16. Bölüm| İyi Olacağız

700 77 52
                                    

-

Sevdiğiniz insana, onu sevdiğini söylemek aslında basit, ama bir o kadar da zor bir şeydir.' Acaba yeterli mi ? Ya da acaba bu onu sevdiğimi hissettiriyor mu?'

Sorular beyin hücrelerimizi yakarken, sevdiğiniz insandan gelen sadece basit bir öpücük ile dünyadaki bütün sevginin kanınıza karışıp,içinizde bir volkanın patlamasına neden olur.

Wonwoo benimleyken,içimde hiç sönmeyen bir yanardağ vardı, şimdi ise... Ne? Yoksa söyleceğimi mi sandınız?! Hadi oradan! Belki başka bir sayfada. Çok konuştum. İyi satır başları!

-Kim Mingyu

Sabah gözlerimi Wonwoo'nun yanımda kıpırdanışıyla açmış güne belkide en güzel şekilde başlamıştım. Güneş hafiften vücudumu ısırıyor, gözlerim üzerinde olan mayhoşluğu daha da büyütüyordu.

Taehyung ve Vernon bizim yanımızda durmaktan sıkılmış, aslında rahat rahat yiyişemedikleri için odadan çıkmış, bizi yalnız bırakmışlardı.

Vernon ve Taehyung iyiydi. Wonwoo ve ben iyiydik. Sanırım, kırıldığımız yerden tekrar büyüyorduk.

Wonwoo ellerini yüzüme çıkarmış,parmakları tenimi yakıyor hücrelerime yeniden hayat veriyordu.

"Gözlerin..."

Kirpiklerimin üzerinde bir cambaz gibi oynadı biraz. Parmak uçları yanaklarıma geçti bu sefer. Usul usul gezindi yanaklarımda. Arada bir öpücüklerle ödüllendiriyor, beni bindiğim hız treninde en uç noktada bırakıyordu.

"Yüzünün her bir noktası..."

Ufak adımları dudaklarıma indi, önce alt dudağımda uzun bir gezide,ardından dudaklarımın çevresinde uzun bir konserde gibi, yavaş ve içimdeki volkanı harekete geçirecek hareketlerde bulundu.

"Dudakların..." Parmakları biraz ağırlaştı, dudaklarımı ezdi bu sefer.

"Mingyu.." dedi hafif sinirli sesi.
"Neden bu kadar güzelsin?!"

Kıkırdadım.

Wonwoo kadar tapılası bir insan, benim gibi bir korkuluğa içinde 'Güzel' geçen ve beni öven kelimeler söylüyordu. Gözlerimi açıp onu süzdüm.

Tek kolunun üzerinde durmuş. Eli yumruk ve kulağının hemen yanında ona destek oluyor, saçları kabarmış ve alnında. Yüzünün sol tarafında henüz geçmemiş bir yastık izi, buram buram ben kokuyor her yanı, biraz Wonwoo, biraz ben. Biz kokuyor bütün oda. "Wonwoo," diyorum yüzüne bakarak, "Çok güzelsin!" kocaman bir gülümseme sunuyorum bu defa. Ardından dudaklarıma bir dudak örtünüyor benimkilere ve içimdeki volkan birden patlıyor, hız treni raydan çıkıyor ve ben ölüyorum.

Gülüşümden öptü...
Wonwoo beni gülüşümden öptü!

Bir anda Wonwoo'yu altıma alıyorum, küçük bir çocuk gibi kıkırdıyor ve bana güzel gülümsemesini gösteriyor. Gülmseyen Wonwoo, en sevdiğim.

"Tanrım! Seni öyle çok seviyorum ki!" Önce bana anlamamış gibi bakıyor ve benim uzun süre gülmeme neden olan kelimeleri söylüyor.

Love Race |Meanie.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin