Bölüm 12 - Katil

67K 3.1K 1K
                                    

Bir an önce adrese gitmek istiyordum ama okul çıkış saatinden önce geri dönmeliydim belki okuldan kaçtığım anlaşılmazdı.

Okula dönüp duvarın önünde durdum. Yukarı geri nasıl tırmanacaktım?

Çevreme bakınınca tiksinerek de olsa tek bulduğum çözümü uygulamaya başladım. Çöp konteynırını itekleyerek duvarın önüne getirdim ve üzerine çıktım. Ordan duvara duvardan da içerideki ağaç yardımıyla içeri geçtim.

Sınıfa çıktığımda zil de çalmıştı. Koridorda Emre'yi yakaladım.

"Özür dilerim Emre beni düşünüyorsun biliyorum. Öyle sert çıkmamalıydım. "

Kocaman gülümseyip bana sarıldı.

Bir şeyler söylemek için ağzını açtığında Kerem'in sesini duydum.

"Biraz konuşsak mı Deniz?"

Sesi çok gergindi. Emre'ye sınıfta görüşürüz işareti yapıp Kerem'le koridordaki pencere kenarına geçtik.

"Sana mesaj attım. Görmedin mi?"

"Aa evet kusura bakma gördüm ama cevap atmaya fırsatım olmadı. "

"O motorcu zibidiye sarılmakla mı meşguldün?!" sesi yüksek çıkınca yanımızdan geçen bir çocuk bize göz ucuyla baktı.

"Ne diyorsun Kerem?"

Sinirli ifadesinin yerini yumuşak bir yüz aldı "Deniz ben. Senden. Biliyorsun işte senden gerçekten hoşlanıyorum. Ama mesajıma cevap gelmeyince yanına geldiğimde seni böyle buluyorum."

"Emre'yle aramda öyle bir şey yok emin olabilirsin. "

Derin bir nefes aldı "Peki. Sen öyle diyorsan... Akşam bizim çocuklarla takılacağız bu sefer ekmezsin değil mi bizi?"

Planım adrese gitmekti. Keremlerle takılamazdım. Hedefimden sapmamalıydım. Ama bunu kimseye de söylemek istemiyordum.

"Sanmıyorum. Ders çalışmalıyım."

"Beni oyalıyormuşsun gibi geliyor ama yine de bekleyeceğim seni." deyip ben daha cevap vermeden uzaklaştı.

Kerem'i oyalıyor muydum? O çok hoştu. Ve bana çok iyi geliyordu. Geri kalan şeyler için biraz zaman lazımdı belki de.

Yine de kendimi kötü hissediyordum. Özellikle de koridorda bana pis pis bakan Banu'yu görünce iyice midem bulanmaya başladı. Temiz havaya çıktım ve farkına varmadan arka bahçedeki ağaçlara götürdü beni ayaklarım.

Duvarın dibine çöktüm ve başımı dizlerime koydum. Galiba burası bayağı güzel bir saklanma yeri olmuştu bana.

"Kerem'den uzak dur. "

Başımı hızla kaldırdım.

"Bi sen eksiktin. " dedim Ali'ye umrusamazca.

"Onunla konuştuğunu gördüm ne var aranda!?"

Histerik bir kahkaha atıp ayağa kalktım. Yüzüne yaklaştım.

"SANA NE? Hani yabancıydık artık seninle. Selam bile alıp vermiyorduk. Hala beni mi izliyorsun sapık gibi!"

Dişlerini sıktı ve aralarından "Ben sapık değilim." dedi.

"O halde beni izlemeyi bırak! Bana karışmayı bırak!" dedim gıcıklık olsun diye omuzundan dürterek. Aramızda bu kadar boy farkı varken komikti belki ama yine de onu sinir ediyordu.

Sokak DövüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin