17.Bölüm| Miami

300 13 2
                                    


Yorganı yüzüme doğru çektim. Sahile inmek istemiyorum. Uyumak ve bir daha uyanmamak istiyorum. Kıçımı Lucy'ye döndüm. " Taylor ile takılın uykum var benim. Üstelik başım ağrıyor. Azıcık saygı!" Ve ayrıca midem de bulanıyor. Kusacağm galiba. Koşarak banyoya gittim ve tüm kahvaltımı çıkardım. Bu çok iğrenç! Şimdi acıkıp tekrar yiyeceğim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra içeriye girdim. Başımda dönüyor. Sikiyim.

Lucy beyaz plaj elbisesini giyordu. " Louis iyi misin?" Elbiseden içindeki bikinisi belli oluyordu. " basit bir mide bulantısı. Yolculuktan." Diyerek geçiştirdim. Yanıma doğru gelip elini alnıma koydu. " doğru düzgün kahvaltı bile yapmadın ki." Dudağından öptüm. " bizimle gelmelisin. En azından temiz hava alırsın." Saçlarını geriye doğru attım. " pekala sırf istediğin için geleceğim." Beline ellerimi doladım. " üstünü giyin bir an önce." Benden uzaklaşıp geri kalan hazırlıklarını tamamlamaya başladı. Valizden oflayarak baskılı herhangi bir tişörtümle kot şortumu aldım. Üstüme onları geçirirken Taylor'a dil çıkarıyordum. Ama o beni fark etmedi bile. Artık köşede gizli gizli ne yapıyorsa? Genellikle bize karşı kıçını dönüp yaptığı işler kötü ve büyük bir yaramazlığın işareti oluyor. Bakalım şimdi neler yapıyor. Üstümü giyindiğimde ona doğru eğildim.

Elinde Lucy'nin pudrası ve kremi vardı. Her tarafı krem olmuş ve bacaklarının her tarafı pudra. Ona da parmaklarını batırıp yüzüne sürüyordu. Yüzü pudradan belli olmuyordu. Böyle şeyleri nasıl buluyor da yapıyor aklım almıyor. Alt dudağımı dişledim. " aşkım pudranı arıyorsan boşuna arama." Taylor bana baktığında ellerini uzattı.

" hayır ama kremimi bulamıyorum. Gördün mü?"

" ah evet. Hepsi Taylor tarafından boşaltılmış." Bana ilk başta uzun uzun baktı. Sonra Taylor'ı koltukaltlarından tutup kaldırınca demek istediğimi anladı. " Taylor ne yaptın sen öyle? Onlar valizteydi." Valize başımı çevirdim. Yerde olduğu için Taylor kolayca almış olmalı. Zaten diğer makyaj malzemeleri de oraya saçılmış.

" oğlum daha yeni geldik bunları hemen nasıl buldun?" Ellerini gözüne götürüp ovuşturdu. Şimdi daha beter oldu. Lucy'nin sinirlendiği belliydi. Ilk önce gözümle verdiği tepkiyi ölçtüm. " tanrım neden böyle birşey yaptın? Şimdi seni temizlemek zorundayım." Tamam aşırı bir tepki vermedi. Eğer verseydi Lucy ile bu konu hakkında ciddi bir konuşma yapmak zorunda kalacaktım. Ama yinede bir konuşma yapsam fena olmaz. Sonucta o benim oğlum. Ve herşeyden değerli. Ona karşı ufacık kötü davranılmasına tahammülüm yok. " gerek yok. Ben temizlerim." Ayağa kalkıp banyoya girdim. Kapıyı kapatıp kilitledim. Taylor'ı da lavabonun mermerine oturttum. Üstündeki askılı tişörtü çıkardım. Şortunu da çıkarınca sadece bezi ile kalmıştı. Burası Londra'nın aksine cidden sıcak. " yalvarırım yaramazlıklarına son ver. Senin yüzünden onu da kaybetmek istemiyorum." Diz çöküp boyumu biraz küçülttüm. O da yüzüme bakıyordu. " eğer o da sana kötü davranırsa ayrılmak zorunda kalırım. Inan senin için yapmayacağım hiçbir şey yok." Minik eliyle burnumu tutup sıkıştırdı. " tanrım... Hayatımı her ne kadar değiştirip mahvetsende hayatımı güzelleştiren tek şey senin varlığın. Seni herşeye rağmen seveceğim ve koruyacağım. Ben yanında olduğum sürece korkmana, küçük düşürülmene izin vermeyeceğim." Bu sefer eli gözüme geldi. Kirpiklerimle oynuyordu. " senin hayatını mahvettiğim için özür dilerim. Bir anneyi hak ediyorsun ama...ah bunları sen büyüyünce bol bol konuşacağız oğlum." Kapı tıklanınca konuşmamızı kesmek zorunda kaldım. Çöktüğüm yerden kalkıp kapıyı açtım. " Liam arıyor?"

" cevap ver. Banyoda olduğumu söyle." Taylor baba diye bağırıyordu. Durmadan baba demesi harika hissetiriyor. Ama tek bu kelimeyi bilmesi garip. En azından kedi felan desin.

*

Ben önden Taylor'ı öperek gidiyordum. Lucy de arkamdan telefonu ile oynayarak geliyordu. Taylor'ın saçında hala pudra var. Ve krem kokusu elinden çıkmamış. Yanağına dudaklarımı bastırdım ve çekmedim. Mis gibi kokuyordu. " neye bakıyorsun çok merak ediyorum." Lucy'nin yanıma gelmesini bekledim. Gelince de elinden telefonunu aldım. Almaması için elimi havaya kaldırdım. " Louis özelim olabilir. Versene." Alayla yüzüne baktım.

Troublemaker | ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin