4

83.4K 2.7K 1.8K
                                    

Multimedia'da Açelya nın giysileri.

Vücuduma değen soğuk hava ve sıcacık yorganımın üzerimden çekilmesiyle gözlerimi araladım. Anneannem kafamda dikilmiş bir şeyler söylüyordu. Duyduğum tek kelimeyle tamamen uyandım. 

"Saat 9 olmuş." İşte bu kelime hayatımın yıkımı. Gözlerimi kocaman açıp:

"Saat kaç !?" diye sordum. Anneannem tuhaf şekilde:

"9 olmuş kızım bu gün işe gidecektin." dediğinde yataktan hızla kalkıp banyoya girdim.  Yüzümü güzelce yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Koşarak tekrar odama girdim ve dolabımdan çantamı çıkardım. İçine pijama, dans kıyafetlerim, ne olur ne olmaz diye iç çamaşırı ve yedek kıyafet koydum. 

Üzerime dün hazırladığım giysilerimi giydim. Bir rimel ve koyu kırmızı ruj sürüp çantamın içine telefonumu, cüzdanımı ve şarj cihazımı attım. Baran bey'in ceketini, çantamı ve Buğranın giysi çantasını elime alıp salona girdim. Anneannem ve dedemi öpüp kapıya çıktım. Klasik türde bir ayakkabı giyip apartmandan dışarı çıktım.

 Hızla taksi durağına gidip kulübede ki adamlardan birine:

"Abi acil." dedim. Oldukça cool ve genç bir çocuk yerinden kalkıp ikinci taksiyi gösterdi. Gösterdiği araca doğru gidip arkaya oturdum ve çantaları yanıma koydum. Çocukta sürücü koltuğuna geçti. 

"Nereye gidiyoruz bayan ?"

"************. Ama hızlı olun lütfen çok geç kaldım." dedim kafasıyla onaylayıp gaza bastı. Biraz ilerledik. Taksici:

"Çalışıyor musunuz ?" dediğinde. 

"Evet." diyerek kestirip attım. Saat 09:50 olmuştu. 

"10 dk içinde yetişir miyiz ?" 

"Yetişiriz sen rahat ol." dedi. Kısa süre sonra evin önünde durduk. 

"Ne kadar ?" dediğimde aynadan bana bakıp :

"Size 25 tl." dedi. Yalandan sırıtıp:

"Teşekkürler." dedim ve eline 25 tl koyup araçtan çıktım. Numarasını falan mı alsaydım ne.Gerçi yavşağın tekiydi. Koşarak evin önüne gelip anahtarla kapıyı açtım. Kapının önüne çantaları bıraktım ve askılığa ceketi astım. 

"Ben geldim." hiç ses yok. 

"Baran bey ?" yine ses yok. Buğranın odasına çıktım. Mışıl mışıl uyuyordu. Alnına bir öpücük kondurup yorganını omuzlarına kadar çektim. Sessizce odadan çıktım.

Merdivenlerden inerken birden gözlerim karardı ve korkuluklardan tutundum. Boşta kalan elimi başıma koyup dizlerimin üstünde oturdum. Bir iki dakika bu şekilde oturduktan sonra  yavaşça ayağa kalktım. Dün akşam çok az yemiştim ve sabahda kahvaltı yapmadan çıktım. Geç kalma korkusu, telaş falan derken kendimi yordum sanırım. Başım felaket ağrıyor.

Koridorda ki ilk yardım dolabından ağrı kesici ilacı aldım. Ama kutu boştu. Diğer ilk yardım dolabı Baran beyin odasındaydı. Girersem rahatsız olur mu acaba diye düşünmeden edemedim. Gerçi Baran bey çoktan işe gitmiştir diye düşündüm ve merdivenleri tekrar çıkmaya başladım. Baran beyin odasına geldiğimde tekrar vazgeçecek gibi oldum. Başıma giren dayanılmaz ağrıyla hiç düşünmeden kapıyı açtım. Gördüğüm şeyle ne baş ağrısı ne de Baran bey rahatsız olur korkusu kalmıştı bende. Şok içinde odaya bakıyordum.

Baran bey yatakta yüz üstü, tek boxer ile uyuyor. Sessizce yanına girip omuzuna dokundum.

"Baran bey. Uyanmanız lazım bu gün işe erken gidecektiniz." hışımla saçlarını geriye atıp yüzünü bana çevirdi. Kim olduğumu anlayınca gözlerini büyüttü ve odayı inceledi. Kısa süre sonra kendine geldi ve :

Mafya PatronHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin