6

88.4K 2.4K 1.6K
                                    

"Son duanı et !" diye gürledi. Ben ise şaşkınlık ve korkuyla elimi ağzıma koymuş mal mal seyrediyordum. Adam zar zor konuşuyordu.

"Lütfen lütfen affet." Baran bey boynunu kütletip silahı belinden çıkardı ve üçten geriye saymaya başladı. Adam korkuyla gözlerini kapattı.

"3.......2........1." BAM.

-------------------------------------

 Baran bey adamı vurmuştu. Silah patladığı andan ben de çığlık attığım için herkesin kafası bana döndü ölen adam hariç. Ben korkuyla bu cehennemden çıkmak için koşmaya başladım ama Baran beyin :

"Yakalayın!" diye bağırışıyla peşimden geldiklerini anladım. Hızlanmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Bir süre koştum ve merdivenleri gördüm.  Dışarı çıkmak için tam merdivenin 5. basamağına geldim ki bir el bacağımı tuttu ve kendine çekti. Merdivenlerden düşerken dizim acayip soyulmuştu ve kanamaya başlamıştı. Kafamı da bir yere vurmuştum ve o sıvı şakağımdan aşağı akarken yarıldığını anladım.  Adam saçlarımdan tutup kaldırdı. Sadece bağırıyordum adamın ellerini çizmeye çalışıyordum. Takım elbiseli iri adam saçlarımı bırakmadı ve beni öylece sürüklemeye başladı. Saçımdan sürüye sürüye o korudoru geçirdi ve beni demin ölen adamın sandalyesine oturttu. Baran beyin arkası dönük olduğu için beni görmedi. Takım elbiseli iri adam:

"Baran bey yakaladık." dediğinde gerinerek yaptığı işi bıraktı ve bana döndü. İlk önce sırıtan suratı beni gördüğü anda soldu.

"Sen!" dediğinde yalan bir tebessüm atarak:

"Evet ben Açelya, çalışanın." dediğimde kendine geldi ve yüzünü bir endişe sardı. Yada sadece benim düşüncemdir bu. Ben ağlamamak için kendimi sıkıyordum. Kaşlarını yavaş yavaş çatarak :

"Senin burada ne işin var !?" diye bağırdığında gözlerim dolmaya başladı. Kendimi daha fazla tutamadım. Ve ağlamaya başladım. 

"Telefonumu unuttum ve geri döndüm sizi aşağıya inerken görünce de......" dedim ve kaldım ne yalan söyleyeyim korkuyordum. Baran bey bana baktı ve kafasını yere indirip ensesini kaşıdı. 

"Bunu konuşacağız.İlk önce yaralarını saralım." deyip yanıma yaklaştığında elimi kaldırdım ve:

"Sakın! Sakın Baran bey!" diye bağırdım. "Bana yaklaşmayın !" 

"Yaralarını saralım kafan dizin dirseğin hepsi çok kötü."dediğinde:

"Beni düşünüyor gibi davranma! Benden uzak dur bundan sonra !" beni düşünmüyordu. Sadece polise şikayet etmemden korkuyordu. Evet ya kesin öyleydi.

"Saçmalıyorsun !" diye bağırdığında. O boş oda inledi. 

"Sadece polise gitmemden korkuyorsun." sesim istediğimden güçsüz çıkmıştı. 

"Sen iyice saçmaladın. Polise gitsen ne yazar, ben Baran Kılıç'ım sen mi beni yakalatacak sın." dediğinde ağlamam şiddetlendi ve:

"Lütfen beni bırak." dedim. Elini yumruk yapıp masaya vurdu.

"Hayır." tıslayarak konuşmuştu ve bu korkutucuydu.

"İşi de bırakıyorum." dedim. Daha güçlü bir yumruk vurup:

"Hayır diyorum kes !!!!" daha da çok bağırmıştı:

"Bu ay ki maaşımı da istemiyorum." dediğimde:

"Kes lan kes yeter !!!!" diye bağırdı ve kesinlikle korkudan titremiştim. Korumalara dönüp:

"Çıkın!" diye bağırdı bu sefer. Adamlar seri şekilde dışarı çıkarken kafamı avuçlarıma aldım ve dirseklerimi dizlerime dayadım. Ağlamam şiddetlenmişti. Birden omuzlarımda bir ağırlık hissettim ve kendimi sandalyede yaslanırken buldum. Baran bey omuzlarımdan iterek sandalyeye dayamıştı beni. Çatık kaşları ve anlında ki damarlarıyla fazla ürkütücü görünüyordu.Onu ilk defa bu kadar gözü dönmüş görüyordum. 

Mafya PatronHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin