Bölüm 41 - Planlar ve Süprizler

34.2K 2.2K 199
                                    

Ya resmen yaz sıcağında kış hikayesi okutuyorum size shdjfjf

Kışı özleyen varsa sever bu bölümü :D

Haydi iyi okumalar :D





Aylardan Şubattı. Beklenen kar fırtınası haberlerde söylenildiğine göre gecikmişti. Ayaz pencerelerimin camına çarpıyor fakat bana ulaşamadan geri dönüyordu. Çünkü ihtişamlı evimizin geniş pencereleri son teknoloji camlarla kaplanmıştı, kaloriferlerimiz de ateş gibi yanıyordu. Peki ben neden her şeye rağmen titriyordum?

Son bir ayım Ali'den uzak geçmişti. 1 koca aydır dokunmuyordum ona. Şimdiye kadar planda bayağı ilerlemiş olmaları gerekirdi oysa alabildiğim tek haber Banu aracılığıla ulaştığım nottu.

"Her şey senin planladığın gibi ilerliyor. Zor ama katlanmamız lazım, biliyorum. Seni her zaman seveceğim."

Ve hala her okuduğumda aynı sinir bozucu noktaya takılıyordum. Son cümledeki tuhaf hüzünlü anlama. Üstelik ne yazık ki artık kafam rahatlasın diye kendimi derslere de veremiyordum. İçimde tarifsiz bir şeyler kaybolmuştu. Ruhumdan bir şeyler eksilmiş gibi hissediyordum. Her şey tatsızdı artık.

"Deniz? Gelebilir miyim?"

Kapımı aralamış olan babama başımla onaylar bir işaret yolladım.

Yaklaştı ve benim yanımda pencerenin önünde durdu. Elini omuzuma koymak istedi ama emin olamayıp geri çekti.

"Nasılsın kızım?" dedi tereddüt dolu bir sesle.

"Bilmiyorum." dedim bakışlarım dışarıdayken ağzımı pek açmadan.

Pencerenin buğusunu sol eliyle silip biraz dışarı baktı.

"Ben ne yaptıysam senin için yaptım Deniz. Bunu bilmen lazım. Daha çok gençsin. Bunları anlamaman normal ama hayatta kalmak istiyorsan güçlü olmak, ve güçlü olmak istiyorsan da ellerini kirletmek zorundasın."

Bir an durdu ama bir şey söylememe izin veremeyecek kadar kısa bir sürede tekrar konuşmaya başladı.

"Hala benim bir canavar olduğumu mu düşünüyorsun gerçekten?"

"Ezgi neden hala evimizde değil?"

"Biliyorsun memlekette işleri-"

"Tamam! Yalanlar dinlemek istemiyorum." diye çıkışmak geçti içimden. Ama bir anda ne kadar salakça davrandığımı düşündüm. Böyle ters davranarak her şeyi zora sokuyordum.

Sadece "Tamam!" diye çıkışarak sözünü kestim.

Babam öylede bakakaldı. Tüm söylediklerini öyle içten söylüyordu, yüzünde öyle acılı bir ifade vardı ki onun zehir satıcısı olduğuna inanmak delilik gibi duruyordu. Ama istediği kadar karşımda yavru kedi taklidi yapabilirdi, ona asla inanmayacaktım.

Ve onu kendi oyununda yenecektim.

"B- ben düşündüm... Yani seni anlayabiliyorum galiba. Hala zor ama sana sırtımı dönemem. S-sen benim babamsın." Son kelime ağzımdan çok zor çıktı ama bu beni daha duygusalmışım gibi göstermişti. Devam ettim. "Kanımsın. Seni reddedemem. Senden kopamam. Sadece her şey üzerime çok geliyor, zamana ve sakinliğe ihtiyacım var."

Sokak DövüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin