KARANLIK SULARDA ⚓ - 12

137 9 8
                                    

Bağırmaktan sesim kısılana kadar bağırdım. Küfürler savurdum, yalvardım, ağladım, tehdit ettim ama sonuçta kapıyı kimse açmadı. Öfkeden ve hiçbir şey yapamamaktan köpürüyordum.

Eğer bu kapıyı açan kişi Silmy olursa gerçekten en sert yumruğumla tanışacaktı.

Kapıyı kimse açmadı. Boğazım acıdığı için ben de bıraktım.

En azından bir şeyler yapmış olabilmek adına aldığım tarih kitabını okumaya, coğrafya atlasını incelemeye başladım. Bulunduğum tutsak durum yüzünden odaklanmakta zorluk çekiyordum.

Uzunca bir süre sonra kapının önünde sesler duydum. Birisi şarkı söylüyordu. Biraz dikkat edince bunun Silmy'nin peltekleşmiş sözleri olduğunu fark ettim. Birkaç denemeden sonra kilidi sokabildi ve odanın kapısını açtı.

Ne yapacağımı bilemedim. Evet, yumruklarımla çok iyi arkadaş olacaklardı ama ayık olduğu bir zaman. Zil zurna sarhoştu ve kıyafetleri, saçları dağılmıştı. Doğrulduğum yerde ona öylece baktım. Bu haldeyken ona vursam da sabaha hatırlamayacaktı. Belki de o da bana vururdu.

Yanına gidip koluna girdim ve onu zorla yatağa yatırdım. Gülüyor, anlamadığım şeyler söylüyordu. Berbat kokuyordu.

Daha yeni dikkat ediyordum, sarışındı. Masmavi gözleri ona çocuksu bir hava katıyordu, o kendini kontrol etmezken.

Birazdan uyuyacağını bildiğim için benim bir türlü takmaya alışamadığım garip kemerin ondaki bir farklısını zorlukla çıkardım.

"Beni neden kilitledin?"

"Kilitlemeseydim gidecektin be güzelim. Hep yanımda kalmanı istiyorum, gitmeyeceksin değil mi?" Hıçkırıklarla ağlamaya başladı. "Gitme. Gidecek misin, gitme!"

"Tamam, bir yere gittiğim yok. Sus şimdi uyu tamam mı? Sabah sana sürpriz yapacağım."

"Sürprizlerden hoşlanmam," dedi kaşlarını çatarak. "Bana kimse sürpriz yapmaz. Yapanlar da hep kötü sürpriz yapar. Sevmiyorum onları."

Yaklaşık iki dakika sonra, konuşmasının ortasında uyuya kaldı.

Kalbim neden bu kadar yumuşaktı? Hemen içimde bir şefkat duygusu oluşmuştu, üstelik daha ses tellerimin acısı bile geçmemişken.

En azından onu güzelce azarlayacaktım. Nasıl beni burada kilitli bırakıp sarhoş olabilirdi? Odasını bulabildiğine şükretmeliydik.
Peki Jack'e ne oldu?

Gece hastanede mi kalacaktı? O kadar kötü müydü durumu? Çıktıysa nerede kalacaktı? Onu nasıl bulacaktım?

Yan odayı kiraladım ve aldığım tek tük eşyaları oraya taşıdım. Yatağa yatar yatmaz uyudum.

....

Sabah gözlerimi açar açmaz kapkara gözlerle karşı karşıya geldim. Korkuyla küçük bir çığlık atınca bir el ağzımı bastırarak kapattı.

"Şşşş. Konuşmak yok."

Beni bırakması için çırpındım ama diğer eliyle omzumdan bastırarak beni yatağa sabitledi.

Gözlerim korkudan kocaman olmuştu, nefes nefese kalmıştım. Bu benim odama nasıl girmişti ki?!

"Şimdi elimi çekeceğim, çığlık atarsan hoş şeyler olmaz."

Elini temkinli bir şekilde ağzımdan çekti.

"Odama nasıl girdin?"

"Çok zor olmadı. Buranın sahibi eski bir dostum."

KARANLIK SULARDA ⚓ (FİNAL OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin