KARANLIK SULARDA ⚓ - 31

44 5 0
                                    

Karşımdaki taştan kale büyüklüğüyle beni korkutuyordu. Dört silindir kuleli, ağır oymalı demir kapılı, yer yer çatlamış, rüzgar ve yağmurla aşınmış gri duvarlarıyla karşımda duruyordu Kraliçe Dorothy'nin kalesi. Mazgallı siperlerde gri örgü zırhlı okçular ve arbaletçiler etrafı ve olası saldırıları gözlüyor, duvarlarda devriyeler geziyordu. Kulelerin tepesinde, armasında kayaların arasında oturan ve saçları kızıl  yılanlardan oluşan bir deniz kızı işlenmiş sancaklar dalgalanıyordu.

Kalenin etrafındaki geniş bahçenin hemen dışında Jack'le birlikte durmuş sessizce kaleyi izliyorduk. Çuha son zamanlarda yaşadıklarından dolayı yorgundu ve onu gemiye bıraktıktan sonra adayı dolaşmaya karar vermiştik.

"Biraz korkutucu görünüyor," diye mırıldandım.

"Korktuysan sana sarılabilirim," diye yarım bir gülümsemeyle bana baktı Jack. Gözlerimi devirip arkamı döndüm. Ve yapmasa şaşıracağım bir şekilde bir kolunu belime sardı.

"Çok cıvıksın Jack."

"Bunu bir iltifat olarak alıyorum güzelim."

"Değildi."

Beni dinlemeden öne çekiştirerek yürüttü.

"Burada bildiğim güzel mekanlar var, gitmek ister misin?"

"Seninle o kokuşmuş meyhanelere gelmeyi ne kadar çok istediğimi bilirsin ama önce bir banyo yapmalıyım çünkü gemide pek fırsatım olmuyor."

Temizlik ihtiyaçlarımızı giderdikten sonra gittiğimiz mekan beklediğimden daha güzeldi ve içeride kadınlar da vardı ama nedense erkek sayısı biraz azdı. Köşedeki bir masaya oturduk ve içecek bir şeyler söyledik.

"Sanırım bu adadan hoşlandım," dedim Jack'e ve tek kaşını kaldırarak şaşkın bir ifade takındı.

"Dur tahmin edeyim. Yöneticisi bir kadın olduğu ve buralarda kadınların da takılabildiği için değil mi?"

"Olabilir," diyerek kıkırdadım ve elini sol göğsünün üstüne koyduğunu göz ucuyla fark ettim.

Ona baktığımda yüzünde karmaşık bir ifadeyle bana bakarken buldum.

"Ne oldu, iyi misin?"

"Kıkırdamanı daha sık duymak istiyorum."

Elini uzatıp elimi tuttu ve hızla atan kalbinin üstüne yerleştirdi. Kalbimin teklediğini hissettim ve Jack üstüme eğilince beynimde tehlike çanları çalmaya başladı. Panikle loş ışığın ve sesli müziğin altında bakakaldım sadece.

Aramızda bir santim kaldığı sırada durdu ve kaşlarını çattı.

"Seni öperken gözlerini kapatır mısın, böyle seni zorla öpüyormuş gibi hissediyorum."

Kapatma kapatma kapatma.

Gözlerimi kapattım.

Dudakları dudaklarıma değerken vücuduma tatlı bir sıcaklık yayıldı ve nefessiz kaldım.

Kes şunu aptal! Sana yaptıklarını hatırla!

Sonra, sanki bir anda Jack kayboldu. Gözlerim kapalı halde hissettiğim bu dudaklar bir anda o kadar tanıdık, o kadar özlediğim dudaklara dönüştü ki sanki büyülendim. Kendimi uyarmasam neredeyse Savaş, diye mırıldanacaktım.

Kendimi ona karşılık verirken buldum bir anda. Bir eli saçlarımdaydı ve...

"Katılmam sorun olmaz diye düşünüyorum."

Elektrik çarpmış gibi sıçrayarak geri çekildim ve davetsiz misafirimize çevirdim gözlerimi. Jack de gözlerini kısmış, düşmanca bir tavırla süzüyordu karşımızda eğleniyormuş gibi görünen esmer adamı.

KARANLIK SULARDA ⚓ (FİNAL OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin