Bölüm 29 - Yüzyıl Koleji

43.8K 2.4K 140
                                    

Kapıda güvenlik vardı. Ama neden içeri girdiğimi bile sormadı.

Bahçeye adım attığım anda ise üzerime çevrilen bakışların altında ezilmeye başladım.

Bahçenin duvarlarına dayalı neredeyse her duvarın altında banklar ve çevrelerinde gruplaşmış öğrenciler vardı. Bina ise eski ve kasvetli görünüyordu. Aslında belki Emre'nin içeri girmeden söyledikleriyle ilgiliydi. O yüzden gözüme daha tuhaf görünüyorlardı.

Dik duruşumu bozmadan, bahçede gözlerimle Akın'ı aramaya devam ettim. Sanki çok tuhaf bir dış görünüşüm var gibi, iç çamaşırlarımı yanlışlıkla kıyafetlerimin dışına giymişim gibi bakıyorlardı.

Refleks olarak kendime baktım. Dar kotum da kalın sweatimin üstüne giydiğim deri ceket de her zamanki gibi normal görünüyordu.

İçeri girmeye karar verdim ve içeri yöneldim. Tam bu sırada çevredeki banklardan birinden bir kız ve bir çocuk yanıma geldi. Daha doğrusu önümü kesti.

"Merhaba tatlım." dedi kız. Siyah düz saçları ve güzel keskin yüz hatları vardı.

"'Merhaba." dedim duygusuz bir sesle.

"Kime bakmıştın?"

"Akın diye bir çocuğu arıyorum. Kızıl saçlı bir şey. Burada okuyormuş."

Kız ve yanındaki 3 numara saçları olan esmer çocuk birbirlerine baktılar.

"Beni takip et."

Emir kipinde konuşması sinirimi bozsa da dediğini yaptım. Olay çıkarmak istemiyordum.

Bahçenin arkasına doğru geçerken kucağında bir dolu çikolatalı kek olan beyaz tenli bir kız bana nefret dolu bakışlar attı ve keklerden birini hunharca ağzına tıktı.

"Hey beni tanımıyorsun bile? Bu kadar nefret edecek ne var?" diye sormak geldi içimden o anda.

Arkaya geçtiğimizde benimle daha tenha bir yerde konuşmak için buraya getirdiklerini anladım.

"Akın'ı neden arıyorsun konuş bakalım?"

"Bunu sadece onunla konuşabilirim. "

"Sado'nun oyunu falan mı bu?"

"Sado denen herifi tanımıyorum." dedim bezgin ama biraz da çaresiz bir şekilde.

Birbirlerine bakıp güldüler. Neler olduğuna dair en ufak bir fikrim bile yoktu.

"Peki bari bekle burada." dedi kız ve esmer çocuğa başıyla bir işaret yaptı.

Esmer uzaklaştı ama biraz sonra yanında Akın'la döndü.

"Deniz?!" dedi şaşkın şaşkın.

"Adımı söylememiştim ama öğrenmişsin bakıyorum." dedim tek kaşımı kaldırıp.

Akın'ın yüzünde gergin bir gülümseme oluştu. Yanıma doğru yürürken siyah saçlı kız ve esmer çocuğa uzaklaşın işareti yaptı onlar da bizi göz hapsinde tutacak kadar uzaklaştılar. Hava iyice serinlemişti. Ceketime sokuldum bir an.

"Akın konuşmamız gerekenler var. "

Bakışları yere kaydı. Düşünceli gibiydi.

"Seninle konuşamam Deniz."

"Lütfen." dedim. "Buna çok ihtiyacım var, son umudumsun. Anlat bildiklerini. "

"Keşke yapabilsem ama buna karar vermek benim elimde değil." dedi kaşlarını çatmış üzgün üzgün bakıyordu.

Sokak DövüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin