Göğsümde bir baskı hissettim. Hafif gözlerimi araladığımda karşımda Buğrayı gördüm. Bana masumca bakıp gülümsedi.
"Günaydın abla !"
"Günaydın bebeğim." Sarılıp yan döndüm ve kollarımın arasında sıkıştırdım. Buğra kahkaha attı. "Ablaa. Ölüyorum." Güldüm. Kollarımı gevşetip alnını öptüm.
"Annen yandı mı ?"
"Uyandı. Bana pankek yapıyor. En çok onu sevdiğim için."
"Yaa. Hani en çok patso seviyordun sen hı ?"
"O öncedendi. Artık pankek." Gıdığından öpüp gıdıklanmasını sağladım. "Seni bitiririm çocuk." Elimden kurtulup yataktan kaçtı. "Annem ablan uyanınca hazırlansın dedi." Dediği şeye güldüm.
"Tamam. Sen anneye yardım et. Ben giyinip geleyim." Buğra annesine bağırarak mutfağa gitti. Ben de dolabımın önüne geçtim.
Alarmımın çalmasına daha 1 saat vardı. Bu sebeple yavaş yavaş hazırlanabilirdim.
Dizlerimin altında, dar kesim, v yaka uzun kollu, bej elbisemi giydim. Koyu kahve kemer taktım. Saçlarıma hafif su dalgası verip çok az kahve bir makyaj yaptım.
Mutfağa girip "Günaydın !" dediğimde Funda teyze bana döndü. "Günaydın. Çok şıksın."
"Teşekkür ederim. İş kadını olmak zor valla." Güldü.
Funda teyze her şeyi hazırlamıştı. Ben direk oturdum anlayacağınız. Pankekime reçel sürüp afiyetle yedim. Buğra bana döndü.
"Abla çikolata sürer misin ?" Tam alacağım sıra Funda teyze aklıma geldi. "Benim ellerim hep peynir oldu. Tadı bozulur. Annen sürsün bence."
Artık bir annesi olduğunu kavramalıydı. İlk bana değil annesine gitmeliydi. Funda teyze bana bakıp gülümsedi ve Buğranın elinden pankeki alıp çikolata sürdü.
Sohbet ederek geçen kahvaltımızı telefon zil sesim bozdu. Masanın üstünde duran telefonuma baktım. Yavuz arıyordu. Boğazımı temizleyip masadan kalktım. Salona geçtim.
"Efendim."
"Günaydın meleğim."
"Günaydın."
"Napıyorsun nasıl gidiyor ?"
"İyi işte işe gidicem şimdi. Sen ne yaptın ?"
"Hiç aynı. Gelişme var mı ?"
"Maalesef. Baran işe Cihat bey ile gelmemi söyledi. Onun haricinde yok.Olunca ilk sana söylerim."
"Cihatla mı ? Sana güveniyor gibi ha ?"
"Bence güvenip güvenmemekte kararsız. Anlamaya çalışıyorum."
"Tamamdır. Sana bir sürprizim var."
"Nedir ?"
"Çok yakında öğrenirsin."
"Hadi amaaa."
"Olmaz. Hadi kolay gelsin." Kapattı telefonu. Sürpriz işi beni biraz endişelendirmişti.
Tekrar mutfağa döndüm. Funda teyze kim olduğunu anladığı için sormadı. İş saati geldiğinde kalktım ve boş tabakları kaldırdım.
"Sen bırak. Ben toplarım. Koş işe hadi. Geç kalıp oğlumu kızdırma." Güldüm ve tabakları lavaboya kaldırıp kol çantamı taktım. Açık kahve topuklularımıda ayağıma geçirip Funda teyzeyi uzaktan öpücük attım. Buğra koşarak yanıma geldi. Eğilip sarıldım ve yanaklarını öptüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Patron
Roman d'amourBir insanı tanımak uzun yıllar alır. Yanlış tanıdığını anlamak ise bir kaç saniye. Açelya canından çok sevdiği çocuğa zevkle bakıcılık yapıyordu taki patronunun eli kanlı bir mafya olduğunu öğrenene kadar. Açelya eskisi gibi rahat olabilecek mi...