Taylor'ı pusetinden çıkarıp terini kontrol ettim. Fazla terlememiş bu iyi. Açık havaya çıkacağız birazdan terlemiş olsaydı %90 hastalanırdı. Her ihtimale karşı pusetin içinden kırmızı cekedini çıkardım. Canını acıtmamaya dikkat ederek giydirdim. Hala uyku sersemiydi. Minik, mavi gözlerini açmakla zorlanıyordu.
Cekedinin kapişonunu başına geçirdim. Yumruk yaptığı elini gözüne götürüp ovuşturdu. Ah meleğim benim. Anlaşılan daha uykusu var. Anlına dudaklarımı bastırdım. Biraz daha uyuması için göğsüme yatırdım. Yavaş yavaş sırtını okşamaya başladım. Bu hareket onu hep rahatlatmıştır. Elini yakama koydu.
Biraz sonra uçak inecek yaşasın! Ilk durak İtalya - Milano!!
Karşımda oturan Lucy ve Liam koyu sohbet içerisindelerdi. Zayn ve Niall'da Taylor gibi uyku sersemiydi. Harry de yanımda oturuyordu. Yüksek sesle, kulaklıkla şarkı dinliyordu. Müziğin sesi daha buraya geliyor. Kulağa zararlı. Kolunu sertçe dürttüm. Seslensem büyük bir ihtimal duymazdı. Kulaklığı çıkarıp bana baktı. " Harry kısık sesle dinler misin? Rahatsız oluyorum."
" bence güzel şarkı Tommo. Kabul et."
" hayır gürültüden başka bir şey değil Hazz. Ah oğlum gör bunları. Asla Harry amcan gibi olma." Harry gamzelerini belli ederek sırıttı. Başını arkaya attı. Taylor ise yeniden uyku moduna girmişti. Dayanamayıp tombul yanaklarına öpücük bıraktım ama o sakallarımdan rahatsız olmuş olacak ki eliyle yanağını ovuşturdu. " Tay uyanma vakti. Gözlerini aç artık. " Diye fısıldadım.
" rahat bıraksana. Başka zaman olsa uyuması için yalvarırsın."
" Harry lütfen oğlumla aramdaki ilişkiye karışma. Şuan uyanması gerekiyor." Ciddi misin bakışı attı. Başımı evet anlamında salladım.
Anons sesinden sonra uçağın ineceğini anladık. Arkama yaslandım ve Harry'nin kolunu sıkıca tuttum. " Tommo hala korkuyor musun? Oğlun var utan."
" Harry kapat çeneni." Lucy ve Liam'a döndüm. " Lucy senin işin Taylor'a bakmak ama sen Liam'a bakıyorsun." Dedim sertçe. Hiç kimse buraya geliş amacını unutmamalı değil mi? Harry bana doğru eğilip yanağıma yumuşak dudaklarını bastırdı.
" sshh bebeğim bu kadar gergin olma. Lucy keyfine bak. Gerekirse Taylor'a ben bakarım." Şok olmuş bir ifade ile Harry'ye baktım. Beni böyle sürekli öpmezdi ve bu kadar yakın olmazdık. Rahatsızca kıpırdanıp Liam'a baktım.
" tanrım çok garipsiniz." Dedi Liam. Hala bu garipliklerimize alışamadığı için asıl o garip. Arkasına dönüp Zayn ve Niall'a sataşmaya başladı.
Sonunda uçak inmişti. Ayağa kalktım. Ve Taylor'ı omuzlarıma oturttum. İki elini de sıkıca tuttum. O da korkmuş olacak ki ellerimi sıkıca tutuyordu. Harry yanımdan geçerken kapişonumu başıma geçirip yanımdan geçti. " teşekkürler Hazz." Elini havaya kaldırdı. Yani bu önemli değil anlamına geliyor. Kendi kendime gülümsedim. " Lucy eşyaları alır mısın?" Çenemle puseti gösterdim. Eline alıp yanıma geçti. Ikimiz yavaş yavaş çıkışa doğru ilerledik. Hostes yapmacık bir şekilde gülümseyip " yine bekleriz." Dedi. Gözlerimi devirdim. Merdivenlerden yavaşça indik. Arkamdan Zayn geliyordu. Eminim ki omuzlarımda Tay olmasa sırtıma atlardı ve kendini bana taşıttırırdı. Taylor olduğu için Tanrı'ya bir kez daha şükrettim. 2 saat sonra konser vardı ve herkes daha uyku pozisyonundan çıkmış değil. Taylor'ı omuzlarımdan indirip kucağıma aldım. " Lucy, bak ben size gerekli yerleri ayırttım. Orada Lou ve sen oturacaksın anladın mı? Sahneden baktığımda direk sizi göreceğim. Ve Taylor'ı kimseye yaklaştırtma. Çok huysuz zaten." Taylor başını göğsüme koydu. Zaten oraya gidince , hayranların sesinden uyuyamayacak o yüzden onu rahat bırakıp Lucy'ye döndüm. " Tamam Louis anladım. Bana yaklaşık 5 saattir bunları söylüyorsun." Kaşları hafif çatıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Troublemaker | ✔️
FanfictionLouis'in sürekli kontrol etmesi gereken başbelası bir oğlu vardı.Hiperaktif bir çocuktu. Ve ikisininde bir anneye ihtiyacı vardı. Ama Louis hayatını bu şekilde mahvedeceğini kesinlikle düşünmüyordu.