-77-

7.3K 477 19
                                    

1 ay sonra

Nazlı gözlerini açar açmaz doğrulmaya çalıştı yataktan. Sonra bacağına giren krampla hafif bir inilti çıkararak kendini geri bıraktı yastığına. Kısacık çıkardığı ses bile Kuzey'in uyanması için yeterli olmuştu,

Kuzey: Nazlım, kramp mı girdi yine?

Nazlı: Hı hı, dedi elinle bacağını tutmaya çalışarak.

Kuzey: Ah be yavrum, yine ani hareket ettin değil mi, diye sorarken çoktan yatağın içerisinde dizlerinin üzerine oturmuş, Nazlı'nın bacağı elinde, kasılan yere hafif hareketlerle masaj yapıyordu. Anne baba olma yolunda ilerlemek bu olsa gerekti. Ufacık dokunuşlarla ya da bakışıyla, kokusuyla kendinden geçen Kuzey'in yerine karısını koruyup kollamak için çırpınan, şefkat dolu bir adam gelivermişti. 

Nazlı: Öyle güzel rüya gördüm ki, hemen seni uyandırmak istedim. Şu halime bak Kuzey, sadece 5 aylık hamileyim ve koskocaman bir karnım var. Sağımdan soluma dönemez oldum bile...

Kuzey: Biraz daha sabret bir tanem, bak bugün doktor bakacak, belki cinsiyetlerini de görürüz. Hem her şey yolunda giderse zaten 7 aylıkken alacak seni sezeryana, öyle konuşmadık mı doktorunla?

Nazlı: Öyle de ondan da çok korkuyorum. Kuvözde durması gerekebilirmiş, onları görmeden, kucağıma almadan, koklamadan nasıl dayanırım.

Kuzey: Allah uzun ayrılıklar vermesin Nazlı, büyük sözler konuşma öyle. Yeter ki sağlıklı olsunlar da varsın birkaç gün bizlerden ayrı oluversinler.

Nazlı: Doğru söylüyorsun da gel sen onu benim içime anlat, dedi bacağını toparlayıp, yavaş hareketlerle yatağın üzerinde doğrularak. Kuzey zayıflığından her daim şikâyet ettiği, birkaç lokma yesin diye gözünün içine baktığı karısının bu hale gelmiş olmasını yüzünde kocaman bir tebessümle izliyordu her geçen gün. Aynı sevecenlikle saçlarına götürdü elini, yüzüne düşen bir tutamı hafifçe kulak ardına götürdü,

Kuzey: Sen söyle bakalım ne gördün rüyanda, dedi ensesinden hafifçe kendisine doğru çekip alnını öperek.

Nazlı: Bebeklerimi gördüm. Büyümüşlerdi, birisi sana birisi bana doğru koşuyordu. Ama yüzlerini görmedim. Yani cinsiyetlerini bilmiyorum. Yine de bize doğru koşuşları öyle güzeldi ki...

Kuzey: Az kaldı deniz gözlü karım benim.

Nazlı: Bugün cinsiyetleri bir belli olsa, hemen isimler bulmaya başlayacağım.

Kuzey: Yoo boşa isim arama, dedi muzipçe sırtüstü yatarak; erkek olursa isimleri belli.

Nazlı: Neymiş, derken yana doğru dönüp usulca kalktı yataktan. Merak dolu gözlerle bakıyordu.

Kuzey: Hamza ve Adnan elbette karıcım...

Nazlı: Yok daha neler. Kız olurlarsa da Nurefşan ve Melike mi koyacağız?

Kuzey: Olabilir, süper fikir, derken başparmağıyla tamamdır diye işaret edip göz kırptı oyununa devam etmek için...

Nazlı: Bana hiç sormadan. Bravo Kuzey, çok yakıştı sana. Doğru biz neyiz ki, koskoca Akadlıoğulları'nın torunu doğacak, bana mı soracaklardı ismini, derken bir yandan da terliklerini geçiriyordu ayağına. Son günlerde öyle duygusal olmuştu ki bu ağlaması için fazla bile bir sebepti. Çok zaman film izlerken ağlıyor, hatta sokakta gördüğü kedi yavruları bile gözlerini sulandırıyordu. Üzerinde ki pijamalarla kocaman bir bira fıçısını andırıyordu. Öyle şirin gözüküyordu ki Kuzey daha fazla dayanamadı,

Kuzey: Nazlı...

Nazlı: Bana Nazlı deme, diye döndüğünde çoktan Kuzey beline sarılmıştı bile.

ADI AŞK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin