Aranızda gife aşık olan varmı? Sevdiğiniz bir şarkıyla okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalaar^^
Müdürenin az önce yaptığı konuşma adaya gitmekten vazgeçmek isteyen tarafımı tetiklemişti. Gittiğimiz yerin dağ başı olduğunu, tuvalet olmadığını ve çadırlarda kalacağımızı söylemişti. Eğer daha dikkatli bakıp afişi inceleseydim bu şartların orada da yazdığını görebilirdim ama maalesef bakmadım. Ve hatta gittiğimiz yer de kurtlar bile olabilirmiş o yüzden sürekli ateş yanacakmış. Keşke bu fikri ortaya atmasaydım. Lanet olsun.
Bizi kamp alanına götürecek olan otobüsler okulun bahçesine yanaşmaya başladığında Austin'in buraya doğru geldiğini gördüm. Yutkunup nefesimi düzgün tutmaya çalıştım.
Austin yanımıza ulaşınca Roy'a baktı.
"Onunla biraz konuşabilir miyim?" Roy başını sallayıp uzaklaştı. Austin'e döndüm.
"Ne var?"
Austin ciddi bir konuşma yapmaya hazırlanıyor gibiydi. Aptal çocuk. O kadar tatlıydı ki. O köfte dudaklarına yapışıp kanının son damlasına kadar emmemek için kendimi zor tutuyordum. Kolsuz tişörtünün altından belli olan o harika kaslarında parmaklarımı gezdirip her yerine öpücük kondurmayı ve upuzun kirpiklerini teker teker saymayı-
"Lys, sen beni dinlemiyor musun?"
"Ha? Ne olmuş?"
Yüzüme çapkın bir gülüş attıktan sonra konuştu.
"Sen hiç değişmeyeceksin, ne düşündüğünü biliyorum."
Başımı sallayıp kollarımı birleştirdim.
"Evet ne kadar aptal olduğunu düşünüyordum."
"Neden o zaman tanıştığımız gün giydiklerin üzerinde?"
Kaşlarımı çattım.
"Bakıyorum da hiçbir şeyi unutmuyorsun."
"Her neyse." Deyip ciddileşti yeniden. "Ben seninle şeyi konuşacaktım."
"Neyi?"
"Arkadaş kalalım, belli ki hep karşılaşacağız. Bence bizden iyi arkadaş olur. Var mısın?" deyip elini sıkmam için uzattı.
Gözlerimi büyütüp ağzımı şaşkınlıkla açtım.
"Şöyle mi? Hatırlıyor musun kanka nasıl öpüşürdük ama?!" dedikten sonra uzattığı elinin üzerine vurdum.
"Arkadaşmış, aptal!"
Sinirle yanından ayrıldım ve Roy'un yanına gidip otobüse bindim. Roy en arka koltuğa cam kenarına geçmişti. Onun yanına oturup sinirle nefes verdim. Dirseklerimi dizlerime koyup başımı ellerimin arasına aldım.
"Ne diyor?" Kafamı çevirip Roy'a baktım.
"Arkadaş kalmak istiyor."
"Sen ne dedin?"
"Tabi ki de hayır."
Kapıdan girenler yavaş yavaş yerlerine oturuyorlardı. Mila ve Alex önümüze geçtiler. Mila'yla el çarptık.
Austin ve Laurel otobüse bindiğinde sanki tek boş yer benim yanımmış gibi geldiler yanıma oturdular. En arka koltuktaki harika dörtlü! Laurel Austin Lys Roy!
Bir de resmen Austin yanıma geçmişti. Hayır Laurel'ı bilmesem bilerek yapıyorlar diye düşünecektim.
Roy bu durumdan rahatsızdı. Göz ucuyla Austin'e baktım. Laurel omzuna kafasını koymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Keep Calm And Love Austin Mahone (For Mahomies)
FanfictionBu satırlar yarım kalmış olan aşkımın kendi yazdığım sonudur. O benim sahip olduğum en güzel şey. Birlikte yaptıklarımıza değil, yapamadıklarımıza ah çektiğim keşkem, sevgisini ve içimi ısıtan gülüşünü hala bana en yakın hissettiğim, minik sevgilim...