Bela Alışkanlık Yapar mı?

809 132 6
                                    


Belanın insanların başına nasıl musallat olduğunu, "araştırılacak konular" başlıklı listeme ekliyorum. Bu konuda cevabını merak ettiğim birkaç sorum var:

1: İnsan belayı kendisi mi bulur?

2: Bela alışkanlık yapar mı?

3: Geliyorum diyen belayı geri çevirme şansınız ne kadardır?

4: Bir bela diğerini tetikler mi?

5: Bir beladan alınan ders sadece o belayı tekrarlamayı mı engeller? Her ders için farklı belalar mı yaşamak gerekir?

6: Size musallat olan beladan kurtulmak için bildiğiniz herhangi bir dua var mı ve işe yarar mı?

Gül annemlerde, çok sevdiğim için gelenek haline getirdiğimiz sucuklu kaşarlı pidelerle oturduğumuz iftar sofrasından nefes alamaz halde kalkıyoruz. Malzemeleri kendimiz verip fırıncıya hazırlattığımız pideler, doyduğumuz halde ye beni diye bağırıyorlar. Kıpırdayacak halim kalmadığı için zorlukla topluyorum mutfağı ve çayımı alıp balkona geçiyorum kıldığım akşam namazından sonra. Hava üşütmeyecek bir serinlikte. Bahçede sadece karanlığın içinde parlayan, neredeyse yere değecek kadar alçakta olan bahçe lambalarının ışıkları görünüyor ve onlara inat yıldızlar çok daha bonkör davranıyor ışık saçma konusunda. Nasıl dingin, nasıl sessiz, nasıl huzurlu bir havadır bu. Oldukça uzun süre oturuyorum bu dinginlikte. Peş peşe yanıma uğrayan ev ahalisi, yalnızlığımın tadını çıkarmam için fazla kalmıyorlar yanımda. Keşke Sarp da burada olsaydı.

Saate bakıyorum, gece yarısı olmuş. Yatsı namazını kılıp, mutfağa geçiyorum. Karnım hala o kadar tok ki, sahura kalkmamaya karar veriyorum. Babamın gelirken aldığı tatlıdan iki lokma yememişken zil çalıyor. Diyafondan eşimin sesini duyunca otomatiğe basıp kapıyı açık bırakıyor ve tatlımın başına geçiyorum. Kapının kapandığını belli eden sesi duymamla, eşimin kefen gibi bembeyaz kesilmiş suratını görmem bir oluyor.

- Ne oldu, ne bu halin?

- Ben gidiyorum, diyor nefes nefese.

- Nereye? Ne oldu söylesene!!!

- Bir süre yokum. A. Q. un puştu, vurdu adamı.

- Kim kimi vurdu be adam gibi anlatsana.

Yerimde duramıyorum. Aklıma kimse gelmiyor tahminde bulunmak için.

- Fatih be. O'nunla değil miydim bugün ben??

- Ee??

- O işte. Birlikte bir yere gittik. Yanında iki kişi daha vardı. Adamın biriyle görüşeceklerdi. Sonra adamı alıp eski bir inşaata götürdük.

- Nasıl zorla mı? Aha. Bir adam kaçırmak kalmıştı.

- Lan ben niye kaçırayım adamı. Giderken sorun yoktu ki. Adam paşa paşa geldi. Sonra orda ne konuştularsa tartışmaya başladılar. Bizimkiler adamı zorla soyup sandalyeye bağladılar.

Öyle hızlı konuşuyor ki, takip etmek neredeyse imkansız.

- Lan kaçmak istiyorum, yanındaki adamlar silahlı, kaçamıyorum. İyice benzettiler adamı. Sonra onlar dışarı çıkınca ben de çözdüm adamın ellerini, kaç dedim. Kaçtığını fark edince de düştüler peşine. Benzincide kıstırdılar adamı. Benzinci vermem size, burada olay istemiyorum dedi ama dinleyen kim. Bir şarjörü olduğu gibi boşalttı adamın üstüne Fatih. A.q yevmiyemi de alamadan kaçtım.

- İyi de Fatih vurmuş sana ne?

- Sana nesi mi var lan. Suç ortağı sayılırım bu durumda. Sabıkam da var. Kim inanır bana?

Alnıma bir öpücük konduruyor.

- İlle aç dedin telefonu. Aha bak gördün mü belayı? Ben sana diyorum, ben burada üç gün oturayım, aha şu pencere var ya , oradan bela girer içeri şerefsizim.

İçime suçluluk duygusunu sokmayı başarıyor. İyi de ben O'na bak şu telefona derken gidip adam vurun demedim ki. Buyur buradan yak şimdi.


Umuda Tutunmak #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin