Uyandığımda telefonumda 30 mesaj ve 20 cevapsız arama vardı. Hepsi de Mike'den ve hepsi özür dolu. Kendinde olmadığını böyle bir şey yapmak istemediğini bi anda olduğunu çok pişman olduğunu falan yazmış her şey de... Hiç bir mesajı umrumda değildi. Tüm gece Bella'yı aradım sesli mesajlar attım evine gittim hatta sahilde bile onu aradım. Yoktu hiç bir yerde yoktu. Kafayı yemek üzereydim resmen. Nerdeydi? Ya başına bir şey geldiyse? Çok korkuyordum onu kaybetmekten. En sonunda çaresiz bir şekilde eve gittim. Aglamaktan helak olmuştum tüm gece içtim. Sanırım sabaha karşı ağlarken uyuyakalmışım. Aynaya baktığım da kendimden korktum; makyajım akmış, gözlerim şiş burnum kıpkırmızı. . Yüzümü yıkayıp kendime geldim, üstümü değiştirdim. Midemin bulanması üzerine bi kaç parça şey atıştırdım. Adresim yine belliydi, Bella'yı arayacaktım. Arabama atladım evine doğru sürüyordum. Gözlerim doldu ama ağlamamalıydım. Bana güvenmesi lazımdı, üstelik böyle sorumsuzca ortadan kaybolamazdı, onu kaybetmekten bu kadar korktuğumu bile bile bunu bana yapamazdı... Evinin bahçesine doğru geldiğim de üst kattaki pencerelerden biri açıktı ve pencerenin önünde Bella'yı gördüm, nasıl derin bir oh çektiğimi anlatamam. Telefonda hararetli hararetli biriyle konuşuyordu, kimdi ki konuştuğu? Düşüncelerimi kenara bırakıp evin kapısına ilerledim. Kapıyı ilk çalışımda açan olmadı bir kaç kez daha çaldıktan sonra hızlı bir şekilde açtı kapıyı Bella. Beni karşısında görünce şaşırdı, bende şaşkınlığından istifade ederek hızla içeri geçtim. Evde biri olup olmadığını sordum cevap vermedi. Tekrar bağırarak evde kimse var mı diye sordum oda bağırarak " Yok " diye cevapladı. Bağırdığında hafifçe irkilsem de hiç bozmadan söyleyeceklerimi sıralamaya başladım " Sen, sen nasıl beni öylece bırakıp gidersin? Ne kadar korktum haberin var mı senin! Tüm gece seni aradım her yere baktım yoktun ! " çok yüksek sesle söylemiştim nefesim bittiğinde sustum yoksa daha söyleyecek şeylerim vardı. Ben susunca " Bitti mi ? " diye sordu yine yüksek sesle " Bitti " diye cevapladım, ben öyle der demez o da benim gibi bağırmaya başladı " Ne yapmamı bekliyodun ? Ah ne güzel öpüştünüz bi daha öpüşün mü deseydim? Elisa sen beni başka biriyle o halde görsen napardın ha ? ", " Beklerdim Bella! Bana bir açıklama yapmanı beklerdim! Ne olursa olsun sana güvenirdim! " , " Ne ? Ne açıklaması Elisa o herifle öpüşüyordun neyini açıklayacaksın daha? " , " Ya sen aptal falan mısın? Senin bana hiç mi güvenin yok? Ben senden başkasını düşünmezken sen bana bunu nasıl söylersin? Ben öpmedim onu o öptü beni zaten sarhoştu al bak mesajlarına bak" , " Elisa ben göreceğimi gördüm, zaten eskiden aşıkmış sana sende ona karşılık verirsin mutlu mesut yaşarsınız. " , " Bella kendine gel ne dediğinin farkında mısın sen ? Seni sevdiğimi bile bile nasıl böyle konuşursun? " , " Beni seviyosun öyle mi? Onunla öpüşürken gayet zevk alıyor gözüküyordun ama ? " Bu söylediğinin üstüne kan beynime sıçradı, nasıl olduğunu fark etmediğim bir şekilde Bella'ya tokat attım. Ondan çok benim canım acımıştı buna eminim...
Kısa bir bölüm yazmak istedim... Neler olabileceği hakkında yorumlarınızı almak isterim :) Beğendiyseniz o küçük yıldıza basmaya lütfen üşenmeyin :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onunla aşk başka ( girlxgirl )
Genç KurguBen - Elisa Walker - ve siz benim Dünyama hoşgeldiniz