Hızlı geldi dimi ? Ben de beğendiğim hikayelerin yeni bölümlerini beklerken böyle Dean W. gibi oluyorum. Hepsi sizi sevdiğimden valla. Şarkımızı da ekliyorum medyaya. Öpüyorum sizii. 😘
Hastanenin önüne geldiğim an bir hemşirenin yanına gittim.
"Baran Kılıç ismini vermemi istedi."
"Açelya hanım değil mi ?"
"Evet."
"Kimlik görebilir miyim ?" Başımla onaylayıp kimliğimi gösterdim.
"Buyrun arka tarafa geçelim." Hemşireyle birlikte Arka tarafa geçip beklemeye başladık. Yarım saat sonra bir ambulans kapıya geldi. Heyecanla ellerimi göğsünde birleştirdim.
Ambulansın kapısı ahşap içerden sedye çıktığında direkt hastanın yüzüne baktım. Bu Funda Teyzeydi. Hızla yanına gidip elini tuttum.
"Özgürsün. Özgürsün Funda teyze." Funda teyze gözlerime bakıp ağlamaya başladı. Göz yaşlarını sildim.
"Ağlama çok az kaldı. Çocuklarına ulaşacaksın merak etme." Birlikte bir odaya çıktık. Oda bomboştu.
"Bu odada hasta olması lazımdı."
"Fotoğraf için boş odaya getirdik." Başımla onayladım. Giysileri alıp Funda ablaya yardım ettim. Sanırım dövülmüştü.
Yatakta, camın kenarında bir iki tane fotoğraf çektik. Her çektiğimiz fotoğrafta saç şeklini değiştiriyorduk. Farklı günler olduğu belli olsun diye hemşireler her fotoğraf çektiğimizde perdeleri kapatıp açıyordu.
"Nasıl olsa bu odada fotoğraflar çekildi diğer oraya gitmeden direkt çıksak olmaz mı ?"
"Dışarda bizden olmayan bir iki kişi var onların laf iletmemesi için bunu yapıyoruz." Odadan çıkıp hastanın olduğu odaya girdik. Hemşire hızla dolaptan bir giysi alıp Funda teyzeye verdi. Giymesine yardım ettim. Hemşireye bizi görüp onayladıktan sonra yangın merdiveninden indi biz de yavaş ve sakin bir şekilde hastaneden çıktık.
Funda teyze ambulansa sanki bir çalışan gibi bindi. Ben de taksiye bindim. Yarıyolda Funda teyzeyi indirdik ve taksiye aldım.
Hızla kollarını boynuma sardı. Ben de ona sarılıp sırtını okşadım. "Bundan sonra o adama seni asla vermeyiz. Özgürsün." Yol boyu başı omzumda yattı. Evime geldiğimizde parayı ödeyip indik. Funda teyzenin koluna girdim ve eve girdik.
Funda teyzeyi hemen duşa soktum. Yardım etmemden utanıyordu ama ihtiyacı da vardı.
"İç çamaşırlarım dursun." Güldüm ve yanağını öptüm.
"Dursun." Saçlarını güzelce yıkayıp duruladım ve vücudunu temizledim. Vücudunun neredeyse her yerinde morluklar vardı.
Dolabımdan iç çamaşırı, bir eşofman altı ve düz bir tişört verdim. Neredeyse benimle aynı kilodayda. O kadar zayıf ve güçsüz görünüyordu ki.
Odadan çıkıp giyinmesini beklerken ecza dolabından morluk ve yaralar için krem alıp salona indim. Funda teyze de kısa sürede gelmişti.
"Gel hadi krem sürelim." Başıyla onaylayıp yanıma oturdu. Sırtını açıp moraran yerleri krem sürdüm. Ardından karnına ve bacaklarına geçtim. Yüzünde morluk değil de yaralar vardı. Yara kremini de ilgili yerleri sürüp kaldırdım.
Ellerimi yıkayıp mutfakta çorba ısıttım ve ekmek koyup içeri götürdüm. Funda teyze gülümsedi. "Zahmet ettin."
"Ne zahmeti ben sana daha neler yapacağım." Çorbayı hızla yedi. "Biraz daha koyayım mı ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Patron
RomanceBir insanı tanımak uzun yıllar alır. Yanlış tanıdığını anlamak ise bir kaç saniye. Açelya canından çok sevdiği çocuğa zevkle bakıcılık yapıyordu taki patronunun eli kanlı bir mafya olduğunu öğrenene kadar. Açelya eskisi gibi rahat olabilecek mi...