Keep Calm And Love Austin Mahone (For Mahomies)

Bölüm 30 | S*ktir.

Ballarrım 30. bölüme geldiik destekleriniz için teşekkürler ♥ Ha bir de multideki çalışmayıda @camsqueen61 yaptı teşekkürler! Ayrıca bu arkadaşı bu sabah Austin twitterdan takip etmeye başladı ve bu fazla heyecan verici! Twitter hesabı @austinismylove_ :d Herhalde yerinde olsaydım bütün gün ' Austin beni takip ediyor! ' diye anırırdım ama zaten kendisininde bundan farkı yok. Bense hala Austin'in mesaj kutusunu taciz ediyorum -_-  neyse iyi okumalaar ♥

Mesajı okur okumaz ayağa fırladım. Yok artık bu kadarınıda yapmazdı değil mi? Hemen cevap yazdım.

Sana neden inanayım ki?

Yatağa oturup kalbimin küt küt atmasını engellemeye çalıştım. Bir kez daha arkadaşımın zarar görmesini istemiyordum. Anında cevap geldi.

İşte benim kızım! Doğru Mila elimde değil. Ama karşımda Alex'iyle vedalaşıyor. Eğer hemen arka bahçeye gelmezsen gerçekten Mila'yı ele geçirebilirim..

Perdenin arasından dışarıya baktım. Mila ve Alex sarılıyordu. Gözlerim maskeli birini arıyordu fakat yoktu. Üzerime salaş bir hırka alıp kapıdan çıktım ve Mila'lara görünmeden arka bahçeye geçtim. İçimde garip bir şekilde korku yoktu. Şuan ölümden zaten korkmuyordum. Dediğim gibi hayata tutunmam için bir sebep kalmamıştı.

Islık sesi duymamla arkama döndüm.

Biri kız biri erkek baştan aşağı siyah giyinmiş iki kişi karşımda duruyordu. İkiside maskeliydi. Kötü olansa kızın omzunda tüfek vardı.

Gülümsedim. Ölüyordum yani.

Kız tüfeği bana doğrulttuğunda daha da gülümsedim.

'' Yaklaş. '' İnanmıyorum. Elinde ses değiştirme cihazı vardı. Onu ağzının yanına tutmuş öyle konuşuyordu. Bu yüzden sesi robot gibi çıkıyordu.

Onlara doğru yaklaşmaya başladım.

'' Kal orada. '' Dediğini yaptığımda kız tüfekten beni nişan almıştı.

'' Ölümden korkmuyorsun demek cici kız. '' Berbat bir kahkaha attım ve başımı salladım.

'' Yaşamak için bir sebep bulamıyorum sadece. '' deyip ellerimi iki yana açtım. Onunda ironik kahkahası kulaklarımda çınladı.

'' Demek onu ölümüne seviyorsun. Güzel. Beni de seveceksin. '' dediğinde orta parmağımı kaldırıp ona gösterdim.

'' Babayı alırsın. '' dediğimde tepki vermedi. Cebinden çıkartıp bana doğru bir Cd attı.

'' Al bunu, izle. Sanırım bunun içindekilerle sana istediğimi yaptırabilirim. '' dedi ve yanındaki kıza kafasıyla işaret verip yanımdan geçip gittiler. Ne yapmaya çalıştıkları umrumda değildi. Şuan tek isteğim Austin'in kollarının arasına girip boynunu koklamaktı. Yerdeki Cd'yi aldığımda telefonum çalmaya başladı. Cebimden çıkardığımda bu numarayı görmeyi beklemiyordum.

Güzel kıçlı Austin'im. 

Hala böyle kayıtlıydı. Açıp açmamak arasında kaldım. Sizce ne yaptım. 

Açtım.

'' Efendim. '' sesimin titremesine engel olmaya çalışsamda başaramamıştım.

'' Nasılsın? '' Ne? Nasılsın mı? Cidden mi?

'' Austin bak, bana acıdığın için beni aradıysan hiç- '' Lafımı kestiğinde susmak zorunda kalmıştım.

'' Hayır böyle bir amacım yok. Ben sadece şey için. Sesini duymak istedim. '' dediğinde benimle dalga geçtiğini düşünmeye başlamıştım. Bu yüzden telefonu kulağımdan uzaklaştırıp kapattım.