Louis'in ağzından;Tüm kızlar alışverişe dalmış bir şekilde. Burada sıkıntıdan patladım. Benimle ilgilenen yok aslında var ama o da Taylor. Zaten beni sevmiyor sadece vuruyor. Çocuk tamamıyla zarar. Insan babasını öper. Onu yeniden bebek arabasına bıraktım. " Taylor babasını sevmeyen çocuklar gibi davranma artık. Kalbimi kırıyorsun." Başımı yana yatırdım. Gülerek ellerini çırptı. Oturduğum yerden kalkıp Lucy'nin yanına ilerledim. Bu alışverişin onun için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Cidden annemi önemsiyor. Ama sıkıldım. Üzgünüm sevgilim. " Lucy, yangın alarmını çalıştırıp kaçalım mı?" Sesimi duyunca sıçradı. O kadar korkutucu bir sesim yok.
" bir daha böyle sessiz bir şekilde arkamdan yaklaşma." Başını elbiselerden kaldırıp bana baktı. " neden böyle birşey yapacağız?"
" uhm.... Çünkü eğlenceli?"
" Louis sıkıldın mı?"
" evet Lucy. Ama banada hak ver. Yaklaşık 50 mağazaya girdik ve ben hep sizin arkanızda dolandım." Dedim hızlıca.
" Louis ben sana gelme dedim. Tanrım günümü mahvediyorsun. Eğer bir....." Tam bana yeni kızmaya başlamışken kabinden annem çıktı ve o da susmak zorunda kaldı.
" büyükanne oldun artık böyle kıyafetler giyinmenin zamanı geçmedi mi anne?" O sırada karnıma sert bir darbe aldım. Sikiyim Lucy." ah hayır harika olmuş. Louis sen şuan yanımızdaysan Taylor'a kim bakıyor?" Dedi gitmemi ima ederek.
" sorun yok. O orada otur....." Elimle bebek arabasını gösterdim ama bebek arabası boştu. Siktir siktir siktir siktir siktir. Nasıl boş olur? Az önce orası doluydu. birisi onu kucağına alırken mutlaka ses çıkarır. Gerizekalı çocuk. Hah birde onun kaybolması eksikti. Şimdi ömür boyu Lucy ve annem bana bunu hatırlatıp duracak. Birisi durduk yere neden kaçırsın ki onu? Tabi bu birisi Alexandra gibiyse kaçırır. Siktim seni Alexandra.
" Louis, Taylor'ı tek başına bırakıp yanımıza mı geldin?"
" anne birazdan ortaya çıkar. Küçücük çocuk nereye gidebilir ki? Lottie felan almıştır." O sırada Lottie de öbür kabinden çıktı. Ama kucağı boştu. " Felicite?"
" o 1 saat önce gitti." Dedi Lucy. Oh kimse onu almadığına göre Alexandra birşey yaptı.
" Lottie Taylor ile ilgilenmen gerekirdi!"
" Louis kimseye bu konuda birşey deme. Çünkü tek suçlu sensin. Taylor ile en başından beri ilgilenen yine sensin." Bir ağlama sesi duyunca arkamda duran birçok elbisenin asılı olduğu yere döndüm. Elbiseleri araladım ve benim canavarım burada. Buraya nasıl girdi bu böyle? Artık arabadan inmeyi de mi öğrendi? Yok artık. Beni her geçen gün daha fazla şaşırtıyor. Kucağıma aldım. Sonuçta babasının kanı damarlarında dolaşıyor böyle gariplikliklerini hoş karşılıyorum.
" belki de Taylor'a biz baksak daha iyi olur." Dedi annem.
" sadece 5 dakikalığına yanınıza geldim. Böyle birşey yapabileceğini nereden bilebilirim?"
" Taylor'ın yaramaz olduğunu biliyorsun ve bunu yapabileceğini de tahmin etmeliydin."
" Lucy sende mi?"
" evet Louis bende. Ya başına birşey düşseydi? Ya da onu biri kaçırsaydı? O zaman ne olacaktı?"
" sonuçta birşey olmadı." Taylor'ın pantolonundaki tozları temizledim. " siz alışverişe, bende oğlumla sıkılmaya devam edeyim." Annem birşey demeden denediği elbiseyi çıkarmak için kabine yeniden girdi. Lottie de üstündeki elbisenin bir beden büyüğünü almak için uzaklaştı. Lucy ile kaldık başbaşa. " sen gel benimle." Kolundan sertçe kavrayıp annemin ya da Lottie'nin bizi duyamayacağı yere getirdim. " Louis yine bir şekilde herşeyi mahvettin. Bir yalan bul ve eve gidelim. Bunun tadı kaçtı artık." Ben birşeyi mahvetmedim ama. Taylor da ortaya çıktı zaten. " bunu yapacağını biliyordum. Sana milyon kere gelmemeni söylemiştim."
![](https://img.wattpad.com/cover/44656861-288-k918820.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Troublemaker | ✔️
FanfictionLouis'in sürekli kontrol etmesi gereken başbelası bir oğlu vardı.Hiperaktif bir çocuktu. Ve ikisininde bir anneye ihtiyacı vardı. Ama Louis hayatını bu şekilde mahvedeceğini kesinlikle düşünmüyordu.