığım sonudur. O benim sahip olduğum en güzel şey. Birlikte yaptıklarımıza değil, yapamadıklarımıza ah çektiğim keşkem, sevgisini ve içimi ısıtan gülüşünü hala bana en yakın hissettiğim, minik sevgilim...