SİNYAL!!

881 129 16
                                    


Bugün evliliğimde üçüncü yılı bitiriyorum ve kapıya gelen çiçekçiye bahşişini verip yolladıktan sonra, çiçeğin üzerindeki notu görene kadar evlilik yıldönümümüz olduğunun aklıma bile gelmeyişinden utanıyorum.

Bir tanem

Seni herkesten, her şeyden çok seviyorum

Ölene kadar

Kaderimsin!

Şu kaderimsin lafı da canımı öyle sıkıyor ki. Kendimi kapana kısılmışım da kaçmak için yol arıyormuşum gibi hissettiriyor. Bir daha söyleme diyesim geliyor ama nerede o cesaret.

Çiçeklerin öğlen gelmesi iyi oluyor, hazırlanmak için bol bol vaktim var. En sevdiği yemekleri hazırlıyorum, çocukların ihtiyaçlarını karşılıyorum, sonunda da kendim hazırlanıyorum ama oldukça da yoruluyorum.

Bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum...

Gece yarısına yakın geliyor, özür dileyerek sarılıyor. Her zaman çok temiz ve mis gibi kokan bedeninden zehir gibi bir koku yayılıyor. Sanki bütün gün kül tablasında oturmuş gibi.

Benim söylememe bile gerek kalmadan:

- Leş gibiyim, diyerek banyoya koşuyor.

Bir süre sonra bornozuyla gelerek:

- Bütün gün arabadaydık, çok sigara içildi, başım kazan gibi, diyor.

Gerçekten de gözleri kan çanağı, bakışları kayar gibi.

- Duş iyi geldi ama ağzım leş gibi, bisküvi falan var mı evde, getirsene.

Koliyle bebe bisküvisi alıyorum zaten ve çocuklardan çok ben yiyorum soğuk sütle.

- Çay da yapayım mı?

- Yok gerek yok, iki üç tane bisküvi getir yeter, ağzım tatlansın.

Hemen getiriyorum yanında bir bardak suyla. Yemesi de konuşması gibi hızlı olduğundan saniyede yutuyor hepsini ve dikliyor suyu üzerine.

- Zor geldim şerefsizim, bırakmıyor beni. Bir sürü palavra attım.

- Nasıl iş bu anlamadım ki zaten? Gecen gündüzün belli değil. Ne yapıyorsunuz ki bu kadar?

-Yerinde durmuyor ki adam. Alacakları, görüşmeleri. Manyağın teki zaten a.q.

Araya sıkıştırıyorum "küfretme!" Diye.

-Yav sağı solu belli değil. Bensiz de gitmiyor hiçbir yere. Para alana kadar da canım çıkıyor. Ne kadar lazımsa onu veriyor, maaş yok, işine gelince para saçıyor, bana gelince kırk dereden su getiriyor a.q.

Deminki uyarımı duymadı sanırım

Tekrarlıyorum:

-Küfretme

-Ne be! Hak ediyor.

-O'nun yanında da böyle konuşuyorsan kızmıyor mu diyecektim ama nasılsa bu hızla anlamıyordur ne dediğini.

- Ne diyorsun oğlum sen, ben 0'nun yanında kekemeyim be.

Basıyoruz kahkahayı.

Bir süre sonra oturma odasına geçip, yeni aldığımız yeşilin üstüne yaldızlı yaprak desenleri olan çekyata uzanıp televizyon izlemeye başlıyor. Bendeki uyku hali dayanılmaz boyuta geçince, bir öpücük verip yatak odasına geçiyorum hemen öncesinde çocukları kontrol ederek.

Umuda Tutunmak #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin