Bölüm 17 - Dengeler ve dengesizlikler

55.6K 2.8K 1K
                                    

Banu tam karşımızdaydı. Sarı saçlarını düzleştirmiş ve güzel bir at kuyruğu yapmıştı.

"Kereeem!" dedi ağlayarak ve onun dizlerine kapandı. Birkaç hıçkırık duyduk.

Ali'nin anlattıklarından sonra Banu'ya eskisi kadar kızgın olamıyordum. Özellikle de Kereme karşı bu tutkusu onu çok acınası gösteriyordu.

"Üzgünüm... Sadece dayanamadım buna." dedi elinin tersiyle gözyaşlarını silerken.

"Tamam üzülme." dedi Kerem düz bir sesle.

Banu bakışlarını bana dikti. "Sen! Kereme bakmak sana kalmadı ucuz şey! Gidebilirsin!"

Sinirle ağzımı açmıştım ki Kerem önce davrandı. "Bırak bizi Banu!"

Bunalmış bir halde gözlerimi devirdim. Tam bu sırada son sınıfların koridorunda Ali göründü gözüme.

Gözleri üçümüzün üzerinde geziyordu. Ona baktığımı görünce bana baktı.

Kerem'in sandalyesinde duran ellerim istemsizce kalktı.

Sinirle arkasını dönüp koridorda ilerlemeye başladı.

Kerem de Banu da umurumda değildi. Onlar bana şaşkın şaşkın bakarken koşmaya başladım.

"ALİ! BEKLE!"

Merdivenlerden iniyorken kolunu yakaladım.

"Ali göründüğü gibi değil."

Gözlerini yumup derin bir nefes aldı.

"Deniz ben sana ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Her şeyi açıkladım değil mi sana?"

"Her şeyi değil." dedim hikayesindeki eksikleri kast ediyordum.

"Kerem'in ne kadar tehlikeli olduğınu anlattım sana. Oysa yine onunla dip dibesin. İkinci bir Banu mu olacaksın? Sana kimseye görünme demiştim ama sen ısrarla dışarı çıktım odadan. Ve seni görmüşler. Hatta konuşmuşlar!? Ve sen bana bunu söylemedin bile. Öğrenmezsem sorun olmayacağını mı düşündün? Ha? Yanılmışsın. Çünkü neler olduğuna dair en ufak bir fikrin bile yok!"

Belki de benimle böyle konuştuğu için kızmalıydım ona. Ama gözlerinde bir çaresizlik vardı.

"Ali... Ben... Bilmezsem ona göre davranamam üzgünüm sadece söyledin diye bir şeyler yapabilecek kızlardan değilim. Özür dilerim ama değilim."

"Kerem olayı da mı buna dahil."

"Kerem sakat kaldı. BENİM YÜZÜMDEN! Vicdanım bağırıyor tamam mı? O konuda hiçbir hatam yok. "

"Nasıl yok Deniz! Allah aşkına uzak dur şu çocuktan. Tek istediğim bu! Yapamaz mısın? Tek bir şey."

"Ona sırtımı dönemem. "

"Yani bana dönüyorsun."

Her şeyi bu kadar kıçından anladığına inanamıyordum. Sinirle arkamı dönüp yürüdüm.

"Pekala bu net bir cevap oldu!" diye seslendi arkamdan.

Dönmedim.

*****

"Bu gün ne yapıyoruz?" dedim gözlerimi devirerek.

Sokak DövüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin