Duyduklarım karşısında şaşırdım. Aslında daha çok sevindim en azından artık bi şansım vardı değil mi? Ha bende lezbiyen olduğumu kabul ettim yani?.. Ben bu düşüncelerle boğuşurken oda bana bakıyordu. Şaşkınlığımı gizlemeliydim homofobik olduğumu düşünürse benden uzaklaşırdı ve ben bunu istemiyordum. . " ikimizde kötü şeyler yaşamışız yani " diyebildim sadece.. " Sen nasıl anladın anlatsana ?" Dediğinde önce biraz düşündüm. David'i aklımdan silmeye çalışırken ona dair iyi kötü tüm anıları unutmaya çalışmıştım.. " Bir abim var. Geçen sene evlendi ve işler dolayısıyla Washington'a taşındı. O gittikten sonra yapayalnız hissettim hep. Sürekli birilerinin yanına gitme ihtiyacı duydum. Emily Sophia ve o zaman ki sevgilim David. . Bir akşam cok sıkıldım evde normal de aramadan David'in yanına hiç gitmezdim ama süpriz yapmak istedim. Evinin yedek anahtarı bendeydi onuda alıp çıktım ve evine gittim. Kapıyı açtığımda evde kimse yok gibi duruyordu. Daha gelmediğini düşünerek üst kata çıkıp ona süpriz yapmak istedim.. Ama asıl süpriz bana oldu. Gördüklerim karşısında şok oldum. Onun olduğum yatakta o bi başkasıylaydı.. David beni fark edip telaşla adımı seslenene kadar kendime gelemedim. Daha sonra da hiç bir şey demeden evden çıktım. .iste böyle oldu" Ben bunları anlatırken pür dikkat beni dinledi. David'in ismini duyduğunda kaşlarının çatıldığını fark ettim. " Senin için zor olmuş olmalı " dedi Üzgün bir sesle. " zordu ama geçti.. peki sen seninki nasıldı? " sorma şeklime bak sanki sınavını soruyorum... " Ben onu seviyordum. Mutluydu. Ya da ben öyle sanıyordum. Bir gün karşıma geçti ve başkasıyla yattığını üstelik onu sevdiğini söyledi. İçim parçalansa da gitmesine izin verdim. Benim hikayem de bu" bunları anlatırken o kadar sakin anlatmıştı ki. Başkası duysa bu da bir şey mi diyebilirdi. Ama ben onun adına üzülmüştüm. Hem nasıl bir mankafa bu kadar güzel birini bırakıp başkasını sevebilir? Sadece dışı değil içi, yani kalbi de güzeldi onun biliyorum... Hissediyorum. . " senin adına üzüldüm " diyebildim sadece. " Boş ver ben artık üzülmüyorum. " bunu dedikten sonra ikimizde bir süre sessiz kaldık. Aklıma birden David geldi. Bella beni koruduğu için David ona zarar verebilirdi. " Bella beni koruduğun için teşekkür ederim ama başına büyük bir iş aldın. Yani David artık sanada zarar verebilir ve ben.. " sözümü kesti ve kendi konuşmaya başladı " Elisa o sana zarar verirken öylece duramazdım ayrıca ondan korkmuyorum. Fazlasıyla biber gazım var " bu söylediğine ikimizde ufak bir kahkaha attık. Yine ve yine gülüşüne hayran kaldım... konuşmayı sürdüren o oldu " aslında bana teşekkür etmenin başka bir yolu da var" Şaşırmıştım ne olabilirdi ki? Ah onu öpme mi istese keşke. Ne diyorum ben ? " a tabi ne istersen Bella " ufak gülümsememi ihmal etmemiştim. " Bilmem bu şehre yeni gelen benim. Yani eğlenilecek yerleri bilen sensin" neyi ima ettiğini anlamıştım onu gezdirmemi istiyordu. Bu kafayla okula gidemezdim zaten ve onunla vakit geçirmek benim için muhteşem bir fırsattı. " peki bayan Ross sizi en sevdiğim ve en eğlendiğim yere götürücem. Umarım beğenirsiniz " benim sizli bizli konusmam hosuna gitmiş olmalı ki oda aynı şekilde konuştu " o zaman direksiyona siz geçin bayan Walker. Ha bu arada beğeneceğime eminim" yine göz kırptı ve ön koltuğa geçti. Ona soyadımı söylememiştim. Nerden biliyordu ki? Bende ardından arabaya bindim ve sürmeye başladım. Gideceğimiz yeri umarım beğenir.. arabada hiç konuşmamıştık. Gideceğimiz yer zaten uzak değildi ama açık olup olmamasından korkuyordum. Çok geçmeden geldik. Bella'ya inebilecegini söylediğim de merakla bakıyordu. Geldiğimiz yerde kocaman ve simsiyah bir kapı vardı. " Elisa burası neresi? ", " sabret kapı açıldığında göreceksin " bu sırada yanımıza bir güvenlik yaklaşıyordu. Bella'dan biraz uzaklaşarak güvenliğe doğru yürüdüm " bayan burası kapalı " cebine yüklü bir miktar para koydum ve " bugünlük açık olsun " dedim. Paraya baktı ve yamuk bir gülüş atıp " bu taraftan buyurun bayanlar" dediğinde büyük siyah kapıyı açtı. Kapı açıldığında Bella'nın gözleri büyüdü bana döndü " Ne diyorsun beğendin mi? " " Deli misin Elisa bayıldım. Hadi bi an önce oyuncaklara gidelim" elimden tuttuğu gibi oyuncaklara doğru götürmeye başladı. Çocuk gibiydi ve çok tatlıydı. Onu lunaparka getirmekle iyi ettiğimi bir kez daha anladım. Birlikte çarpışan arabalara, salıncağa hatta atlı karıncaya bile bindik. Dönme dolabın önüne geldiğimizde ona dönme dolaba zaafım olduğunu söylediğimde yüzü endişeli bir hâl aldı. "Bella dönme dolabı sevmiyorsan başka şeylere de binebiliriz?" , " yoo ben şey sadece dönme dolaptan korkarım. Yükseklik korkusundan değil ama nedensiz bir şekilde dönme dolaptan korkuyorum " , " ah üzüldüm. Ama olsun boş ver başka şeylere binelim hadi gel", " aslında madem bayılıyorsun içinde kalmasını istemem hadi gel binelim", " Bella kendini zorlamana gerek yok korkuyorsun madem boş ver hadi gel", " Elisa aslında elimi tutarsan korkmam yani elimi tutarsan binelim ? " korktuğunu söylediğinde binmekten vazgeçmiştim ama şimdi elini tuttuğumda binebileceğini söylüyor bi yanım Korkmasını istemezken bir yanım elini tutmak için can atıyordu ve ben kendime yenik düştüm. " ah tabi elini tutarım. Dönme dolaba bayılırım ve bu görüp görebileceğin en özeli hadi binelim" dönme dolaba bindiğimizde yan yana oturduk. Ağırlık bindiğimiz tarafta olduğu için biraz fazla sallanıyordu ben korkmuyordum ama Bella için aynı şeyi söylemeyeceğim. Bella korktukca onu zorladığıma pişman oldum ve elini daha sıkı tuttum. Bunu hissettiğinde ellerimize bakıp gülümsedi. Dönme dolap tam tepeye geldiğinde etrafı seyredebilmemiz için durdu. Sağ tarafımızda lunapark minicik gözükürken sol tarafımızda deniz manzarası vardı. Oldum olası bu manzaraya bayılırdım ve şimdi yanımda özel şeyler hissettiğim biri vardı. Manzara iki kat daha güzel gözüküyordu onunla birlikte. Dönme dolap yavaş yavaş aşağıya inerken elimi hâlâ tutuyordu. Hatta indiğimizde de el eleydik. Ve elimi bırakmadan beni sürüklemeye başladı. Nereye götürüyordu ki? Korku tünelinin önüne geldiğimizde durdu " Bende buna bayılırım binelim mi Elisa?" Ah Hayır ben hep bunlardan korkmusumdur... " Bella aslında ben korkuyorum. " suratını astığını fark ettim dudakları büzülmüştü. Kırmızı öpülesi dudakları. . Ne diyorum ben kendine gelde kızın suratına bak Elisa. " aslında eğer elimi tutarsan binebiliriz " bana baktı. Astığı suratını bi anda gülümseme aldı ve ellerini çırptı. Tanrım çocuk gibi ve cok tatli. . Önce kendi bindi ve bende yanına geçtim. Elini bana uzattı. Sımsıkı tuttum bu sefer ki korkudandı.. Önümüze iskeletlerler, mumyalar çıktıkça çığlık atıyordum. Önümüze kükreyen bir aslan beliriverdiğinde bi anda kafamı Bella'nın göğüsune bastırdım. Kalbim korkudan fazlasıyla hızlı atıyordu. Tamam ben korkmuştum ama Bella'nın kalbi neden bu kadar hızlıydı? Muhteşem kokusu burnuma geldiğinde bu düşünceleri kenara atıp fırsattan istifade kokusunu içime çekiyordum. Bi insan ne kadar güzel kokabilir sorusunun yanıtıydı resmen. Oda bu arada koluyla beni sarmıştı. Ilk defa bu kadar yakındık ve benim korkudan çarpan kalbim yerini Bella için çarpmaya bırakmıştı. . Bella'ya korkak sesimle seslendim " Bella bitene kadar kafamı kaldırmasam sana ayıp etmiş olur muyum?" Bu dediğime kıkırdadı " Hayır sorun değil keşke bu kadar korktuğunu söyleseydin zorlamazdım seni. Hoş ben halimden memnunum da neyse.. " ne demek istemişti ki halimden memnunum derken ? Bende halimden memnundum gerçi. . Ama uzun sürmedi ben ona daha doyamamışken ineceğimiz yere geldik. Önce ben indim sonra da Bella. " Elisa Özür dilerim yani ben cidden bilseydim ısrar etmezdim", " Bella mühim değil boş ver. Hem senin dediğin gibi ben de halimden memnundum " ne ne dedim ben? Bunu söyledikten sonra adımlarımı hızlandırdım çünkü yüzümün kızardığına emindim Bella bunu görmemeliydi. . Bir süre ondan ilerde yürüdüm. Yürürken bir anda durdum ve yüzüme bir gülümseme yerleştirdim. " Bella hâlâ kendini affettirmek istiyor musun?" , " Evet, evet tabi" " O zaman suradaki pamuk şekerden bana alırsan seni affedebilirim " gösterdiğim yere doğru baktı ve oda gülümsedi. Hemen geliyorum deyip gitmeye başladı. Bende arkasından ona bakıyordum. Bu kız hayatımda gördüğüm en güzel kalçalara sahip. Ne ? Gözlerim ne zaman kalçalarına kaydı ki benim.. kendine gel Elisa kız fark edecek ve rezil olacaksın. Tamam lezbiyen olabilir ama illaki seni sevecek siye bir kural yok. Ben kendime geldiğim de Bella'da elinde iki pamuk şekerle yanıma gelmişti. Birinin paketini açtı ve bana uzattı. Teşekkür edip yemeye başladım. Oda kendininkinin paketini açıp yemeye başladı. Bu sırada da arabaya doğru yürüyüp muhabbet ediyorduk. Arabaya vardığımızda tekrar ön koltuğa geçmişti. Bende ona uyup sürücü koltuğuna geçtim. Onun pamuk şekeri coktan bitmisti ve benimkinden almaya çabalıyordu. Bende inadına vermemeye çabalarken bi anda üstüme doğru geldi. Kafam arabanın camına yavaşça değdiğin de göz göze geldik ve olduğumuz gibi kaldık. Gözlerine bakarken nefesimin kesildiğini hissettim. . Daha sonra yüzünü incelemeye başladım. O kadar duru bir güzelliği vardı ki aynı zamanda masum... onunda beni incelediğini hissedebiliyordum. Sonra hiç beklemediğim bir anda pamuk şekerimden bi parça koparıp zafer edasıyla gülerken yerine oturdu. Hayal kırıklığına uğramıştım ama ne bekliyordum ki ? Sadece bi an beni öpecek sanmıştım o kadar. . " Elisa ben acıktım " Bella seslendiğinde kendime geldim. Şekerimin son parçasını ağzıma atıp " Peki güzel bir yemek yiyelim o zaman " deyip onunla ilk karşılaştığımız restorana sürdüm. " Burası hayatımda gördüğüm en güzel lunaparktı eğlence konusunda sana güvenebileceğimi hissetmiştim zaten " dediğinde bi anlığına kafami ona çevirip gülümsedim sonra hemen yola bakmaya devam ettim. " Bu daha başlangıç emin ol benimle daha çok eğleneceksiniz genç bayan " oda bu dediğime gülümsedi ve " Görücez bayan Walker " dedi. Restorana geldiğimiz de tam inmek üzereyken beni durdurdu. Ve elini dudağımın kenarına götürdü. Dudağımın kenarına yapışan pamuk şekeri aldığında benim onun temasıyla alev alev yandığımı bilmiyordu tabi... Restorana girdik. Yine gülüşmelerle ve biraz da birbirimizi inceleyerek güzel bi yemek yedik. Yemekten sonra saat geç olmuştu beni eve bırakmayı teklif etti. Arabam okulda kalmıştı gerçi bir önemi yok garajda fazlasıyla araba var.. Teklifini kabul ettim. Evin kapısında durdu. " Bugün için çok teşekkür ederim Elisa gerçekten eğlendim. En kısa zamanda tekrarlasak olur mu?" Olmaz mı hiç sen iste her şey olur dedim tabi içimden " Tabiki neden olmasın bende çok eğlendim. Ve eve bıraktığın için teşekkür ederim. " , " rica ederim. Imm şey Elisa numaranı alabilir miyim ?" , " Ta tabi " bak gene kekeledim... numaramı verdikten sonra bende onunkini alıp arabadan indim. Saat baya geç olmuştu. Ne ara geçti ki o kadar zaman? Onunla birlikteyken 5 dakika gibi geldi oysa ki... Eve girdiğim de Üstümü değişip yatağa geçtim. Yine kimse yoktu yalnızlığı David'den sonra sevmeye başladığım için önemsemedim bile.. Bugün olanları düşündüm. Yüzümdeki gülümsemeye hakim olamayıyordum. Hele kokusu, burnumdan gitmiyordu... Ben bunları düşünürken aşağıdan tıkırtılar gelmeye başladı. Önce önemsemedim ama kapı sesini duyduktan sonra korkmaya başladım. Ayağa kalktım ve aşağı inmeye karar verdim. Önüme gelen vazoyu elime aldım ve aşağı doğru inmeye başladım. Merdivenden inerken bir karartı gördüm fazlasıyla korkutucu bir karartı. Kimdi bu? Hırsız mı? Yoksa David mi ? Hangisi daha beterdi bilemiyordum...
Selamlar, arkadaşlar bu benim ilk hikayem. O yüzden hatalarım veya beğenmediğiniz yer varsa lütfen yorum atın. Eğer beğeniyorsanızda vote vermeyi lütfen unutmayın. Şimdiden teşekkür ederim :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onunla aşk başka ( girlxgirl )
Teen FictionBen - Elisa Walker - ve siz benim Dünyama hoşgeldiniz