Nazlı: İnanmıyorum Kuzey, güneşin saat 12 de battığına inanmıyorum...
Kuzey: 4 saat sonra da doğacak tekrar...
Saatlerdir nehrin kenarında arabanın içinde birbirlerine sarılıp güneşi beklediler. Evrenin kuzeyine doğru ilerledikçe gerçekleşen bu tabiat olayı anlatılası bir şey değildi. Sadece yaşamak gerekiyordu. Nazlı tüm bu olanları heyecanla izliyordu.
Nazlı: Nasıl yani, dedi Kuzey'in kolunun arasından sıyrılıp arabanın içinde dizlerinin üzerinde ona doğru dönerek. Kuzey gülümsedi,
Kuzey: Seneye 21 Haziran'da geliriz, bir ay evvel 2 de battı ve bir iki saat sonra yeniden ışıldadı güneş.
Nazlı: Ben, ben ilk kez duyuyorum böyle geceler olduğunu. Bu muhteşem bir şey, yani harika, diyerek baktı Kuzey'e tekrar.
Kuzey: Beyaz geceler, dedi elini yanağında gezdirerek.
Nazlı: Sen ilk kez görmüyorsun değil mi, derken yüzünü astı.
Kuzey: İlk kez bu kadar etkileniyorum, diyerek omzundan tutup çekti kendisine. Nazlı sokuldu iyice, kafasında bin bir düşünceyle.
Nazlı: Ben burada kaldığım sürece hep odamda geçirdim günlerimi. Sanki Moskova'ya günler evvel gelmemişim hiç, sanki ilk kez geliyorum.
Kuzey: Zaten ilk kez geliyorsun. Öncesi yoktu Nazlı, unut o günleri.
Nazlı: Sende unut olur mu, dediğinde Kuzey Nazlı'nın yaşadıklarının etkisinden çokta çabuk çıkamayacağını biliyordu. Saçlarında ki elini çekmeden içten içe her şeyin tamamen silindiği günler için dua etti.
***
Figen: Yani sen şimdi nişanlandın.
Şimal: Evet, dedi parmağında ki yüzüğe bakarak.
Figen: Ve bundan Nurefşan teyzenin haberi yok.
Şimal: Yok, derken yüzünde ki gülümseme düştü yavaşça.
Figen: Yok canım, rüya görüyorum ben. Uyumuş olmalıyım. Şimal uyuyorum değil mi? Lütfen bana şaka yapıyorum de, rüya görüyorsun de, diyerek yatağın üzerinde tam karşısında kendisi gibi bağdaş kurmuş oturan arkadaşının elinin üzerine elini koydu.
Şimal: Seni bilmem de ben bir rüyadayım Figen ve hiç uyanmak istemiyorum, dedi bakışlarını ona çevirerek. İstiyordu ve yaşıyordu. Buna kim ve neden mani olabilirdi ki... Annesi ve babası mutlu olmasını isteyeceklerine göre bu ilişkiye hayır demeyeceklerdi. Tamam, annesi önce istememişti ama Bora'yı tanısa çok farklı olacaktı buna emindi. Kuzey abisi, Şahin abisi... Onlar ne tepki vereceklerdi acaba? İzmir'e gidecek olması biraz problem yaratacaktı elbet. Birde Bora'nın gece çalışıp gündüz okuması onların kafasını bulandıracaktı. Hem gerek olursa Şimal'de çalışacaktı. Babası çalışmasına ne derdi acaba?
Figen: Daldın. Ne düşünüyorsun?
Şimal: Filmin sonunu, dedi gülümseyerek. Aşk filmleri hep mutlu sonla biter nasılsa değil mi? Ben âşık oldum Figen, başka hiçbir şeyi gözüm görmüyor şu an...
***
"Ne kadar çok yorulmuşum" diyerek girer girmez koltuğa sırt üstü yatmıştı Nazlı. Kuzey elindeki anahtarı sehpaya bırakıp yanına doğru yürüdü. Gülümseyerek uzanmış olan Nazlı'nın başucunda dikilip, elini beline koydu:
Kuzey: Bak koltukta uyuyup kalırsan seni burada bırakırım haberin olsun.
Nazlı: Bırakamazsın...
Kuzey: Bırakırım, derken biraz daha yaklaştı Nazlı'ya
Nazlı: Bensiz uyuyamazsın, dedi gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADI AŞK...
RomanceADI AŞK... "Çok uzun yıllar önce iki kır çiçeği birbirlerine aşık olurlar, her bahar diğer çiçekler gibi onlar da açıp güneşe merhaba derler. Fakat bir bahar başlangıcı bu çiçeklerden biri diğerine; "Biz diğer çiçekler gibi bu bahar açmayalım kı...