"Sadece..." dedi "O gün tanışmamız yarım kaldı sevgili Deniz Arkın. Tanışalım istiyorum. Ben de Banu Erçetin. Ve şimdi daha yakından tanıyacaksın beni."
Karşımdaki kız ne kadar tehlikeliydi bilmiyordum. Saç baş dalacak mıydı şimdi? Bıçak mı çekecekti?
Bunlar çok önemli değildi. Beklemek yerine çıksam daha iyi olacaktı.
Rahatsız hissetmem rağmen kapıya yürüdüm. Engelleyeceğini zannettim ama Banu da hiç hareket etmedi.
Kapıyı açtığımdaysa neden engellemediğini anladım. Okuldan tanıdığım iki kaslı çocuk ve Banu'nun kankaları iki kız kapıda bekliyordu.
Döndüm Banu'ya baktım. Otuz iki diş gülüyordu.
Bağırmak için ağzımı açmıştım ki o iki kızdan kısa saçlı olan ağzıma yapıştı. Çocuklardan biri de kolumdan tutup odanın içine doğru fırlattı. Mobilyalardan birine kolumu çarpıp yere düştüm.
Kızlar peşimden odaya girdi, çocuklar da kapıyı çekip dışarıda beklemeye başladı.
"Boşuna bağırma canım bu müzikte gürültü de kimse duyamaz seni." dedi üçüncü ve kıvırcık saçlı olan kız.
"Kerem burada olur birazdan." dedim düştüğüm yerden kalkarken sinirle.
"Aslında Kerem şu an derin bir uykuda." dedi Banu ve başıyla kızlara işaret çaktı.
Düşüş başımı iyice döndürmüştü çırpınmama rağmen ikisi de kolayca kollarımdan yakaladı beni.
"Nasıl bir organizasyon bu böyle? Ona ne yaptın? Derdin benimle değil mi?!"
Banu yaklaşıp sağlam bir tokat çaktı bana. Çırpındım ama kızlar beni sımsıkı tutuyordu. Çırpınınca kıvırcık olan da saçlarımdan yakalayıp çekmeye başladı.
"Onu senden çok düşünüyorum merak etme. O benim, seni gerizekalı. Ve sen onu ayartmaya çalıştın." dedi Banu.
"NE?"
"Hem bana meydan okudun hem de eski sevgilimle randevuya çıktın!"
Şimdi taşlar yerine oturuyordu. Banu'yla Kerem orta okulda ya da lisenin başında çıkmıştı anlaşılan ama Banu hala seviyordu onu Keremse eski bir dost olarak görüyordu onu.
"Senindi o içki sen uyuyacaktın aslında ama sen kendi kendine hastalanınca biraz doğaçlama yapıp Keremciğimi uyuttum."
"Tüm bunlar planlı mıydı? Parti planı mı yaptın randevumuzu öğrenince??" dedim şaşkın şaşkın.
"Ya sen beni baya küçük görüyosun ama tanışacağız neyse ki." deyip bir tane de karnıma vurdu.
Pek güçlü değildi ama bulanan midem iyice kötüleşti.
"Kim... kimden...?"
"Ahahah kimden öğrendiğimi merak ediyorsun değil mi? Çok yakından tanıdığı biri. İpek. Gelip bana her şeyi anlattı. Kerem'i nasıl ayarttığının tüm ayrıntılarını."
İpek beni Keremle olmam için en çok yönlendiren kişiydi. Şok olmuştum. Resmen Banu bana saldırsın diye çabalamıştı.
Şoktaydım ama yine de kendimi toparlamak zorundaydım.
Sağ elimi kurtarıp Banu'ya tüm gücümle sağlam bir tane çakıp onu yere yapıştırdım. Ama üç kişiydiler ve benden çok daha sağlıklıydılar. Kavga onların leyhine sürüyordu.
Dudağım patlamıştı galiba ağzıma kan tadı geliyordu. Kaşımda da yanmalar vardı.
"Bu musun yani Banu? Üç kişiye bir kişi dalan kız? Memnun oldum." dedim zar zor.
Eliyle yüzümü çenemden kavradı.
"Ben, beni kızdırırsan intikam için her şeyi yapabilecek kızım Denizciğim! Bulaşmaman gereken kızım Denizciğim! Sana bunu çok güzel öğreteceğim." dedi ve çekmeceleri karıştırmaya başladı.
Eline bir makas alıp yanıma yürümeye başladı.
"OHA ne yapıyorsun sen manyak?"
demek yerine."KORKMUYORUM ULAN SENDEN!" cümlesi çıktı ağzımdan.
Banu makası bırakıp başka bir bez aldı ve ağzımı bağladı.
Sonra tekrar eline aldı.
Kızlar kollarımdan sımsıkı tutuyordu ama kaçmalıydım bir şekilde. Banu yaklaşana kadar daha çok çırpınıp beni daha sıkı tutmalarını sağladım ve yaklaşınca Banu'ya sağlam bir tekme attım ama baş dönmesi hedefi tutturmamı engelledi makas elinden düştü.
"Çırpınma çünkü seninle işim bitene kadar çıkamayacaksın buradan!"
Kapıyı açıp çocuklardan birini çağırdı. Çocuk yanıma gelip başımı tuttu. Neden dinliyordu herkes onu, ben ne yapmıştım bu çocuğa.
Şimdi gerçekten korkuyordum.
Banu yaklaşıp saçlarımı tuttu.
"Şşş sakin ol öldürecek değilim seni. Katil olmaya değmezsin. Sadede biraz kuaförcülük oynayacağız."Makası saçlarıma daldırdı.
Artık elim kolum tutmuyordu direnecek gücüm de kalmamıştı gözlerim kararıyordu ben de yumdum ama içimden intikam yeminleri ediyordum.
Nasıl yapacağımı bilmiyordum ama o intikamı alacaktım.
Hem Banu'dan...
Hem İpek'ten...
Hem de bu odadaki diğer aptallardan...
Tam bu sırada odanın kapısı gürültüyle açıldı.
Daha fazla dayanamayıp kendimi bırakmadan önce son gördüğüm şey Ali'nin dağınık saçlarıydı.
***
Bir sarsıntı hissedip uyanır gibi oldum. Göz kapaklarımı zar zor araladım. Ali beni kollarına almıştı ve ilerliyorduk. Yollara ya da çevremizdekilere bakamadan gözlerim tekrar kapandı. Tek hatırladığım çok güvende hissediyordum.
Eveet bu bölüm birazcıkcık kısa oldu ama iki bölüm birden yayınladığım için mazur görülebilir bence :))
Yorum bekliyorum sizce nasıldı neler olacak neler olmalı....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak Dövüşü
Teen FictionSağlam ve sıradışı bir hikaye okumak ister misin? Cevabın evetse bu hikaye tam sana göre. **** Tertemiz bir hayatı olmasına rağmen feci halde bela arayan asi bir kız. Çünkü yaşadığını hissetmesi lazım. Belalı bir hayatı olmasına rağmen tertemiz bir...