Açıkçası babamın bana kızdığını ve eve yolladığını düşünmüştüm ama araba tanımadığım yollara giriyordu. Yanımdaki adamlara ne kadar soru sorduysam da Kenan beyin emirleri bıdı bıdı diye aynı cümleyi tekrarlayıp durdular. Araba durduğunda ormanlık bir alanda, bir villanın önünde arabadan indik.
Kaçmam gerekiyor muydu, yoksa sadece uslu durup babamı mı beklemeliydim, gerçekten bilmiyordum. Ama geldiğimiz yollardan geri dönebileceğim konusunda kendime güvenmiyordum. Babam beni ringden aşağı çekmişti; yanımda ne telefon ne para ne de kimliğim vardı.
Mecburen adamların "Bu taraftan Deniz hanım." diye diye beni yönlendirdikleri yolu izledim. Önce villaya girdik; burası az eşyalı sade bir yerdi. Biz girdikten sonra adamlardan biri şifreyi girip güvenlik alarmını çalıştırdı.
"Kenan beyin emri burada beklemeniz efendim. Bunu haricinde emrettiğiniz bir şey var mı?"
Kafam gerçekten karışıktı.
"Tutsak mıyım ben?"
"Hayır efendim gözetimimiz altındasınız sadece. "
"Banyoya gidebilir miyim?"
"Tabi ki efendim. Aç mısınız? Yemek herhangi bir şey ister misiniz? Dinlenmek isterseniz yukarıda bir odayı hazırlayalım. "
"Hayır." deyip bana gösterilen yoldan banyoya girdim ve elimi yüzümü daha doğrusu dövüşten kalan minik yaralarımı yıkadım. Yüzüm yorgun görünüyordu. Bunu önemsemiyordum ama aynı zamanda üşüyordum çünkü üstümde dövüşmek için giydiğim kolsuz badiden başka bir şey yoktu.
Çıktığımda sakin sakin salonda oturuyorlardı. Çok gergin bir ortamdı burada bu adamlarla kalmak istemiyordum. Buna dayanamayacağımı ilk görüşte anladım.
"Şey... Dinlenebileceğim bir oda var demiştiniz değil mi?"
Birkaç dakika sonra yukarıdaki odalardan birinde tek başıma, bir yatağa kıvrılmıştım. Sabahtan beri antrenmandaydım ve stresten tüm kaslarım gerilmişti. Isınmak ve kendimi sakinleştirmek için yattım. Uyuyabileceğimi düşünmüyordum ama sakinleşmek ve ihtimalleri düşünmek istiyordum.
Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyorum kapımın açılma sesini duyduğumda yerimden sıçrayıp geri çekildim. Babam içeri girdi, saçı başı dağınıktı.
Yavaşça yatağımın kenarına oturdu. Yumuşak bir sesle konuşmaya başladı.
"Tüm buraya getirilişin için üzgünüm Deniz. Böyle olsun istemezdim. Senin anlayacağın şekilde anlatırsam... Iııı... Orada bana " baba " dedin. Herkes duymadı ama ön sıralar duymuş olabilir. Araştırmaya devam ediyoruz ama benim kızın olduğunun duyulması gerçekten büyük problem."
"Asıl büyük problem senin böyle bir adam olman." dedim hırsla.
"Pekala bak. Baban böyle bir adam tamam mı? Hayatta herkesin bir yolu vardır. Benimki de bu. Birgün zaten öğrenecektin çünkü Kenan Arkın'ın kızıysan bazı sorumlulukların var. "
"Ne diyorsun sen? Kızın falan değilim ben senin! Bir daha sana baba diyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun."
"Şimdilik böyle tepkiler vermen normal. Ama zamanla kabullenirsin. Şimdi daha önemli bir noktaya geçelim. Bunu nereden öğrendin?"
Son cümleyle duruşu sertleşmişti, sesinde bir tehdit havası vardı.
Ağzımı açmadan durdum bir süre.
"Konuşmayacak mısın?"
"Eve gitmek istiyorum. Zorla mı tutuluyorum burada?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak Dövüşü
Teen FictionSağlam ve sıradışı bir hikaye okumak ister misin? Cevabın evetse bu hikaye tam sana göre. **** Tertemiz bir hayatı olmasına rağmen feci halde bela arayan asi bir kız. Çünkü yaşadığını hissetmesi lazım. Belalı bir hayatı olmasına rağmen tertemiz bir...