11.Bölüm|"Seni Seviyorum.."

486 16 10
                                    

- 3 gün sonra -

Sessiz sakin güneşin batışını izliyordum ta ki Taylor ağlayana kadar. Ağır hareketlerle balkondan ayrılıp yatağa ilerledim. Ilk defa Lucy olmadığı için küfrettim. Tam vaktinde Liam ile gezmeye çıktı. Ben ne güzel, yapacağım şeyler hakkında düşünüyordum. Of Lucy. Of Liam.

Taylor'ı kucağıma almak yerine yanına oturdum. Elimi göbeğine koydum. " ne oldu bebeğim yine? Babanı rahat bırakmayacak mısın?" Susmuyordu. Aksine sesi daha fazla yükseldi. Sağlam bir küfür savurup elimi ağzına bastırdım. " sinirleniyorum artık kapat çeneni!" Bağırınca sesi kesildi. Akıllı çocukları severim. Elimi ağzından çekip ona baktım. Kapıya tıklanınca birşey demeden kalkıp açtım. Zayn'di.

" Louis iyi misin?" Evet harikayım Zayn! Sonuçta oğlumun , annesi ve büyükannesi olacak sürtük oğlumu benden almaya çalışıyor. Hatta onla da yetinmeyip benimde hayatımı mahvetmeye çalışıyorlar. Ve başardılar bile! Evet kesinlikle iyiyim.

Sinirle soludum. Nefret ediyorum bu hayattan. Ölmek istiyorum artık. Kafamı duvara vurmamak için kendimi tuttum. " pekala sormadım varsayıyorum. Bugün konsere sen gelmeyeceksin. Bu ruh halinle birşey yapamazsın. Ve Harry birşeyler söyledi. Bu hayat sana ağır geliyormuş artık. Bu ne demek oluyor dostum?" Hızlı hızlı konuşmuştu.

" Zayn yaşadığım hiçbir şey normal değil. Bu olanları kaldıramıyorum artık."

" intihar etmeyi felan düşünmüyorsun değil mi?" Güldü ama ben gülmedim. Yüzüne boş boş bakmaya devam ettim. Zaten çökmüş bir durumdayım ona karşılık veremeyeceğim. " Louis espiri yaptım. Ciddi değildim. Yoksa intihar mı edeceksin? Aman tanrım Louis..." Yüzümü buruşturdum.

" merak etme bu olanlar sayesinde intihar etmeme gerek kalmadan öleceğim."

" bu kadar kötü durumda olduğunu düşünmemiştim Louis. Ölüm lafını kullanma lütfen. Fobim var. Biliyorsun." Saçlarını düzeltti. " istersen konseri iptal edip hep beraber birşey yapabiliriz?"

" hayır. Insanlar biletlerini aylar öncesi aldı. Bunu kabul edemem. Hem yalnız kalmaya ihtiyacım var. Lucy'yi de götürün onu bile istemiyorum. Hatta Taylor'ı da götür." Içeriye girip Taylor'ın çantasını toparladım. Zayn şaşkınca bana bakıyordu.

" Louis beni korkutuyorsun."

" yalnız kalmak istediğimi söyledim Zayn. Büyük bir ihtimal Londra'ya geri dönebilirim. Haberiniz olsun."

" Louis bu davranışlar iyiye işaret değil gibi sanki?" Kolumdan tutup beni durdurdu. Ardından elini alnıma bastırıp ateşime baktı. Sonra gözlerimin içine baktı. " iyi değilsin. Lütfen ben gidince uyu." Elinden kurtulup Taylor'ın cekedini giydirdim. Gri bereyi elime alıp Taylor'ın başına geçirdim. Üstünde panda deseni vardı. Koltuk altlarından tutup kaldırdım. Hemen Zayn'in kucağına yerleştirdim. Sonra da minik ayaklarına siyah beyaz Adidas ayakkabılarını giydirdim. Emziğini de ağzına tıkıştırdım. " hadi gidin artık beni yalnız bırakın." Zayn'in kolundan tutup kapıya kadar sürükledim. " Louis! Tanrı aşkına resmen kovuyorsun."

" evet Zayn. Sizi kovuyorum. Çünkü yalnız kalmak istiyorum artık. Bak 1 ayda yaşlandım anlıyor musun?!" Cidden yaşlandım. Saçlarımda beyaz çıkmadığı kaldı tek. Beni Taylor ile inceliyorlardı. Sonunda onu odamdan çıkarıp kapıyı kapattım. Sadece etrafı kırıp dökmek ve ağlamak istiyorum. Hayır üzüldüğüm için felan değil sırf sinirden. Elime abajuru alıp sertçe duvara fırlattım. Siktir. Birkaç cam parçası yüzüme geldi.

Zayn'in ağzından;

Yarım saattir - tam yarım saat değil ama uzun bir süredir - kapının önünde Taylor ile bakışıyorduk. Sonunda olanları kavramış, asansöre doğru ilerlemeye başlamıştım. Az önce onun babası ve en yakın dostum tarafından ilk defa kovulduk. Bu her ne kadar koysa da ona belli bir süre sonra hak verdim. Yaşadığı şeyler kolay değil. Az tepki veriyor hatta. Ben olsam şimdiye kadar bir volkan gibi patlamış, önüme gelenin kalbini kırmıştım. Ama Louis tam tersi.

Troublemaker | ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin