11 ~ Diana

1.3K 125 30
                                    

Bugün hala yaşıyorsam, bu Niall sayesinde. Onun kriz geçirdiğim anlarda yanımda olması sayesinde. Uzun yazıyı buraya yazmayacağım. Ne de olsa Niall okumuyor değil mi? Ona aşkımı twitter'dan anlatıp fark etmesi için çabalamak daha mantıklı geliyor bana. Zaten aşkımı anlatabilecek olsaydım, destan yazılırdı. Sizden tek bir ricam var, liveforniall8 hesabının sabitlenmiş tweet'ini rt yapmanız. İsterseniz linki yorumda olacak. Gittikçe DeNiall olacak, endişelenmeyin. Umarım beğenirsiniz, yorum yaparsanız sevinirim.

İyi okumalar!

Günlerimin nasıl geçtiğini tanımlamam gerekirse, boktan derdim. Boktan şekilde erkenden uyanıyor, boktan okula gidiyor, boktan kişilerle aynı sınıfta ders görüyor ve boktan dersleri dinliyordum. Oğuzhan yıllardır bırakmadığı gibi hala benimle uğraşmayı bırakmıyordu ve şimdi birden Aras'ı sorup durmaya başlamıştı. Aras'ın geri dönmesini istemiyordum, onu tekrardan görmeyi bir yandan çok isterken bir yandan tekrar yıkım yaşamak istemiyordum. Bazen onu kafama taktığım için kendime kızıyor ve Niall'a ihanet ettiğimi bile düşünüyordum. Ama daha önce demiştim, o benim için gönderilen bir Niall gibiydi. Mesela Niall hayatını hiç bilmediğim yerlerdeki barlara giderek geçirirken, Aras karşımda futbol oynayarak salakça hareketler yapardı. Aras benim en güzel pişmanlığımdı. Pişmandım çünkü çok acı çekmiştim o gittiğinden beri. Uyku düzenim bozulmuştu, hergün ağlardım. Niall gülerdi, toparlanırdım. Sonra yine acı çekerdim. Bu döngü böyleydi. Niall'ın kahkahası odada yankılanırken, bir daha ders çalışırken telefonumu kapatmayı aklıma not ettim. Gerçi çalıştığımdan bir şey anlamıyordum da neyse. Sandalyemde geriye yaslandım ve hafif kendimi döndürerek telefon şifremi girdim. My Irish. Mesaj whatsapp'tandı. Şu sıralar oradan pek mesaj gelmiyordu, arkadaş grubum dağıldığı için. Şevval ve Ceren ile de Messenger'dan konuşuyordum. Gökçe de okuldaydı zaten. Eskisi olsa, Gökçe ile dakika başı konuşurduk ama ben yaptığım iğrenç şey yüzünden aramıza buzlar girmesini sağlamıştım. Whatsapp şifremi de girdikten sonra -Bora gibi bir kardeşiniz olunca kendinizi bile şifreletmek isteyebilirdiniz- ekran karşıma çıktı ve gördüğüm kişiyle beraber çığlık atıp sandalyeden düşmem bir oldu. Bunu nasıl becermiştim cidden bilmiyordum. Masaya çarpan kafamı ovuşturdum ve Mira'nın da göndermiş olduğu mesajı geçerek onun mesajını hızla açtım.

Kış Güneşim : Selam!

Size göre bu küçük bir mesajtır belki ama gönderen kişi Niall Horan olunca, sanki evlenme teklifi almış gibi sevindim. Bana mesaj attığına göre kesin bana aşıktı! Derin bir nefes aldım ve titreyen ellerimi durdurmak için uğraştım. Sonuç sıfırdı.

Deniz : Selam!

Mesajı düzgün yazabilmek için yaklaşık on kere silip tekrar atmıştım ama yine de sorun değildi. Mesaj görüldü olurken kendi kendime dans etmeye başlamıştım bile. O yazarken hızla Mira'nın mesajına baktım. Ona nerede olduğunu sormuştum ve o da Londra'ya geri döndüğünü yazmıştı. Şanslı kız! Niall bir mesaj daha gönderdiğinde tırnaklarımı yiyerek açtım.

Kış Güneşim : İyi olup olmadığımı sormuşsun, ben iyiyim. Sen nasılsın?

Oldukça soğuktuk ama şuanlık bu sorun değildi. Belki de gittikçe iyi anlaşırdık ha?

Titreyen bacaklarım beni daha fazla taşıyamadığından yatağa oturdum ve parmaklarımı klavyede büyük bir hızla hareket ettirdim.

Deniz : Hayatım birkaç gündür fazla boktan ve şuansa heyecandan öleceğim! Özet geçmem gerekirse; BAYILABİLİRİM!

Kış Güneşim : Hayatın neden boktan ki

Deniz : Beni boşver. Kafan iyileşti mi?

All Of Me / NHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin