-15-

8.9K 486 43
                                    

"Buyur beybaba" dedi babasının odasına girerken. Annesi " Hoş geldin oğlum" diyerek ayrıldı odadan. Buz gibi bir hava esiyordu. Nurefşan hanım baba oğul konuşurlarken asla müdahale etmez ve yanlarında kalmazdı. Zaten Hamza Bey buna da fırsat vermezdi. Babasına nasıl davrandıysa kendisine de aynı hürmetle yaklaşılsın ister, aynı saygıyı beklerdi. Zaten o kurallar ile büyütmüştü oğullarını ve kızını da.

Hamza: Seni dinliyorum Kuzey.

Kuzey: Yani ben geldiğimde rahat rahat anlatmayı istemiştim beybaba ama madem şimdi diyorsunuz.

Hamza: Dolandırma lafı Kuzey, hiç hazzetmediğimi iyi bilirsin. Ben bilirim sende sevmezsin.

Kuzey: Seninle tanıştırmak istediğim biri var beybaba, derken babasının yüzüne bakıp tepkisini ölçmek istiyordu ama hayatında yüzüne bakarken çekindiği tek insandı karşısındaki, cesaret edemiyordu.

Hamza: Bizimle tanıştırmak istediğine göre ailemize muhakkak ki uygun birisidir, bunun aksini düşünmüyorum bile zaten.

Kuzey: Ama bir tedirginliğiniz var beybaba, hissediyorum.

Hamza: Tanıştıracağım dediğine göre bu kızla evlenmek istiyorsun değil mi, diyerek biraz öne doğru geldi oturduğu koltuktan. Kuzey babasından gelen açık soruya şaşkınca bakarak kafasını salladı. Evlenmek, elbette istiyordu ama bunu Nazlı ister mi onu bilmiyordu. Babası devam etti sözlerine: Bu yılın sonuna kadar Moskova'da yaşayacağını biliyor mu peki?

Kuzey: Hayır, dedi. Daha duygularına karşılık alıp alamayacağını bilemezken bunu nereden bilebilirdi ki?

Hamza: Peki senle birlikte gelecek mi?

Kuzey: Bilmiyorum...

Hamza: Bilsen iyi olur Kuzey, dedi arkasına yaslanarak. Çünkü, ben, gelin namzedimizin gelmem diye vereceği bir cevabı düşünmek bile istemiyorum.

Kuzey: Öyle bir şey olursa gitmem beybaba, dedi kararlı bakarak babasına. Hamza Bey şaşkındı, ilk kez oğlu verdiği karara karşı geliyordu. Kuzey'i hep bir iş adamı olarak görmüştü, bir sevdaya tutulmuş olmasına inanamıyordu. Yerinden kalktı, odadan çıkmak üzere kapıya doğru yöneldi.

Kuzey: Beybaba, diye seslendi.

Hamza: Bu konuşma bitmiştir Kuzey...

Şahin: Sana inanamıyorum Hümeyra. Yani yemedin içmedin babamı aradın öyle mi?

Hümeyra: Olaya öyle bakmayalım sevgilim, dedi koltuğuna yaslanarak. Karşısında sinirden deliye dönmüş olan kocasına gülümseyerek cevap veriyordu. Sesine alaycı bir hava vererek devam etti: Sabah beybabamı göremedim, hatırını sorayım dedim. O ara ağzımdan kaçmış sadece.

Şahin: Ne kadar değiştiğinin farkındasın değil mi Hümeyra?

Hümeyra: Sadece kocamı daha iyi yerlerde görmek istiyorum anlamıyor musun, dedi doğrulup masaya ellerini koyarak. Abinden daha çok çalışıyorsun, daha zekisin fakat hepiniz deli gibi Kuzey'in peşinden koşuyorsunuz.

Şahin: Sana evlenmeden önce anlattım Hümeyra. Ailem geleneklerine bağlıdır dedim. Bizde babaya, abiye saygı her şeyin önünde gelir. Sen her şeyi kabullenerek evlendin benimle. Her şey güzeldi de ama son bir yıldır artık seni tanıyamaz oldum.

Hümeyra: Ben sadece senin hakkın olanın sende olmasını istiyorum. Yoksa değişen bir şey yok. Para dediğin benim ailemde de vardı zaten Şahin. Sen bu mevkiden daha iyilerini hak ediyorsun. Kaç kere dedim sana babamın tek evladı benim, bırak onlarla çalışalım diye. Kendin gelmediğin gibi benimde elimi kolumu bağlıyorsun. Ben buna ne kadar katlanırım bilemiyorum. Lütfen hareket ederken bunları göz önüne al olur mu, diyerek ayağa kalktı. Şahin kısa bir süre karısına baktı. Şu an ne konuşsalar sadece birbirlerini kırmaya devam edeceklerdi. Kapıyı hızla çarparak çıktı odadan. Hümeyra uzandı telefonuna, numarayı tuşladı: Bir saat sonra, her zamanki yerde bekleyeceğim seni. Geç kalma...

ADI AŞK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin