All Of Me / NH

5 ~ Thank You

Tamamen hayallerim. Bu hikaye tamamen ben ve hayallerim. Tabikii Niall ile yaptığı bir kaza sayesinde tanışmayı istemezdim ama tanıştığımda bunları yapmayı isterdim. We The Kings-Sad Song şarkısıyla okuyabilirsiniz. Bahsettiğim Niall videosu YouTube'dan kaldırılmış sanırım, ben önceden indirmiştim ve gerçekten her gece izliyorum neredeyse. İçimde öylesine bir aşk var ki... Anlatılamaz. Yorum yaparsanız sevinirim. 

İyi okumalar!

Niall uyandığından ve benimle konuştuğundan beri, titremek dışında bir de onun kişiliğini anlamak ve hakkında bilgi sahibi olmakla uğraşmıştım. Tabikii onun hakkında birçok bilgiye sahiptim ama hepsi medyanın yansıtmasıydı. Burada ise onun gerçekten nasıl biri olduğunu görebilirdim. Ve şimdiden onun hakkında fikirlerim vardı. 

Bir; Kibar biriydi ve insanların önünde ağlaması hoşuna gitmiyordu.

İki; Yorgun olsa bile sürekli gülümseyerek beni kendine tekrar tekrar aşık edip, kalbimin yerinden çıkmasını sağlıyordu.

Üç; O kesinlikle çok zekiydi.

Gerçekten, güzel rol yapabildiğimi sanıyordum. Yani burada olduğum şu hafta boyunca tek yaptığım, duvardan duvara geçip Maura'nın gitmesini falan beklemekti. Ardından içeri giriyor, Niall'ı izliyor ve sonra odalardan birine gidiyordum. Doktorlara yakalanmayacak kadar az etraftaydım. Kimse benim buradan olmadığımın farkına varmamıştı. Ta kii sevdiceğim uyanana kadar. Uyanmış, bu hasta haliyle benim buraya ait olmadığımı düşünmüştü. Bu durumda beni de düşünmüştü. Yani kafasını benimle kurcaladığına göre kesin bana aşıktı ve açıklamaya korkuyordu. Ah benim Romeo'm! Sen istersen ben senin için dağları bile delerim! Evlenmek istediğini yeter ki söyle, anında cevabım hazır!

"Deniz, cevabını bekliyorum."

Aşık olduğum sese heyecanla bağırdım.

"Evet Niall! Evet, evet, evet, binlerce kez evet!" 

Niall'ın bana attığı garip bakışlarından, hayal dünyamdaki evlilik teklifine dıştan cevap verdiğimi anlamıştım. Rezillik! Saçlarım kısa olduğu için beyaz tenimin kırmızıya dönmesini gizleyemiyordum. İnsanlar beni mutlu eden bir şey söylendiğinde, heyecanlandığımda, sinirlendiğimde, rezil olduğumda hemen kıpkırmızı olurdum. En nefret ettiğim özelliğimdi bu sanırım. Beyaz bir tenim olduğu için kızarmam fena belli olurdu. Kıpkırmızı olmama hafifçe kıkırdadı.

"Benden çok kızaran birileri olduğunu görmek beni mutlu etti."

Kızarmam Niall'ın gülmesini sağlamış ve onu mutlu etmişti, öyle mi? Pekala artık bu özelliğimden nefret etmiyordum. Neye cevap beklediğini hatırladığımda hafifçe boğazımı temizledim ve mavilerine baktım. Kalp atışlarım gözlerimiz buluştuğu anda hızlanırken (sevdiceğim aklıma geldi bütün ilhamım kaçtı aq) (on dakika aşk acısı çekip geldim ehehehe) derin bir nefes aldım. Hala nefessiz kalmamış olmam bir mucizeydi sanırım. Beynimde ne diyeceğimi tartarken, sonunda her şeyi doğru anlatmaya karar vererek dudaklarımı araladım. 

"Ben kimim? Ben Deniz'im. Kısaca özetleyeyim, Directioner'ım. On sekiz yaşımdan beri, sana aşığım. Ondan önce de tanımıyordum ne yaparsın cahillik. Resmen üçüncü yılınızdan bir ay falan önce tanıdım sizi düşünebiliyor musun? Neyse işin kısacası, on sekiz yaşından beri seni sevdim ve iyi olmadığını duyunca evden kaçtım. Ş-şey öyle gözlerini büyüterek bakmasan o-olur mu? Mavilerin öyle çok belli oluyor da. Tıp ikinci sınıf öğrencisiyim bir de yani bilmek istersen. Yirmi yaşındayım. Taliplerimi bekler- ya çok pardon ben biraz heyecanlıyım da."

Susup gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldığımda güzel kahkahası kulaklarıma ulaştı. Bu görüntüyü kaçırmamak için hızla gözlerimi açtığımda, öldüm sandım. O gerçek miydi? Cidden bu nasıl bir şeydi böyle? Kafasını hafif öne atmış gülerken, ağzı açılmış gözleri kısılmıştı. Gözlerinin yanı kırışmışken, çıkan ses yorgundu. Bir de bu yorgun kahkahası, Allah'ım sen bana yardım et! Gözlerimi büyüterek onu izlerken öylece donmuştum. O gerçekten mükemmel gülüyordu. Sanki bu dünyadan değil gibiydi. Hadi ama, kim anırırken tatlı olur ki? Niall mükemmeldi işte. Bir an öylece durdum. O gerçek miydi? Yoksa ben şizofren falandım ve onu hayal mi ediyordum? Sonunda gülmesi durduğunda geriye yaslandı ve bana baktı.