8. Bölüm |Acıtıyor.

778 105 13
                                    

Küçükken düştüğümüzde, dizimiz kanadığında canımız yanardı. Acıtırdı. Biraz daha büyüdüğümüzde, kalbimiz kırıldığında,ağlardık acıtırdı çünkü. İnsanlar büyüdükçe acıları da büyüyor, bazen dayanılmaz hal alıyordu. Wonwoo benim en büyük acımdı. En büyük merhemim, hiç kabuk tutmayan ve tutsa bile kabuğunu kopardığım bir yaraydı.
Acıtıyordu Wonwoo, ama acılarımızı her zaman hatırlamaz mıydık? Wonwoo kabuk tuttuğunda tırnak uçlarımla kanatıyordum onu. Acısın. Acısın ve onu hatırlayayım diye.

-Kim Mingyu

Wonwoo'nun kıvrılmış bedeni gözüm önünde duruyor,alnından boncuk terler dökülüyordu. Yatağın bir bölümü komple kana bulanmış, belinin çevresinde ki sargı bezini kandan seçemiyordum.

"Wonwoo!" dedim korkak sesimle. "Wonwoo,aç gözlerini!" Onu yavaşça sarstım,inilti dudaklarından kopup odaya dağıldığında geri çekildim.

Beynim işlevini yitirmişti.Hiç bir şey düşünemiyordum.Wonwoo önümde kıpırdamadan yatıyorken bir şey yapamıyıordum. Ellerimi saçlarıma geçirip saç diplerimi çektim. 'Düşün lanet olası! Çalış! Her şeye çalışıyorsun da bunda mı duruyorsun?!'Sızlanarak söylendim kendime.Sonra birden aklıma bir şeyler üşüştü.

'Telefon!' dedi biri.
'Hastane!' dedi,
'O,ölüyor!' dedi.

Oturduğum yerden kalkıp hızla yan odaya daldım. Telefonumu elime geçirip tekrar Wonwoo'ya geldim. Parmaklarım ekranda gezindi, bir anda acil hattı ararken buldum kendimi. Telefonu hoparlöre alıp Wonwoo'nun yanına çöktüm.

"SeungDeol Hastanesi,Ben Jung Ki-"
Uzun konuşmasını bitirmeden lafını kestim.
"Arkadaşım!" dedim,"O ölüyor."
"Durumunu belirtir misiniz ?"
"Belinde, kan akıyor! Sargısı var belinde! O ölüyor! Gelin,yardım edin! Ne olursunuz!"

Ağlamaya başlamıştım, Wonwoo elimden kayıp gidiyor gibi hissediyordum.
"Beyefendi sakin olun lütfen. Öncelikle kanayan yaraya bir bezle kompres yapın. Adresinizi alayım,ekiplerimiz yolda!"

Beynimi kurcaladım. Yoktu,evin adresi aklımda yoktu. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.Hala ağlıyordum. Bir yandan elimi Wonwoo'nun yarasına bastırırken diğer yandan da adresi hatırlamaya çalıştım.

"CheulSok Caddesi. Wang apartmanı. Daire Sekiz. En üst kattayız.Acele edin! O çok soğuk! Üşüyor sanırım. Çabuk gelin!"

Telefonu yere fırlatıp üzerimde ki tişörtü çıkardım.Topak haline getirip Wonwoo'nun yarasına bastırdığımda inledi Wonwoo. Bu iyi bir şeydi değil mi?

"Wonwoo," dedim endişeli sesimle.

"Aç hadi gözlerini." Kana bulanmış elimle yüzünü okşadım yavaş yavaş. Gittikçe soğuyordu bedeni. Dudaklarımı alnına dayadım, bir buse bıraktım.

"Wonwoo?!" Ondan ses almak istedim, bana baksın istedim. Tişörtümü daha sert bastırdım. İnildedi.

"Wonwoo! Duyabiliyor musun?" Yanıt almak istiyordum. Biraz kıpırdar gibi oldu,göğsü yavaşça inip kalkıyordu. Telefonu attığım yerden alıp yeniden çevirdim numarayı.

"SeungDeol Hastanesi,Ben Jung Ki-" dedi yine aynı ses. Lafını böldüm yine.
"Hangi cehennemdesiniz?! Size ölüyor diyorum! Neden hala gelmediniz?!"

Love Race |Meanie.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin