6.Bölüm|Mrs. Black

578 26 3
                                    

" bitti!" Diye bağırdı bizi çeken adam. Kolumla anlımdaki teri silerek Lucy ve Taylor'ın yanına ilerledim. Ikisini de kolumun altına aldım. Lucy başını göğsüme yasladı. Ve arkadan bir flaş daha patladı. Kim olduğunu umursamadan orta parmağımı gösterdim. Kesin bizimkilerden biri. Gerçi Zayn, Harry ve Niall bizi çekmez. Geriye tek bir ihtimal kalıyor. O da Liam. Kesinlikle o'dur. Çünkü benimle uğraşmaya bayılıyor kesinlikle. " Louis, çok yoruldun mu?" Başımı iki yana salladım. Çünkü cidden yorulmadım. Kucağından Taylor'ı aldım. O da bir peçete ile yüzümdeki teri sildi.

Bir gece showuna grup olarak katıldık. Yeni albüm hakkında, " özel" hayatımız-olmayan özel hayatımız hakkında yani-, yeni çıkacağımız tur hakkında felan konuştuk. Klasik şeyler yani.

Arkamı döndüm. " kim fotoğrafımızı çekti?" Zayn telefon ile uğraşıyordu. Niall da yarın ki gideceği golf hakkında bir adamla konuşuyordu. Harry ortalarda yoktu. Geriye tek bir seçenek kaldı.

" bana öyle bakma birşey yapmadım." Diyerek korudu kendini Liam.

" sil o fotoğrafı Liam." Dedim kesin bir dille.

" Zayn'de telefonu ile oynuyor. Belki o yaptı?" Gözlerimi devirdim.

" kim çektiyse silsin. Biz gidiyoruz." Lucy ile bu yerden çıktık. Küçük bir yer oldığu için hemen çıktık. Dışarıda bir sürü hayran vardı. Ama ben bu duruma şaşırdım mı? Hayır. Lucy'yi koruma amaçlı kolumun altına aldım. Çalışanıma zarar gelsin istemem sonuçta.

Sonunda arabaya bindik. Taylor da ağzındaki mavi emziği çıkarıp benim ağzıma soktu. Ah salak çocuk. Başını sonrada göğsüme yasladı. Birilerinin uykusu var galiba. Ağzımdaki emziği çıkarıp Lucy'ye uzattım. Sonra da Taylor'ın başının üstüne öpücük bıraktım. " evet nereye gitmek istersin Lucy?" Dedim ona dönerken.

" ımmm aklıma birçok yer geliyor ama Taylor uyudu."

" ah sorun değil. Bugün senin istediklerini yapacağıma söz verdim." Omuz silktim. Bu yüzden bugün buraya onları da getirdim ya. " sonra da yapabiliriz?"

" Ken, annemin evine gidiyoruz." Dedim şoföre. Sonra da arkama yaslandım. Elbette onun dediğine uyup eve gitmeyeceğim. Ben bile evde durmaktan sıkıldım. Bu durumda Lucy'yi düşünemiyorum. Eminim ki fazlasıyla sıkılmıştır. Sonuçta uzun süredir Taylor ile evde duruyor. Tek çıkabildikleri yer arka bahçe. Ufak bir jest yapıp onu lunaparka götürebilirim. " ah uyudu işte Louis..."

" Lucy, Taylor'ı umursama artık." Başımı arkaya attım. Taylor'ın sırtını okşamaya başladım. Dayanamayıp tombul yanaklarına öpücük bıraktım. Lucy bakıcısı olduğundan beri tam 3 kilo aldı. Artık onu tek elimle zor taşıyorum. Benim minik Tomlinson'ım büyüyor! Ah duygulandım.

Yolculuğumuz sessiz geçmişti. Kapıyı açtım. Bagajdan çantayı aldım bahçeye girdim. Taylor hala uyuyordu. Yanağından öperken zile dirseğimle bastım. Çok geçmeden kapıyı annem ve kocası açtı. Gülümsedim. " merhaba. Taylor'ı bırakmak için geldim. Lucy ile planlarımız var." Annem soran gözlerle baktı. " evde sıkıldı."

" başka bir sebebi yok yani?"

" hayır anne. Bakacak mısın?"

" elbette." Kucağına dikkatlice bıraktım. Eğilip yeniden öptüm. Çantayı da kocasına verdim. " teşekkürler. Ve bay bay. Yarın ya da gece alırım."

" sorun yok yarın da alabilirsin ve iyi eğlenceler." Güldü. Gergince dönüp yavaşça ilerledim. Neden güldü ve yarın alabilirsin dedi? Ah tanrım anne!!! Yatacağımızı felan düşündü galiba. Hala çalışanımdan öte olduğunu düşünüyorlar. Ama umursamıyorum. Lucy çalışanımdan öte birşey olamaz asla. Arabaya bindiğimde Lucy telefonunu kurcalıyordu.

Troublemaker | ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin