Uyandığımda yüzümde istemsizce gülümseme vardı. Rüyada olsa Bella'ya sarılmıştım. Hatta uyandığıma lanet bile ettim... Ben uyandığıma lanet ederken odamın kapısı açıldı ve minik bacaklarıyla Bella bana doğru koştu. Arkasında da gülümseyen bir Amber. Bella üstüme atlayıp beni öpücüklere boğarken Amber'da yatağımın kenarına oturmaya tercih etti. " Elisa bugün cumartesi ve sen benimle vakit geçirmeye söz verdin " - Amber'la bana ismimizle hitap etmesini biz istemiştik - " Evet biliyorum minik meleğim. Güzel bir kahvaltıdan sonra emrinize amadeyim hatta " , " Peki anlaştık " , " Peki sevgili Walker ailesi bugünkü planınızda bende size katılabilir miyim ? " Minik Bella'yla birbirimize bakıp güldük ve söze girdim " Çocuk parkında sıkılmayacaksanız neden olmasın bayan Foster " , " Ah sizden sıkılmak mı? Sizin gibi muhteşem ikiliyle kim sıkılabilir ki ? " deyip gülümsedi. Bella kahvaltı için aşağı inerken bende yataktan kalkıp kıyafetlerimin olduğu bölmeye geçtim. Amber ise yatakta oturmaya devam edip konuşuyordu " Elisa aslında seninle bir şey konuşmam gerek " , " Ah tabi dinliyorum " , " Hani bahsettiğim şu kız varya " " Evet hani şu gülüşüne öldüğün kız " , " Ya dalga geçme işte o. Onunla pazartesi öğle yemeğine çıkıcaz. Sende gelir misin ? " , " Ya ben gelirim tamam da baş başa kalmanız daha doğru değil mi arayı yapardın hem belki açılırdın ? " , " Yok yani şimdi açılamam. Hem senin fikirlerinde mühim. O yüzden önce bi tanışın " , " Tamam sen öyle diyosan öyle olsun hadi şimdi gidelim benim karnım çok aç " , " Tamam inelim de yarın dergi çekimi var unutma. Ailecek bizi yine dergiye kapak yapıp abinle ve bizle röportaj yapacaklar " , " Yine mi ? Her yıl aynı şeylerden bıkmadılar mı ya ben her yıl aynı yapmacık pozları vermekten çok sıkıldım. " konuşa konuşa aşağı inip güzel bir kahvaltı ettik. Kahvaltıdan sonra Amber Isabella ve ben parka gittik. Benim kadar Amber'da Bella'yı sevip onunla ilgileniyordu, teyzesi sonuçta. Bizim Isabella'yla ilgilenmemiz abimlerinde işine geliyordu çünkü Avery sekiz aylık hamile ve bu sefer erkek. Abim adını Jackson koymak istiyor ama Avery istemiyor Jacob olacakmış oğlunun adı. En büyük kavga sebepleri bu... Parktan sonra üçümüzde acıktığımızı fark edip güzel bir restorana gittik. Hala teyze yeğen üçlüsü olarak çok tatlı gözüküyorduk. Neşeli bir yemeğin ardından Bella'ya istediği bi kaç oyuncağı alıp eve döndük. Döndüğümüz de akşam yemeği saatiydi ama hepimiz tıka basa doluyduk. Bizimkilerle biraz sohbetin ardından odama çıkıp kitap okumaya başladım. Amber odaya girene kadar havanın karardığını fark etmemiştim bile " Elisa benim canım sıkılıyor bir şeyler mi yapsak ? " , " Ne gibi ?" , " Bi yerlere gidelim ne bileyim ya biraz kendimize zaman ayıralım ben seni Bella'yla çıktıkların ve iş için gittiklerin haricinde seni dışarı da görmedim. " , " Doğru çıkmıyorum dışarı çünkü " , " Tamam işte çıkalım şimdi bara falan gidelim bir şeyler yapalım biz arkadaş değil miyiz ? Arkadaşlar neler yapıyorsa onları yapalım " bar mi ? Altı yıldır bara gitmiyorum ki ben. Gerçi ben altı yıldır yaşamıyorum ki zaten doğru düzgün. Yeni yeni gülümsüyorum o gülümsemelerde buruk tabi. " Peki tamam gidelim ama çok kalmak istemiyorum? " , " Tamam çok kalmayız. Benimde artık hevesim kalmadı biraz kafa dağıtmaya gidicem sadece. Yaşlandım galiba ben " , " Ahahaha hayır gayet gençsin ve güzelsin " , " Ah keşke Isabel'de böyle düşünüyor olsa ve ben bunu bilsem " , " Isabel ? Kızın adı Isabel mi, bahsetmemistin. " , " Öyle mi fark etmemiştim ama Isabel evet ve sen şimdi hazırlanmaya başlıyorsun on beş dakika sonra aşağı da buluşuruz " yanağımdan öpücük alıp odadan çıktı. Uygun olduğunu düşündüğüm kıyafetleri üzerime geçirip aşağı indim. Altı koca yıldırburda yaşıyorum ama hiç bir yeri bilmiyorum. Evden çıkıp iş dışında veya parklar dışında bir yere gitsem kaybolurum sanırım. Bi kaç bir yer öğrenmem gerektiğini aklıma not edip Amber'la yola çıktık. Kısa bir süre sonra daha önce hiç görmediğim tarzda bir bara geldik. Cidden güzeldi. Ve ben ilk kez bir barı bu kadar beğeniyorum. . İçeri girip iki şer shot attık, daha fazla devam etmeden birer kokteyl alıp kuytu da bir yere oturduk. Bir yandan etrafı izlerken bir yandan da sohbet ediyorduk. Bana İsabel'den bahsediyordu ama tuhaftı; o bana İsabel'i anlattikca gözümde Bella oluşuyordu. İsimleri benzediği içindir diye düşündüm sonuçta Bella olsaydı benim yanımda olurdu değil mi ? Ben bunları düşünürken Amber tuvalete gitmek için kalktı. Ben de ikinci kokteylimi tepeme diktim. Kafamı indirdiğimde gözlerime inanamadım. Yaklaşık 20-25 metre ötede Bella bana bakıyordu. Kalbim duracak gibi hissettim. Beş altı saniye kadar bakıp tamamıyla emin olduktan sonra tam ayağa kalkacakken garson masadaki boş bardaktarı almak için önüme geçti ve görüş açımı kaybettim. Hemen ayağa kalkıp gördüğüm yere baktım ama yoktu. Gözlerimle her yeri taradım ama hiç bir yerde yoktu ! O garsona ne kadar lanet ettiğimi anlatamam. Yerime geri oturup kafayı yediğimi düşünmeye başladım. Bella gelse bir bar köşesinde bana bakıp sonra kayıp mı olacak ? Onu çok özlediğim için içkininde verdiği etkiyle beynimin bana oyun oynadığı konusunda karar kıldım. . Amber geldikten sonra bir kaç bir şey daha içip erken kalktık. Sabah magazinciler gelecekti ve uykusuz gözler onların dillerine düşmemize sebep olabilirdi. Bu abimin işine gelmezdi daha doğrusu bu kadar köklü bir ailenin mutlu gözükmesi işler açısından mühimdi. Öyle ki Bella'yı kaybettiğim sene bile yapmacık mutluluk pozları vermek zorunda kaldım, abim için. . Eve gittiğimiz de direk üstümü değişip kendimi yatağa attım. Dün gece gördüğüm rüyayı tekrar görme umuduyla uykuya daldım. . Uyandığımda hüsran yaşadım çünkü rüya falan görememiştim. Saate baktığım da gözlerim büyüdü çünkü magazincilerin gelmesine çokaz kalmıştı. Işık hızıyla üstümü giyindim ardından güzel bir makyaj yaptım. Saçlarımın dalgalı olması işimi kolaylaştırıyordu çünkü gayet güzel duruyordu. Son bir kez daha kendime bakıp kahvaltıya indim. " Hah sahi mi ? Abi sen işe giderken bile ceket tişört takılırsın. Takım elbise nerden çıktı ? " , " Elisa, yeni bir ihale almak üzereyim ve adamları ikna etmek için hakkımda en ufak bir haber bile beni bitirebilir. Bu takım elbise bile olsa " , " Peki tamam bizde elimizden geleni yapıcaz biraz sakinleş " , " Peki bayanlar sizlere güveniyorum " deyip derin bir nefes aldı. Kahvaltıdan sonra magazinciler geldi, rutin pozlar, abimle ve Amber'la röportajlar, bir tek farkla; bu sefer benimle röportaj yaptılar şirkette ki kariyerimle ilgili. Gittiklerinde hepimiz yorgunluktan bi yere yığılırken abim odasına gidip üstünü değiştirmekle meşguldü... Rutindi aslında günler, sabah kalk işe git, eve gel, minik melekle oyun oyna, Amber'la konuşup biraz rahatla, odana git uyu ve sabah yine aynı şeyler. Odama çıkıp üstümü değiştirdim, yatağa girmeden önce Amber odama geldi yarın öğle yemeğini hatırlattı biraz sohbetten sonra da oda uyumak için gitti. Bende kendimi uykuya bıraktım. . Ah Tanrım hayır saati kurmayı unutmuş olamam ! Bugün toplantı var ve ihale hakkında konuşucaz geç kalırsam abim beni öldürür. Ama neden beni uyandırmadan gittiniz ki ? İç sesinle kavgayı bırak ve hazırlanıp hemen çık Elisa diyerek kendime geldim. Tamam panik yok yetişicem. Hızlıca hazırlanıp kahvaltı yapmadan çıktım. Aslında kahvaltı yapmadığım zamanlar aptal gibi oluyorum ama mecburdum. Hızlı bir şekilde şirkete geçtim ve toplantıya beş dakika kala yerimi aldım. Vardığımda ki rahatlığımı anlatamam... Toplantıdan çıktığımız da saat öğleye geliyordu çalışanlar yavaş yavaş yemeğe çıkarken bir kol aniden koluma girince korkup irkildim " Ah Amber sen miydin korktum " " Bırak şimdi korkmayı falan yürü gidiyoruz " ," Nereye ? " , " Ne demek nereye yemek yiyecektik daha dün hatırlattım ya balık hafızalı mısın? " , " Tamam be kızma hatırladım. Açlıktan bayılmak üzereyim zaten hadi gidelim " , " Tamam ben İsabel'i aradım orada buluşucaz. " , " Tamam dur çekiştirme " Amber beni tam anlamıyla sürükleyerek arabaya götürdü. Neden bu kadar heyecanlı anlayamıyorum ki, gerçi sanki ben Bella'yla buluşmalarımda ondan daha fazla heycanlanıyordum o ayrı. Onunla sarılıp uyurken bile kalbim çıkacak gibi atıyordu. Hayır Elisa hayır gözlerin dolmamalı Amber'ı üzmemelisin... Restoranın kapısına geldiğimiz de açlıktan bir anlık gözüm karardı ama sonra hemen toparlandım. Garsona siparişleri verirken oturmamıştım bile. Amber'ın çok heyecanlı olduğunu görebiliyordum çünkü eli ayağı yerinde durmuyordu. Sonra bi an durdu yüzünde kocaman bir gülücük oluştu. Arkama doğru bakıp " Geldi " diye mırıldanıp ayağa kalktı ve İsabel olduğunu düşündüğüm kişi de Amber'ın yanına gittiğinde sarıldılar, arkası dönük olduğu için yüzünü göremiyordum. Sarılmaları bittiğinde Amber beni gösterip " Isabel seni Elisa'yla tanıştırayım " dediğinde bana doğru döndü. O bana döner dönmez gözlerim fal taşı gibi açıldı. Kalbim ritmini kaybetti sanki. " Be-Bella " diye mırıldandığımı ve gözlerimin karardığını hatırlıyorum en son. Uyandığımda kolumda serumla hastanedeydim...
Multimedya - Amber -
Beğendiyseniz o küçük yıldıza basmaya lütfen üşenmeyin :) Olumlu veya olumsuz tüm yorumlar benim için çok değerli. Şimdiden teşekkürler " tahminlerinizi bekliyorum :) "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onunla aşk başka ( girlxgirl )
Teen FictionBen - Elisa Walker - ve siz benim Dünyama hoşgeldiniz