- Bella'nın ağzından -
Sabah uyandığımda hâlâ uyuyordu. Dün gece bende çok içtiğimden başım çatlamak üzereydi... Yanımda uyuyan meleğe baktım; o kadar masum ve güzel duruyordu ki. Seyrederken kendime engel olamadım belki de olmak istemedim, uyanmamasını umut ederek onu öptüm. Sonra hızla yataktan kalkıp banyoya geçtim. Dün gece beraber uyumuştuk. Yan yana, birlikte, beraber hepsi aynı anlama geliyor biliyorum ama mutluluktan saçmalıyorum.. Bana ne yaptığı hakkında hiç bir fikri yok. Sanki beni ele geçirmiş gibi hissediyorum. Aklımı, kalbimi, ruhumu... Tuhaf ilk kez bu kadar kısa sürede birine bu kadar çok şey hissediyorum. Hatta ilk kez birine böyle şeyler hissediyorum diyebilirim... Banyodan çıktığım da yatakta yoktu. Biraz bakındım ama yukarı katın hiç bir yerinde yoktu. Aşağı indiğimde kahvaltı hazırlıyordu ne kadar ısrar etsede kahvaltı hazırlamasına yardım ettim. Onunla bir şeyler yapmak hoşuma gidiyor hemde fazlasıyla. Dün gece çabuk sarhoş olduğundan neler olduğunu sordu bende anlattım. Beni Tuti sandığını söylediğim de kızardı. Bu kadar tatlı olmak zorunda mısın Elisa?... Tüm haftayı birlikte geçirdik. Hayatımın en güzel haftasıydı. Ona fazlasıyla alıştım. Kısacık bir süre de beni kendine nasıl bu kadar bağladı? Cuma günü dersler bittiğinde yanıma yaklaştı tam bana bir şey söyleyecekken o psikopat herif kapıda belirdi. Elisa'yı bi anda çekiştirmeye başladı. Delirmek üzereydim bir şeyler yapmalıydım. Gözüne yumruk atmayı tercih ettim. Anında sert bir tokat yedim ama en azından Elisa'yı bırakmıştı. Tokat ya da dudağımın acısı umrumda değil o Elisa'ya dokunduğunda canım daha çok acıyor. Leo geldiğinde Tanrı'ya şükür ediyordum. . Elisa delirmiş gibi davranıyordu. Ufacık bir yaraydı alt tarafı ben onun için ölümü bile göze alabilecek durumdaydım artık. Eve geldiğimizde dudağıma pansuman yapmaya başladı. Pamuğu değdirdiğinde canım yanmıştı ağzımdan küçük bir inilti kaçtı... Gözlerimiz buluştuğunda kalbimin atışını vücudumun her yerinde hissedebiliyordum. Gözlerim istemsizce dudaklarına kaydı. Dayanamıyordum artık ona bu kadar yakınken bi o kadar uzak kalmak canımı yakıyordu. Tekrar gözlerimizi buluşturdum izin istermişcesine. Yavaşça bana yaklaşırken aramızda ki mesafeyi kapatıp mükemmel dudaklarını dudaklarımla buluşturdum. Hiç bir şeyi düşünmedim o an. Başkalarıyla öpüşmemin aksine tutkulu değildi bu yavaştı. Narin ve masum... Ona onu sevdiğimi ve eğer pişmansa saygı duyabileceğimi söyleyecekken tekrar dudaklarımızı birleştirip beni susturdu. Ve ben o an anladım artık sadece ona aittim... Onunla kalmamı istediğin de Dünyanın en mutlu insanıydım. . Banyodan çıktığım da bana gülüyordu. Ne vardı sanki biraz kısa geldiyse pijama? Ama sen böyle güleceksen ben her gün kısa pijama giyerim dedim içimden. Dudaklarını dudaklarımdan çekmeden konuştuğunda resmen nefesimi kesti. Birlikte sarılıp uyuduk. Tüm bunlar rüya gibi gelirken şimdi gerçekti. Uyandığımda hâlâ uyuyordu, yine dayanamayıp onu öptüm bu sefer ki dudaklarından... Kahvaltı hazırlarken bi anda arkamda belirince fazlasıyla korktum ta ki onun o eşsiz kokusu burnuma gelene kadar. Ben burda korkarken onun hoşuna gitmişti bunun intikamını almak için dudaklarına yapıştım. Öpüşmemiz tam hararetlenecekken yanık patates kokusu her şeyi bozdu. Hele Elisa'nın abisi David'i dövdürünce daha bi rahatladım ama daha işim bitmedi o pislikle onunda zamanı gelecek. . Film izlemeye karar verdigimiz de anında korku filmi teklif ettim ama oda benim gibi anında reddetti. Yanında ben varken niye korkuyosun ki? Neyse yine de aksiyona razı oldu buda bir şeydir. Onun istediği filmi izlemeye başladığımızda uyuklamaya başladım. Ayık kalmak için ona doğru bakarken bir anda kızarmış suratıyla bana döndü. Meğer sevişme sahnesi çıkmış. . Bana neyim olduğunu sorduğunda hafifçe doğruldum. Bakmaya doyamadığım gözlerine derince bakmaya başlayıp konuştum " Benim neyim misin ? Senin için ben neyim bilmiyorum Elisa ama sen benim her şeyimsin... "
- Elisa'nın ağzından -
Yine telefonumun mesaj sesiyle uyandım. Tabiki Bella'dandı " Dördüncü haftamız kutlu olsun sevgilim seni seviyorum. . " anında kocaman bir gülümseme yayıldı suratıma. Bella'yla 1 aydır birlikteyiz. Her sabah beni farklı bir mesajla uyandırıyor ama hepsinin sonunda mutlaka seni seviyorum var. Aslında bu bir ay çokta kolay değildi. Ilk hafta sadece ikimiz bilirken ikinci hafta Emily'nin sıkıştırmaları sonucu aramızda olanları anlatmak zorunda kaldım. Nolursa olsun yanımda olacağını bilsemde yinede içimde korkular vardı. Emily korkularımı bana kocaman sarılarak geçirdi. Hatta benden daha da mutluydu. Kuzenim olsa da öz kardeşimden farkı yok gerçekten. . Sophia'nın öğrenmesi de çok zaman almadı. İlk başta Bella ile elimize bakıp ufak çaplı bir şok geçirse de daha sonra ikimizi de tebrik etti. Abime daha anlatmadım hem telefonda söylemek de pek doğru gelmedi. Sanırım tekrar kavuşma günümüzü bekliyorum. Her şey güzel gidiyor umarım hep böyle devam eder... En güzellerinden biri mesela David'i o günden beri hiç görmemiş olmam. O günden sonra Emily George'ye bir şart sundu ya ben ya David. George'da tabiki Emily'i seçti. Emily o kadar sevinmişti ki sanırsın evlenme teklifi aldı.. Okula vardığımda direk Bella'ya mesaj attım " Okulun kafesinde seni bekliyor olucam " her sabah Bella'dan önce geliyordum. Hem benim evim okula daha yakındı hem de onu hemen görme isteğiyle erken geliyordum. Çok geçmeden Bella yanımda beliriverdi. Sımsıkı sarıldık okul şartlarına göre çok yakın iki arkadaş gibi ama bize göre birbirine çok aşık iki sevgili. . Tamamiyle sevgili olduğumuzu dudaklarını her istediğim de öpmeye başladığımda hissetmiştim ikinci etken ise Bella'nın ufak tefek kıskançlıkları oldu. En basitinden " Sen o ruju sürdüğünde dudaklarını sömürmek istiyorum. Hadi ben sevgilinim hakkım ama başkasının bunu düşünecek olması fikri beni delirtiyor" ha bende onu kiskaniyorum ama onun kadar belli edemiyorum o ayrı. . Kafede oturmuş bi yanda hararetli şekilde muhabbet ederken bir yandanda birbirimizi izliyordum. Tam o sırada elleriyle biri gözlerimi kapattı. Bizim kızlardan sanıp Emily diyecektim ancak son anda erkek eli olduğunu fark edip " Kimsin sen " deyiverdim.. Gözlerimi açıp bana doğru kafasını uzattığında " Mike " diye çığlık atıp boynuna atladım oda belimden sarıldı. Sarılmamız bittiğinde konuşmaya başladı " Elisa, Tanrım ne kadar değişmiş ve güzelleşmişsin.. Sahi ne kadar oldu görüşmeyeli?" , " Hmm bi bakalım en son David'le düellonuzda yenildiğinde 16 yaşındaydık. 3 yıl olmuş hatta geçmiş bile.. " , " Yüzüme vurmasan olmazdı değil mi ? O düelloyu kaybetmeseydim şimdi belki de benimle çıkıyor olurdun." " Mike geçmişi kapatalım David'in adını duymaya tahammülüm yok. Bak seni Bella'yla tanıştırayım " Bella'ya döndüğümde bu kadar sinirli bir Bella göreceğimi beklemiyordum. Biz ona doğru dönünce yüzüne sahte bir gülüş yerleştirip elini uzattı " A ben Bella, Elisa'nın se - arkadaşı " , " Bende Mike Elisa'nın eski aşığı " bu dediğinin üstüne benim gözlerim büyürken Bella derin bir nefes almakla meşguldü " Evet Mike bana bi aralar takıntılıydı çocukluk işte " , " Aslında tam çocukluk sayılmazdı David'in dayaklarına rağmen katlandığımı düşünürsek hele hiç çocukluk değildi hatta " Mike'ya hafifçe gülümsemekle yetindim Bella kulağıma eğilip " David'i tebrik edeceğimi hiç düşünmemiştim. Keşke benim yerimede vursaymış " deyip hızla ayağa kalktı " Derse gitmem gerek görüşürüz " diyerek yürümeye başladı. Bende onun gibi hızla kalkıp Mike kusura bakmamasını söyleyip gitmeye başladım. Mike arkamdan sorun değil hep karşılaşıcaz gibisinden bir şeyler söyledi ama dinlemedim. Bella hızla yürürken ona yetişmem zor olsada kolundan tutup onu durdurdum " Ne var? " , " Ne demek ne var Bella bi anda kalkıp giden sensin senin bana anlatman lazım ne olduğunu " ," Anlatacak bir şey yok Elisa her şey gayet ortada" okulun ortasında bağırdığımızı fark edip onu tuvalete sürükledim. Başta inat etti sonra oflayıp yürümeye başladı tuvalete girdiğimiz de sordum " Neymiş ortada olupta benim göremediğim Bella? " , " Ne demek neymiş herif gözlerimin önünde sevgilime yani sana asıldı ve sen bunu fark etmedin mi Elisa bu kadar saf olamazsın " , " Bella bak Mike benim eski arkadaşım ama sadece arkada..." , " Sana göre arkadaş ama ona göre sen sadece arkadaş değilsin Elisa" , " Peki tamam öyle diyelim nolucak ? " , " Ne demek nolucak sen benimsin Elisa!" Fazlasıyla bağırmıştı korksamda yavaşça yaklaşıp ellerini tuttum " Gördün mü kendin söyledin. Ben sana aidim başka da kimse umrumda değil anladın mı? " söylediklerim karşısında biraz yumuşar gibi olup tuttuğum ellerimize parmaklarını geçirip konuşmaya devam etti " Elimde değil Elisa. İlk defa bu kadar yoğun duygular hissediyorum birine ve çok korkuyorum seni kaybetmekten" gözleri dolmuştu bunları söylerken. Galiba ilk defa onu gözleri dolmuş bir şekilde görüyordum ve içimde tarif edilemez bir acı hissettim o an... Dolan gözlerinden birer damla yaş süzülürken onları sildim ve sımsıkı sarılıp kulağına fısıldamaya başladım " Ben sana aidim, bu kalp senin için atıyor ve sen asla beni kaybetmiyceksin söz veriyorum " bunları söyledikten sonra kollarımızı ayırıp tekrar yüzüne baktım. Gözlerimiz birleşince gülümsedi, elimi yanağına koydum. Baş parmağımı bilerek gamzesine yerleştirdim gamzesi karşı konulamaz tatlılıktaydı çünkü. Birazcık bakıştıktan sonra onu biraz kendime çektim ve dudaklarımızı buluşturdum. O beni belimden sımsıkı kavrayınca öpüşmemiz daha da hararetlendi. Alt dudağını dudaklarımın arasına alıp ısırmaya başladım. Resmen tuvalette olduğumuzu unuttuk. İçeri gülüşerek giren kızlar olmasaydı birbirimizden ayrılmazdık eminim, çünkü elleri belimden yavaşça aşağı kaymaya başlamıştı bile... Bir aydır birlikteydik ama hiç öpüşmekten ileri gitmemiştik. Ellerimizi bile kullanmamıştık.. Birbirimizi istemediğimizden değil, yani ben onu ilk günden beri istiyorum ama bilmiyorum belki de zamanı gelmemiştir...
Multimedya - Mike
Beğendiğiyseniz lütfen o küçük yıldıza basmaya üşenmeyin :) Olumlu veya olumsuz tüm yorumlar benim için çok önemli şimdiden teşekkürler :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onunla aşk başka ( girlxgirl )
Teen FictionBen - Elisa Walker - ve siz benim Dünyama hoşgeldiniz