Arabadan inmeden önce gözlerimi kapatıp nasıl davranacağımı düşündüm. Burada olmamam gerekiyordu. Başımı direksiyona tekrar ve tekrar vurdum. Hiçbir şeyi böyle düzeltemeyeceğimi anladığımda arabadan inme kararı aldım.Kapıyı açarak indim. Öncelikle üstümdeki baskılı tişörtü düzelttim ve Taylor'ın kapasını açtım. Onunda üzerindeki şort bahçıvanını düzelttikten sonra kucağıma aldım. Yanağından öptüm ve kapıya doğru ilerledim. O ise ayaklarını sallandırıyordu ve herşeyden habersiz emziğini emiyordu.
Zile küfrederek basıp geri çekildim. Kapıyı annem açmıştı ve beni görünce direk kaşlarını çattı. " sorumsuz oğlumda gelmiş! Seni daha sonra azarlayacağım."
" azarla tabi. Ben zaten 8 yaşındayım." Kucağımdan Taylor'ı alıp kocasına verdi. Oğlumun bu şekilde kucaktan kucağa gezmesi beni rahatsız etmişti. " babam ikna etti ayrıca. Istedin diye burada değilim. "
" dua et 24 yaşındasın."
" 24 yaşında olmasaydım bana ceza mı verecektin? Merak etme şuan büyük bir cezayı çekiyorum."
" fazla konuşuyorsun. Tanrım bu kıyafetin de ne?! Louis küfürlü tişörtleri sadece ergenler giyiyor diye biliyordum." Omuz silktim. Bu benim tarzım. " yukarıya çıkıyorsun ve bu iğrenç şeyi değiştiriyorsun. "
" hayır şuan gidiyorum ve siktiğim tişörtü değiştirmiyorum. Rahat bir şekilde oturacağım." Sert bir şekilde küfrederek içeriye geçtim. Annem arkamdan misafirler varken de bu şekilde küfretmememi söylüyordu. Zaten umursadığı ben değil misafirler olsun. Ben kimim ki?! Sırf davranışlarımı kendimi beğendirmek için değiştirmeyeceğim.
Büyükannem ve amcam da buradaydı. Sırf bu vahşeti izlemek için burada olmaları ayrı bir saçmalık. Ben onların yerinde olsaydım evde oturup How I Met Your Mother dizisini izlerdim. Bu yemek olayı zaten saçmalık. " ah bebeğim seninle gurur duyuyorum!" Dedi büyükannem.
" işte benim yeğenim! Demek evleniyorsun ha? Gel sarılacağım sana." Oflayarak yanına gidip ona sarıldım. Sonra da büyükannemin yanına gidip yanına oturdum. Elimi dizine yerleştirdim. " büyükbabam nerede?"
" o gelmek istemediğini söyledi. Açıkçası böyle bir günü görmeyi çok istiyordu."
" evet Lucy ile sevgiliyken sabırsızlanıyordu." Anlaşılan bu gece ki tek akıllı insan büyükbabam.
" Louis misafirler varken de Lucy dersen senin için kötü olacak." Anneme ters ters baktım. Gerçi o beni Lucy'den uzaklaştırdığını sanıyor. Halbuki son günlerim hep onun yanında geçti. " büyükanne, anneme söyler misin beni bir çocuk gibi azarlamasın."
" Johanna çocuğun üstüne gitme. Zaten gergin. Louis yüzük aldın mı?"
" almam mı gerekiyordu?"
" ah tanrım ben aldım." Anneme dönünce gözlerimi kıstım. Herşeyi düşündüğü için onu tebrik ediyorum. " anne masaya bir servis daha aç. Babam gelecek."
" neden böyle birşey yaptın?!"
" çünkü babam ve böyle bir zamanda burada olmalı. Eğer kabul etmezsen bir sik gibi davranırım." Dedim ciddi bir tavırla.
" o bizi terk etti."
" babam senin yaptığın kadar kötü bir şey yapmadı. Babamın masadaki yerini ayır. Yoksa yemin ederim ki giderim. Amca hadi çıkalım." Cebimdeki sigara paketinden 2 tane sigara çıkardım, birisini amcama uzattım diğerini de dudaklarımın arasına yerleştirdim. Çakmağı da çıkarıp yaktım. Amcam ile beraber arka bahçeye çıktık. Kendimi verandadaki koltuğa attım. Dumanı dışarıya doğru üfledim. " Louis uzun süredir annene karşı seni atarlı görmüyordum." Dedi amcam. Omuz silktim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Troublemaker | ✔️
FanfictionLouis'in sürekli kontrol etmesi gereken başbelası bir oğlu vardı.Hiperaktif bir çocuktu. Ve ikisininde bir anneye ihtiyacı vardı. Ama Louis hayatını bu şekilde mahvedeceğini kesinlikle düşünmüyordu.