Mafya Patron

28

Berkin beni aradığı günden beri tam olarak 8 gün geçti. Siktiğimin evladı, kızı nereye soktuysa bulamıyorduk.

Tunçun tüm mekanlarına baktık. Berkin de ama hiç birinde Açelya yoktu. Sinirle elimi önümde ki masaya vurdum. "Allah kahretsin."

Telefonumun sesiyle derin bir nefes alıp arayana baktım. Turan bey arıyordu. "Baran Açelyayı bulduk sanırım. *****da ki depoda buluşalım." Telefonu yüzüme kapattı.

Buğrayı Sultan teyzeye bırakıp adamları buluşacağımız mekana çağırdım. Yarım saat içinde buluşma yerine gelmiştik. Turan bey bir iki adamı ile kapıdaydı. Hızla yanına gittim.

"Neredelermiş ?" Turan bey heyecanlı görünüyordu.

"Tunç bu işin içinde sen haklıydı. Ama kızımı kendi mekanına koymayacak kadar da zeki. Kimsenin bilemeyeceği bir yere sakladı onu... Berkin kardeşinin evine." Sinirle ensemi kaşıdım. Berkin ailesine dair hiç bir şey bulamamıştım.

"Nerde bu ev ?"

"Çok uzak bir yerde değil. 1 2 saatte varırız. Siz bizi takip edin."

"Peki hemen gidelim." Turan bey kolumu tuttu. "Plan yapmadan mı ?" Gözlerime bir şeyler anlamaya çalışır gibi baktı.

"Yapalım, çabuk olalım." Turan beye görüntülü aramadan bahsetmemiştim. Bahsedemezdim.

"Oraya dün bir adamımı gönderdim. Drone yardımıyla evi inceledi. Dışarıda bir sürü koruma var. Adamlarımız dışarıda ki korumaları halletmeye çalışacak. Evin 4 çıkışı var."

Elime bir iki fotoğraf verdi. Bunlar evin fotoğraflarıydı. Fotograflara bakarken bir camın daha koyu olduğunu fark ettim. Yüksekten çekilmişti ama fark ediliyordu. Büyük ihtimal parmaklık vardı.

"Turan bey şu cama bakın. Diğerlerinden koyu. Parmaklık olmalı. Büyük ihtimaller kızınız orda tutuluyor. O odaya yakın olan kapı hangisi ise oraya güvenilir birini koymak zorundayız." Turan bey başıyla onayladı. Bir fotoğrafı gösterdi.

"Açelya ikinci katta tutuluyor. Ama fark ettiysen en yakın kapı terasta. Terasın demirlerinden ormana doğru bir ip uzanıyor. Terasta da bir iki malzeme var. Büyük ihtimalle kızı ordan kaçıracak. Bu yüzden yanına birini alıp bizden önce ormana gir ve ipi takip ederek oradan kaçmalarını engelle. Ben sana göre yaşlıyım. Senin gitmen daha doğru olur. " Başımla onayladım. " Adamının birine işaret verdi. Çalışanı hızla bir çanta getirdi. "Bunu al. Lazım olabilecek şeyler var." Çantayı aldım. Sen şu teras muhabbetini hallet. Gerisini bize bırak."

Yanıma Cihatı aldım. Korumaları da Turan beyin yanına gönderdim. "Adresi sana veriyorum. Korumaların beni takip edecek." Başımla onayladım. "Orda görüşürüz." Omzuma elini koydu. "Bu işi halledelim." dediğimde gülümsedi. "Bu iş bu gün bitecek."

-AÇELYA-

O gün olanlardan sonra ölü gibi olmuştum. Yemek yiyip su içiyordum sadece. Berk ve Tunç geliyor ve arada laf söylüyorlardı. Ama hiç birine cevap vermiyordum.

Odanın kapısı açıldı. Korkuyla kapıya döndüm Tunç gelmişti. "Selam güzellik." Yüzüme uzun uzun baktı. "Hala konuşmuyoruz ha ?" Güldü. "Hadi ama bu gece seninle harika vakit geçirmeyi planlıyorum." Yanıma geldi. Ellerini saçlarıma götürdü.

"Tabii sana dediklerimi yaparsan tekrar düşünebilirim." Yüzüne baktım. "Buğrayı bana getir." Yüzüne tükürdüm. "Asla !" İşte belki günler belki haftalar olmuştu. Ama ben o olaydan sonra ilk defa konuşmuştum.

Tunç sinirle yüzünü sildi. Ani gelen tokatla neye uğradığımı şaşırdım. Resmen yataktan düşmüştüm. Burnumdan gelen sıvıyı yerde görüyordum. Kanıyordu.