8.Bölüm|Alışveriş

384 20 1
                                    


Elimle başımı ovuşturup kahvemden içtim. Başım ağrıyor. " Louis birşeyler yemelisin." Lucy omzumu sıvazladı. Tabağımı biraz ileri itip başımı boş yere koydum. " o kadını kim eve aldı?"

" ah ben aldım ama Taylor'ın büyükannesi olduğunu bilseydim öyle bir hata yapmazdım. Kendimi suçlu hissediyorum bunun için. Üzgünüm Louis." Dedi Zayn. derin nefes alarak başımı salladım.

" sorun değil dostum. Sonuçta ne bilebilirdin ki." Taylor'a döndüm, mama tabağına eliyle vuruyordu. Haliyle eli mama olmuş. Şimdi de elini ağzına sokup mamayı yalıyor. İğrenç oğlum benim. Kirli yanağından makas aldım. Elini bana uzattı. Ağzının içinde birşeyler mırıldandıktan sonra sinirle elini tabağa vurdu. Bu yaşta - daha 1 yaşında bile değil, alt tarafı 8 aylık - bile aşırı derecede sinirli. Ben bu kadar sinirli biri değilim. Zayn'in yanında dura dura ona benzemiş iyice. Elini 2. kez vurunca benden ilgi beklediğini anladım. ben bu kirli halini gördüğüm halde elbette kucağıma almayacağım.

" Lucy Taylor'ı temizle. Tanrı aşkına bu çocukla nasıl ilgileniyorsun?" Dedim sertçe. Ona dünden dolayı oldukça kızgındım. Her ne kadar sarhoş olduğu için söylemiş olsa da alttan almayacağım. Sonuçta söylenen herşeyin bir doğruluk payı vardır değil mi? Ve beni sevme ihtimalini düşündükçe deliriyorum.

" ah... Oyun oynadığı için...."

" bana bahane üretme. Sadece. git. ve. Taylor'ı. temizle." Tüm kelimelerin üzerine özellikle bastırarak ve tane tane söylemiştim.

Birşey söylemeden kucağına alıp gitti. Elimdeki kahve fincanını sertçe bıraktım.
" neden bir anda bu kadar değiştiğini sorabilir miyim?" Dedi Harry.

" o benim çalışanım ve aramızda bir mesafe olmalı değil mi?"

" sen o mesafeyi, gece yatağına attığında kaybettin Louis. Şimdi durduk yere soğuk davranma kıza." Dedi Zayn. Evet kesinlikle haklı. Kendimi bir aptal gibi hissediyorum.

" ne yapacağımı bilmiyorum tamam mı? Kafam çok karışık."

" gidip özür dilemelisin Louis." Başımı evet anlamında salladım. Sikik bir mesele yüzünden onu kırmamalıydım. Ah kendimi berbat hissediyorum. Ayağa kalkıp banyoya ilerledim. Kapıyı açtım. Lucy, Taylor'ı temizlemeye çalışıyordu. Yardım amaçlı Taylor'ı koltukaltlarından tuttum.

" Lucy kaba davrandığımın farkındayım. Üzgünüm." Diye mırıldandım.

" sorun değil Louis."

" neden öyle davrandığımı bile bilmiyorum."

" şu aralar çok gerginsin. Cidden sorun değil. Bu konuyu kapatabilir miyiz?" Başımı salladım. Belki de bana dün akşam dediği şeylerin doğru olup olmadığını sorgulamalıyım. Derin bir nefes alıp ona döndüm. Taylor'la uğraşıyordu. Yani Taylor onun saçlarını ya da tişörtünden tutup kendine asılmaya çalışırken o da Taylor'ın ellerinden kurtulup onu temizlemeye çalışıyordu. Ister istemez bu duruma gülümsedim. Bu harika bir manzaraydı. Taylor'ın ellerini tuttum.

" Lucy bana dediğin şeylerde ciddi miydin? Dün gece dediklerinde..." Beni susturdu.

" bak Louis her ne dediysem hatırlamıyorum. Kesin saçmalamışımdır. Tanrım içerken aklım neredeydi bilmiyorum. Her ne dediysem kesinlikle ciddi değildim. Tanrım çok mu saçmaladım?" Bunları söylerken yanakları kıpkırmızı olmuştu. Pantolonumun düğmesini açma kısmı dışında fazla saçmalamamıştı. Ve ciddi olmaması gururumu kırmıştı.

" hayır Lucy. Sadece içkimi elimden alıp içtin o kadar. Merak etme gece birşey yapmadın." Göz kırptım. Belli ki geceyi unutmak istiyor.

" oh rahatladım Louis." Taylor'ı havaya atıp yakaladım. O da kahkaha atarak ellerini çırpmıştı. " benim oğlum tertemiz oldu artık! Yaşasın Lucy! Yaşasın babacık!" Dedim sesimi değiştirerek. Bu onu daha fazla güldürmüştü. Yeniden havaya attım ve bir an tutamayacağımı düşündüm. Başım döndü ve herşeyi iki tane görmeye başladım. Taylor'ı zar zor tutmuştum. Az daha oğlum benim saçma eğlencem yüzünden zarar görecekti. Tanrım yere düşüp ölseydi katil olacaktım. Ellerim hala titriyordu. Taylor'ı Lucy'ye verip banyodan ayrıldım. Duvarlara hala tutunarak ilerliyordum. Çünkü başım hala dönüyor. Birkaç dakikalığına durup bunun geçmesini bekledim. Ama geçmedi. Tanrım ne oluyor bana böyle? Sorun yokmuş gibi davranmalıyım. Zaten sabah herkesi elim yüzünden endişelendim. Yavaşça merdivenleri indim. Tanrım cidden iyi değilim. Etraf dönüyor ve Liam'dan iki tane var. Oh hayır ben daha biri ile baş edemiyorum...

Troublemaker | ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin