7 ~ Crisis & Wound

1.5K 134 26
                                    

Merhaba! Kısa bir bölümdü biliyorum. Telefondan yazdım ve bu bölüm için aklıma bir şey gelmedi. Bu hikayeyi Didn't Happen'a yetiştirmem lazım. Biliyorsunuz bağlantılı ve DH'de bu hikayeye açık vermek istemiyorum. Önceiikle bu hikayedeki Deniz karakterinin yaşadığı her şey gerçek. Niall ve Londra kısmı hariç tabii. Aras da gerçek, Oğuzhan da Gökçe de. Gerçek adlarını vermek istemedim. Nakilim tuttu, çok mutluyum. Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar!

*Gerçek aşklar o kadar güçlüdür ki, ne kadar uzak olursa olsunlar birbirlerini hissederler.*

^^^^^^

Rüya gibiydi. Başlamıştı, iyi hissettirmişti ve bitmişti. Kısa bir süreydi, ama mükemmeldi. Hayatımın en iğrenç ve en iyi anlarını yaşatmıştı. Önce canımdan bir parçayı neredeyse koparıp, sonra onu pırıl pırıl yapmıştı. Bu ülkede geçirdiğim birkaç gün bile bana hem berbat hem mükemmel gelmişti. Etrafıma son kez baktım ve iç çektim. Teyzem elini omzuma koydu ve sıvazladı.

"Kısa bir süre olsa da hayallerini yaşadın en azından. İleride baktığında gülümseyeceğin bir anı oldu. Ne zaman istersen açık kapım sana. Atla gel, kapının yanındaki kırmızı saksıda anahtar var."

Güldüm ve gözlerim dolu doluyken ona sarıldım.

"Her şey için teşekkür ederim, teyze. Cindy'e de teşekkürlerimi iletirsen sevinirim. Dün Niall yüzünden aklım kalmadı, teşekkür edemedim ona. Bu arada yıllardır sizin hastaneyle anlaşmalı olduklarını duydum, insan bir söyler değil mi? Kırıldım, açıkçası." 

Teyzemle biraz daha konuştuktan sonra check-in için sıraya girme vaktim geldiğini anladım. Vedalaştıktan sonra, uzun sıraya girdim. Sıkıntıyla nefes verdim ve telefonu elime aldım. İnterneti günlerdir açmıyordum, şimdi açtığım anda bildirimlerim coşmuştu. Önce Whatsapp'a girdim.

Zayn'in Avradı (Ceren) : Niall'ın yanındaki kız sana çok mu benziyor yoksa ben çocuklara bir şey olacak korkusundan ve DeNiall aşkımdan kafayı mı yedim? 

Ben : Kanka neler oldu neler mutluluktan öleceğim cjçscışslfislf

Çevrimiçi değil diye whatsapp grubuna girdim. Niall ile fotoğraflarımız magazini çalkalıyordu. Babam da eve gidince benim beynimi çalkalayacaktı, hadi hayırlısı.

Efsa : Deniz'den hala haber yok

Milayk : Bence ölmüş olabilir, kız evden kaçtı bir de Niall'ı gördü

Direkçi Sera : *görüntü* Kız Deniz'e çok benzemiyor mu şu Niall'ın karşısında oturan

Milayk : Bu Deniz la

Efsa : Oha harbi Deniz dksçdışwıfşe

Ben : Hi bitches!

Milayk : Kızım iki günde Niall'ı mı ayarttın keıfçwkcşsofl

Direkçi Sera : YA ONU GEÇ MELİKE GÖRMÜŞ ÇOCUKLARI GÖRMÜŞ

Gülerek cevap yazarken, sıranın bana geldiğini fark ettim. Gerekli yanıtları gönderip koca bir bavul kadar olan çantamı adama verdikten sonra kimliğimi uzattım. O işler de olurken oturup saate baktım. Uçağın kalkmasına az kalmıştı. Eve gidince boku yiyecektim. Belki telefonum elimden alınırdı, belki ev cezası alırdım. Seç, beğen, al. Nuran Sultan ve Murat Paşa cezaları, kimsede yoktur. İnternetimi kapatmadığımı, mesaj sesiyle titreyen telefonumdan anlamıştım. Ard arda birkaç mesaj kaydetmediğim bir numaradan gelmişti. Mesajlara tıkladığımda Niall ile benim fotoğraflarım vardı. Tabii ya, dün heyecandan kaydetmeyi unutmuştum! Hemen elimde olsa kendime alacağım kelimeyle onu kaydettim. Fotoğraflar inerken gülümseyerek tırnaklarımı yiyordum.

All Of Me / NHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin