3.Bölüm | Wonwoo'yu Anlat.

1K 128 50
                                    

-

"Bunu burada tuttuğuna inanamıyorum. Sülük gibi yapıştı, neden göndermiyorsun? "

Wonwoo yüksek sesli kelimelerini Jeonghan'ın kulağına savururken keyifle onu dinliyordum. Elimde favori biralarımdan biri vardı, fonda güzel bir müzik çalıyor , hava hafif yağmurlu açık kapının altından nefis bir koku yayılıyordu.

Uzun bar sandalyesinde oturuyordum. Vernon ise orada bir yerdeydi işte. Gözlerimle Wonwoo'ya ve yeni yeni dolan mekanın atmosferini tararken barmenlerden biri olan Dokyeom'a ilişti gözlerim.

Güzel bir gülümsemeyle karşısında ki adama bakıyordu. Adamın saçları kahverengi, boyu uzun ince bir vücudu vardı. Gözleri kahverengi ve şekilli idi. 'Ben deniz gördüm.' havaları vardı gözlerinde. Elinde ki Martiniden bir yudum aldı, ilk içişiydi sanırım yüzünü ekşiterek baktı bir süre. Ardından gözleri beni buldu ve gülümsedi .

"Tadı bok gibi." Kıkırdadım."Öyledir."

Wonwoo elinde ki tepsiyi sertçe önüme bıraktı.

"Zıkkımlan ve kaybol. Senin gibilerine ihtiyacımız yok."

Gülümsedim. "Jeonghan," dedim boğazımı temizleyerek.

"Çalışanlarınız,müşteriler ile saygısız bir şekilde konuşabiliyor mu ?"

Bezle elindekileri silerken konuştu.

"Ona saygısızlık yaptın mı ?" dedi.

"Hayır " dedim.

"Kafan ya da kafası güzel mi ?" dedi.

Elindekileri tepsiye yerleştirirken.
Gözlerimi Wonwoo'ya dikip.

"Benim ki değil ama,onun ki çok güzel." dedim.

" O zaman konuşabilir." Dedi servisini bitirmiş geri dönmüştü.

"Ama ben müşteriyim." dedim içimdeki çocukla.

Kıkırdadı Jeonghan,"N'olmuş ? O da bir barmen. Onun da kafası güzel!"

Kıkırdadım."Evet öyle.Çok güzel. Her şeyiyle."

"Cebinde paran olmasa," dedi ve bekleyip etrafa baktı "Seni şurada Jun'a dövdürtürüm. Kendine gel çocuk." Gülümsedim yeninden.

Wonwoo bana ne derse desin gülümsüyordum. Ona yenildiğimi düşünmesini istiyordum belki de . Bir anda zayıf yerinden vurmaktı planım.

Ancak şunu es geçiyordum ki Wonwoo,lanet olsun çok zekiydi. Etrafında dolaşmam bile onun için düşündüğüm şeyleri anlamasına yetiyordu. Kendince beni kendisinden korumaya çalışıyor,benim gözümü korkutmaya çalışıyordu. Ama bilmediği bir şey vardı. Ben bir yarışçıydım. Ve yarışçıların korkusu olmazdı.

Wonwoo'nun burnuna dokunup o tepki vermeden sandalyeden kalktım. Arkamda sülalemi eleyerek bana yaklaşan küfürleri duyarak koltukların olduğu bölüme geçtim. Vernon orada çingene pembesi bir koltukta oturmuş,yüzünde güneş gözlükleri , kucağında bir kadın,neşeliydi.

Ayağımla dürttüm onu.Gözlükleri indirip baktı.

"Ne var lan?" dedi bakışları,"Görmüyor musun meşgulüm?!" diye devam etti.

Love Race |Meanie.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin