Durdum bir an. Ona baktım. Yalvarır gibi bir bakışı mı vardı yoksa bana mı öyle geliyordu?
Seslenişini hiç umursamamayı, yanına gitmemeyi düşündüm. Ama içimden geçenleri söyleme iç güdüsü daha ağır basıyordu.
"Sana benimle bir daha konuşma demedim mi?" dedim tek kaşımı kaldırıp.
"Deniz bak..."
"Bücürdüm hani, Deniz mi oldum? "
Yavru kedi bakışı hala yüzünden okunuyordu.
"Deniz bu akşam bir yere gitme. Evinde hatta odanda otur."
"Ben sana benimle konuşma hakkı vermedim sen bana emir veriyorsun, nasıl oluyo bu ya?"
"Emir vermiyorum Deniz sadece..."
"Sadece... Ait olduğum yerin evim olduğuna mı karar verdin. Süt kuzusu olduğum için hani."
"Hayır saçmalama başka bir durum-"
"Dinlemiycem seni. Tanıdığım en aptal ve dengesiz insansın. Hoşçakal."
Ne sanıyordu bu aptal çocuk kendisini? Bu gece çok güzel eğlenecektim onun inadına.
Aşağı sokağa yürüyüp şoförümüzün içinde beklediği arabaya baktım. Babam ısrarla yolluyordu bu adamı. Arabanın beklediği yöne değil tam tersine otobüs durağına doğru yürüdüm.
***
"Çok güzel olmuşsun Deniz."
Hala güzel olmam tuhaftı çünkü balkondan kaçıp gelmiştim buraya. Evdekilere hesap vermek onlarla uğraşmak istememiştim. Rahatsız etmeyin yatıcam diyip kitlemiştim kapımı. Zaten babam çok geç geliyordu Ezgi de duyarlı ve anlayışlı davranmak için kasıyordu..
Saçlarımı kulağımın arkasına attım "Saol." dedim.
"Arabam şu tarafta yürüyelim mi?"
Meydanda buluşacağız diyince arabayla geleceğini düşünmemiştim. Şaşırdım başımla onaylayıp yürüdüm.
Arabalardan ve markalarından anlamazdım ama parlak ve beyaz bir spor arabanın kapısını açtı Kerem. Geçip oturdum.
O da geçti kemerini taktı. Arabayı kaldırdı ve hızla ilerlemeye başladık.
Aklıma annemin bana kemer konusunda verdirdiği sözler geldi birdenbire. Kemer takmak hayatını kurtarır derdi hep. Oysa kendisi kemerine rağmen ölmüştü işte. Şimdi de ben kemer takmıyordum artık çünkü hayatımın kurtulması umrumda değildi. Hiçbir şey umrumda değildi.
"Ne dersin sana da uyar mı?"
"Anlamadım?"
"Dinlemiyor musun sen beni?" dedi çarpık bir gülüşle.
"Ya kusura bakma dalmışım. Ne demiştin?"
"Az önce arkadaşım bir mesaj attı da. Bu gece partisi vardı gelemeyeceğim demiştim ama çok ısrar ediyor. Bi gidip görünsek çok sıkıntı olur mu?"
Haydaaa... Ben tek bir insanla buluşmak için bile evleniyormuşçasına düşünmüştüm. Sosyalleşme fikri çok geriyordu beni.
Ama inadım ağır basıyordu tatsızlık çıkarmayacaktım sırf Ali'nin gıcıklığına bile oturmazdım evde.
"Olur ya."
"Güzel o zaman."
Yaklaşık 15 dk ilerledik ve geniş bahçeli evlerin olduğu bir semte geldik. Eski ben olsam şok olurdum ama babamın evinde alışmıştım bunlara.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak Dövüşü
Teen FictionSağlam ve sıradışı bir hikaye okumak ister misin? Cevabın evetse bu hikaye tam sana göre. **** Tertemiz bir hayatı olmasına rağmen feci halde bela arayan asi bir kız. Çünkü yaşadığını hissetmesi lazım. Belalı bir hayatı olmasına rağmen tertemiz bir...