"Fakat evlat bizimle bu işte çalışmak için gerçekten bizim bir parçamız olman gerekiyor."
İkimiz de aynı anda bakışlarımızı, sol kolundaki peş peşe sıralanmış birbirine değen üç kareden oluşan dövmeye çevirdik.
Ne gerekiyorsa yapacaktım, başka bir ihtimal yoktu.
"Şimdi git. Biraz kafanı dağıt. İstersen bizim kızlardan birini versinler, dağıtmana yardımcı olur. Ama yarın gece son görevin için burada ol."
"Kimseye gerek yok. Yarın gece buradayım."
Herkesi teker teker arkamda bırakarak fabrikanın boğucu havasından kurtuldum. Havanın soğukluğuna rağmen güzel bir geceydi. İçimden Deniz'in evine gitmek geliyordu. Ne kadar büyük bir sorun olabilirdi ki onu birkaç dakika görmem. Bir kez sarılmam.
Boynumdaki yüzüğü parmaklarımın arasına alıp sıktım. Emre'ye gidecektim. O kesinlikle bana iyi gelirdi. Kaskı taktım ve motoru çalıştırdım.
Sokağa girdiğimde açık olan ışıklardan annesi veya babasının evde olduğunu belliydi. İkisi de benden pek hoşlanmıyordu ama onları umursayacak halde değildim.
"İyi geceler ben Emre'ye-"
"Bu saatte mi? Oğlum evin yok mu senin?" Emre'nin annesi buz gibi bir yüzle beni karşılamış üstüne de bu sevgi dolu sözcükleri sarf etmişti. İçinden söylediklerinin çok daha fazlasının geçtiğini anlamak için onu çok da yakından tanımaya gerek yoktu.
Benim cevap vermediğimi görünce devam etti; "İyi hadi çık yukarı Emre odasında."
Kapıyı tıklatınca Emre anında içeriden seslendi "İstemiyorum dedim size rahat bırakın beni!"
Kafamı içeri uzattım. "Beni de mi?"
Masasından fırlayıp yanıma koştu hemen sarıldı.
"Nerelerdeydin oğlum ben kimseden haber de alamıyorum. Bir de bizimkiler duyarlı ebeveyn oyunundan hala sıkılmadı. Kafayı yiyecektim. Çıkar montunu bana ver. Geç şöyle. "
Güldüm.
Emre'yi elimden geldiğince uzak tutuyordum her şeyden. O benim gibi değildi, gerçekten annesiyle babasımı dinlerse derslerine iyi çalışırsa güzel bir geleceği olabilirdi. Zaten benim dertlerime yeterince bulaşmıştı.
İşte bu yüzden sadece güzel şeylerden bahsetmeye karar verdim ve güldüm.
"Asya iyileşiyor Emre. Kardeşim iyileşiyor."
Emre yumruğunu havaya savurdu. "İşte bu be! İşte bu! Sana demiştim oğlum o kız senin kardeşin. Sen nasıl ringde insanları deviriyorsan o da hastalıkları devirebilir."
Mutluluktan saçmalama safhasına gelmişti, farkındaydı, ikimiz de gülüyorduk.
"Yakında tamamen toparlayacak. Yine kolay değil tabi. İyi bakılması lazım ama sonuçta iyileşecek."
"Bakarız oğlum ne güne duruyoruz hele bir çıksın hastaneden, pervane olacağız çevresinde. O çıkana kadar operasyon da biter. Deniz de özgür olur..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak Dövüşü
Teen FictionSağlam ve sıradışı bir hikaye okumak ister misin? Cevabın evetse bu hikaye tam sana göre. **** Tertemiz bir hayatı olmasına rağmen feci halde bela arayan asi bir kız. Çünkü yaşadığını hissetmesi lazım. Belalı bir hayatı olmasına rağmen tertemiz bir...