🍇5. BÖLÜM🍇

207K 8.9K 951
                                    

Herkese merhaba. Size mini bir  bölümle geldim. Bölüm kısa şimdiden söyleyeyim de :) Bir sonraki bölüm için sizi çok bekletmeyeceğim. En geç 15'inde gelir. Kitap formatında her bir bölüm çok uzun olduğu için bundan sonra bölümleri bölerek atacağım kısa kısa :) Aslında bazı noktalara değinmek istiyorum. Bazı yorumlar gördüm kitabın çok değiştiğiyle ilgili ve evet çok değişti. Öncelikle daha çok detay ekledim. Hızlı hızlı anlatıp geçmedim. Karakterleri daha derinden görün istedim. Belli başlı olayları aynen alıp düzenledim bunun yanında bazı olayları gereksiz bulup çıkardım(Yiğit'in saçma aşk testi gibi). Bunların yerine yeni hiç okumadığınız olaylar da ekledim. Bu hem ilk kez okuyanlara hem de defalarca kez okumuşlara yönelik bir karardı çünkü size yeni bir ürün vermek istedim. Ve biliyorsunuz ki aradan 7 sene geçmiş. Ben yedi sene önceki o çömez yazar değilim. Belki hala pişmedim ama o zamana göre çok geliştiğimi biliyorum. Size aynı ruhla çok daha gelişmiş bir kurgu sunmak istiyorum. Henüz kesin bir tarih yok bu yüzden size bir şey söyleyemiyorum. Umarım en yakın zamanda kitabımız çıkar ve buluşuruz... 

Sizi çok seviyorum. İyi okumalar...

🍇🍇🍇🍇🍇🍇🍇

🍇🍇🍇🍇🍇🍇🍇

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5. Bölüm

Gelin ve damat içeri girince kalabalığın alkışlarıyla salon ayağa kalkmıştı. İki tarafın da akrabaları oldukça kalabalıktı. Yiğit'in babası Ahmet Bey de dedesi Necmi Bey de akrabalar içinde sevilen sayılan kişiler olduğu için hemen herkes mutlaka düğüne katılmak istemişti.

Aynı şekilde Altıntaş sülalesi de oldukça kalabalıktı. Bir de her iki taraf da geniş bir iş ve arkadaşlık çevresine sahip olunca koca düğün salonu tıka basa dolmuştu.

Melek kalabalık düğünlere alışık olduğu için bu kalabalığı bekliyordu ama daha önce gittiği hiçbir kalabalık düğünde gelin olmadığı için daha çok gerilmişti. Yiğit ise bu kadar kalabalık beklemiyordu. Zaten pek fazla düğüne gitmemişti ama gittiklerinde de bu kalabalığı görmemişti. Bu yüzden şu an o da en az Melek kadar gerilmişti.

Yiğit "Bingöl düğünlerine genelde tüm şehir mi katılır?" diye sordu Melek'le yürümeye devam ederken. Melek gülümsedi. "Bingöl'ü çok küçümsüyorsun. Ama unutma sen de safkan bir Bingöllüsün."

Bingöl'ü küçümsediği falan yoktu sadece salon bu kadar büyükken nasıl ağzına kadar doluydu onu anlamıyordu. "Bingöl'e küçük demiyorum. Küçük ama ben şimdi onu kastetmiyorum. Yani daha anlayacağın bir dille bir Ankara bile olabilir şu an bu salonda. Kimiz biz ya aşiret miyiz? Beylik miyiz? Bu ne kalabalık?"

Melek duvağına şükredip rahatça güldü. Ancak bilmediği şey duvaktan bile gülüşünün göründüğüydü. Dışarıdan bakan her göz için Melek şu an mutlu bir gelindi.

BÖĞÜRTLEN MUCİZESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin