Bir insanı tanımak uzun yıllar alır. Yanlış tanıdığını anlamak ise bir kaç saniye.
Açelya canından çok sevdiği çocuğa zevkle bakıcılık yapıyordu taki patronunun eli kanlı bir mafya olduğunu öğrenene kadar.
Açelya eskisi gibi rahat olabilecek mi...
Yatağımdan kalkıp banyoya girdim. İşlerimi halledip aşağı indim. Anneannem ve dedem hala uyuyordu.
Bu gün iftara Cihat abi ve ailesi bize gelecekler. Anneannemle sebze çorbası, etli pilav ve barbunya yapmaya karar verdik. Aslında barbunya yerine fasulye yapacaktık ama Cihat abinin barbunya sevdiğini öğrendiğimde anneannemi ikna ettim.
Buzluğu açıp tavuk eti aradım. Maalesef yoktu. Pijamalarımı çıkarmadan paramı, telefonumu ve anahtarımı alıp dışarı çıktım. İleride ki marketten tavuk ve içecek alıp geldim. Buzluğa atıp evi temizlemeye başladım.
Anneannem de yardım edince akşama kadar temizliği, yemeği ve tatlıyı rahatlıkla yaptık. Odama çıkıp güzel bir duş aldım ve dolabımın önüne geçtim. Anneannemin 18. doğum günümde aldığı elbiseye karar verdim. Çok uzun zamandır dolabımdaydı ama çok fazla giymediğimden ve elde yıkadığım için hala yeni gibi duruyor.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçlarımı makineyle kuruttum ve yukarıdan bağladım. Üzerime son kez bakıp odamdan çıktım. Anneannemin yanına gidip yanağından öptüm.
"Anneanne bak nasıl olmuşum ?" deyip kendi etrafımda döndüm.
"Çok güzel olmuşsun bir tanem." dedi ve düşünceli bir hal aldı.
"Bu elbise bana tanıdık geliyor ama......" dedi ve gözlerini kısıp elbiseyi incelemeye başladı. Kıkırdayıp:
"Doğum günümde almıştın." dediğimde gözlerini büyütüp: "Ah kuzuuuum sen o zamandan beri uzamadın mi ? Hala aynı duruyor üstünde." dediğinde:
"Anneanne 18 yaşındaydım tabii ki uzamadım." dedim. Omuz silkip masa örtüsünü serdi. Terastan çıkıp mutfağa girdim ve yeni aldığımız şık yemek takımını çıkardım. 8 kişilik bir masa hazırlayıp dedemin yanına oturdum. Kolumu omzuna atıp:
"Yakışıklı naber?" dediğimde gözlüğünün üstünden bakıp:
"Yeni mi aklınıza geldik ?" dedi ve bulmacasına döndü. Sıkıca sarılıp :
"Yaaaa öyle demesene. İşim vardı dede sana ilgi gösteremedim." dediğimde gülüp:
"Şaka yapıyorum yavrum. Ne kadar kaldı Ezana ?" dediğinde saatime bakıp müthiş bir parmak hesabı yapıp:
"1 saat falan." dediğimde başıyla onaylayıp:
"Terasta yiyoruz değil mi ?"dediğinde başımla onayladım.
"Kızım patronun oruç tutuyor mu?" diye sorduğunda şaşkın bir şekilde:
"Evet de ne oldu?" dediğimde telefonunu çıkarıp birini aradı.
"Alo oğlum?............ Yok yok bir şey yok. Evde misin sen oğlum ?...........Hadi Buğra oğlumu al gel. Senin çalışanın Cihat da gelecek ailesiyle." dediği an şok oldum. Bir süre dinleyip:
