Bölüm 16 - Benim Yüzümden

56.2K 2.8K 583
                                    

Herkese merhabaaa :)

Güzel yorumlar için çok teşekkür ederim.

Kısa sürede okunma sayımız arttı. Bu da teşvik edici oluyor tabi :)

Daha sık yazmaya çalışacağım siz de yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin v.v

Multide Emre var.

Uzatmadan, iyi okumalar :D

Spor salonundan çıktığımda tekrar depoya dönemeyeceğimi biliyordum. Başka birileriyle karşılaşma riskini göze alamazdım.

Saçmaydı belki ama dayanamayıp okul çıkışına gittim.

Zil çaldığında Ali kapıdan ilk çıkanlardan biriydi. Beni görünce gözleri pörtledi ve hemen yanıma koştu.

"Deniz? Ben sana ne dedim? Ne işin var burada?"

"Dayanamadım Ali. Gelme üstüme. "

"Birileri gördü mü seni odadan çıkarken?!"

"Şey..."

Dudağımı ısırdım. Bu kadar endişelenmesini gerektirecek bir şey olmamıştı. O ise öyle dehşetle bakıyordu ki gözlerime, ağzım beni dinlemeden cevabımı verdi;

"Hayır görmedi kimse."

Tuttuğu nefesini derin derin dışarı verdi ve kollarını bana dolayıp beni kendisine çekti.

Uzun süredir görmediği bir sevdiğine hasretle sarılıyor gibiydi.

"Herkes Kerem'in başına bir kaza geldiğini zannediyor öyle yayılmış ama durumu iyiymiş Berkayla konuştum. Hiçbir sorun yok inatçı keçi, her şey yolunda." diyip gülümsedi.

Ben de gülümseyip kollarımı ona sardım. Başımı göğsüne yasladım. Böyle sonsuza dek kalırmışım gibiydim. İstemsizce gözlerimi yumdum.

"Deniz!"

Gözlerimi açtığımda Emre karşımda dikiliyordu.

Ali ile birbirimizden uzaklaşıp toparlandık.

Emre'yse şaşkın gözlerle konuşmaya devam etti "Kızım ne bu üstün başın? Bembeyaz olmuşsun neyin var? Neler oluyor?"

Son cümleyi söylerken gözleri beğenmeyen bir ifadeyle Ali'ye kaymıştı.

Nerden başlayıp anlatabileceğimi bilmiyordum. "İyiyim Emre merak etme." dedim "Artık iyiyim."

Ama Emre hala şaşkın ve tedirgin bakıyordu.

Bana yaklaşıp elini yanağıma koydu. "Hadi gel seni eve bırakayım. Belki biraz da konuşuruz."

O an bir kibrit çıkarıp Ali ve Emre'nin arasına doğru uzatsam, alev alırdı.

İki üç saniye sonra ikisinin de bana bakmakta olduğunu fark edip ağzımı açtım ama beynim bomboştu. Ne söylersem diğeri kırılacak gibiydi.

"Emre bi saniye izin verebilir misin bize?"
dedim en sonunda nazikçe.

"Tamam motorun oradayım. " deyip arkasına baka baka uzaklaştı.

"Eve gitsem iyi olacak sanırım. Babamların bir şey anlamaması en iyisi, Ali. "

"Tamam. Ben bırakırım bu çocuğun motoruna binmene gerek yok. "

"Emre benim arkadaşım."

"Evet tabi bilirim ben o arkadaşları, o arkadaşlıkları..."

Sokak DövüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin