-11-

9.1K 491 27
                                    

"Hemen geliyorum abi." dedi biraz uzağında ona bakarak gitar çalan gence bakarak. Telefonu kulağından indirirken gözlerini ondan hiç ayırmadı Şimal.

Diyorlar ki bazen gözlerimden

Deliler doluşmuş bakıyor birer birer

Delilerden sen anlarsın, konuş onlarla

Nasıl muhtacım buna

Diyorsun ki bazen geceler boyu

Sayıklarmışım olanları birer birer

Düşlerden sen anlarsın, konuş onlarla

Nasıl muhtacım buna

Bir gece ansızın gel yine

Elinde mor çiçeklerle

Tazelikle gel yine

Bin bir güzel hikâyeyle

Bora gitarının teline son kez vurduğunda Şimal çantasına telefonunu iteleyerek sokmaya çalışıyordu. Zorlukla gözlerini ayırdı ondan. Geri adım atarak döndü ardını ve hızlı hızlı yürümeye başladı. Arkasından gelen "Şimal" sesi ile yerinde durdu, içini çekerek tekrar yürümeye başladı. Arkasından geldiğini biliyordu. Adımlarını yavaşlatmak istiyordu, yüzüne bakmak istiyordu, abisinin Nazlı ile yola inmelerinden korkuyor biraz daha hızlanıyordu ki omzuna değen el ile durdu. Ona doğru döndüğünde esen rüzgârla yüzünü kapamıştı saçları. Bora nefes nefese dikildi karşısına. Şimal'in yüzünden saçlarını çekmeye çalıştı ama rüzgâr geriden tekrar yüzüne savuruyordu saçlarını. Baktılar sessizce birbirlerine. Sadece ikisinin de hızlı nefes alış verişlerinin sesi vardı. Nefesini kontrol etmeye çalışmadan konuştu Bora; Dur rüzgârın kızı...

Kuzey: Geliyor Şimal...

Nazlı: Peki...

Kuzey: Beklerken bir şeyler içmek...

Nazlı: İstemiyorum, teşekkür ederim, diyerek susturdu. Duydukları çok rahatsız etmişti. Ne yapması gerektiğini bilemiyordu. Kalkıp gitmeli miydi? Yurttan çıkışını yapmıştı, eve de dönemezdi. Peki, bunları bilerek nasıl kalacaktı o evde? Kafası karışmıştı, sağlıklı düşünemiyordu. Hâlbuki tek isteği Şimal'in imkânlarından bir ay yararlanıp, rahat etmekti. Bu da nereden çıkmıştı şimdi?

Kuzey: Nazlı...

Nazlı: Efendim, dedi bakışlarını ona çevirmeden.

Kuzey: Seni tedirgin etmedim umarım, dediğinde Nazlı hiç cevap vermeden bakışlarını denize çevirdi. Kuzey acele etmiş olduğunun farkına varmıştı ama artık çok geçti. Bir anda her şeyi söylemişti ve bunun dönüşü yoktu. Kendisi de konuşmamalıydı belki. Şu an sessizce Şimal'i beklemek en iyisiydi. Aslında Şimal gelmeden kalkarlarsa onunla beraber sahile kadar yürüyebilirdi: Nazlı, istersen kalkalım. Şimal'le yolda karşılaşırız.

"Gitmeliyim" dedi Şimal başını önüne eğerek. Bora kolunu bıraktı usulca,

Bora: Günlerdir gelmedin. Bir daha hiç gelmeyeceksin sandım.

Şimal: Gelirim...

Bora: Ne zaman?

Şimal: İlk fırsatta, dedi geri adım atarak.

Bora: Ben burada bekleyeceğim seni Şimal. Her gün aynı saate burada elimde gitarım, dudaklarımda rüzgârın kızı, rüzgârın bana seni getirmesini bekleyeceğim.

Şimal: Gitmeliyim, dedi ağlamaklı, geri adım atarken ve aynı anda abisinin sesiyle ardına döndü:

Kuzey: Şimal!

ADI AŞK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin