KIZILIMSI

KIZILIMSI -7

Multi; Arya Kurt.

* * *

Kapıdan içeri giriş yaptım. Hemen odama çıkmayı planlıyordum. Ama istediğim gibi olmadı.

" Arya!" Annemin otarite sesini duyduğumda topuklarımın üstünden döndüm. " Bugün olanları duyduk. Ser-"

" Sakın ağzını açmayın bu konu hakkında tek kelime ile ilgili konuşmak falan istemiyorum." Annem yanıma gelip kollarımdan tuttu.

" Ama biz senin iyiliğini istiyoruz bebeğim." Sinirle ona döndüm. " Iste sen ne zaman iyiliğimi ıstesen başıma hep kötülük geliyor." diye tısladım. Sırt çantamı alıp arkamı döndüm.

" İyi geceler." Merdivenlerden yukarı çıkıyıp odama girdim. Lanet olası çarpık bacaklı matematik hocamız bir ton ödev vermişti! Üstümü çıkartıp rahat birşeyler giydim.

Matematik defteri , kitabı , araştırma kitabı ve araç gereçleri bilgisayar masasının üstüne dizdim. Ben bu ödevi nasıl bitirecektim? Şu çarpık bacaklı matematik öğretmenden nefret ediyorum.

❆

Neredeyse iki saat icinde ödevleri yapmıştım. Derin bir nefes alıp saate baktım. 02.00'dı. Ne ara zaman geçmişti ki? Ivır zıvırları kenara atıp yatağıma girdim. Sosyal medya da gezinirken tanımadıgım bir numaradan mesaj geldi.

Gönderen; 05*********

Hey nasılsın?

Allah aşkına gecenin bir vakti de kimdi bu henüz tanımadıgım bir numaradan.

Gönderilen; 05*********

Sende kimsin?

Gönderen; 05*********

Ben doruk nasılsın diye merak ettim.

Allah aşkına bu benim telefon numaramı nereden biliyordu? Bu çocuktan uzak durmam lazımdı.

Gönderilen; 05*********

Sen benim telefon numara mı nereden biliyorsun?

Sorduğu soruyu es geçip gönderdim. Yaklaşık iki dakika sonra mesaj geldi.

Gönderen; 05*********

Nereden bulduysam buldum önemli degil. Telefon numaramı kaydet.

Sinirle ekrana baktım. Bu cocuk ne çeşit bir manyaktı? Rehbere girip ' Ukala' diye kaydettim. Attığı mesajları es geçerek derin bir uykuya daldım.

Sabah şu başımda öten alarmla kalktım. Okula gideceğim diye moralim bozulsada yarın tatil olduğu aklıma geldiği için sevinmiştim.

Dolabıma gidip siyah iç çamaşırlarımı yatağa fırlattım. Mini buz mavisi bir şort üstüne desenli yarım t-shirt alıp yatağa fırlattım.

Biliyorum çok düzenliyim.

Derin bir nefes alarak banyoya ilerledim. Suyu ayarlayıp dolmasını ilerledim. Üstümdekileri bir çırpıda çıkartıp kirliye attım. Gözüme kolumdaki dövmeme takıldı. Bir ara dövmelere çok takmıştım.

Bir çok dövmem vardı. Kolunda gül resmi vardı. Gülleri sevdiğim için yapmıştım bunu. Bileğime Roma rakamlarla otuz sekiz yazdırmıştım. Bunun anlamı ise otuz sekiz benim genellikle uğurlu sayımdır bu yüzden yapmıştım.

Yüzük parmağımda üç nokta var. Ama bunun bir anlamı yok sadece zarif durduğu için yaptırmıştım. Küçük piramit yaptırmıştım. Piramitlere karşı ayrı bir duygum olduğu için yaptırmıştım.

Küvete girip vücudumun gevşemesini bekledim. Daha yirmi veya otuz dakikam vardı. Biraz geç kalsam bir şey olmazdı herhalde. Çilekli şampuanımı alıp kızıl saçlarıma döktüm. Yavaş yavaş saçlarımı köpürtüp durladım.

Yavaş adımlarla kapının arkasındaki bornozu alıp vücuduma sardim. Banyodan çıkıp odama girdim. Vücudumu kurlayıp siyah iç çamaşırlarımı giydim. Altıma mini buz mavisi şortumuda geçirdim.

Üstüme desenli yarım t-shirtide giyip saçlarımı kuruttum. Tarağı alıp saçlarımı iki kere taradım. Siyah lastiği alıp saçımı at kuyruğu yaptım. Aceleyle telefonumu ve çantamı alıp aşağıya indim.

Ev sesiz olduğuna göre annem ve babam erkenden şirkete gitmişlerdi. Siyah spor ayakkabıları ayağıma geçirdim. Çekmeceden arabanının anahtarını alıp evden çıktım. Garajdan arabayı çıkartıp okula doğru yol aldım.

Okula geldiğimde arabayı yerleştirip indim. Daha dersin başlamasına on dakika vardı. Okula girip kafeterya'ya yürümeyr başladım. Görünüşe bakılırsa Cansu bugün okula gelmemişti.

Kafeterya'ya girdiğimde Gözüme çarpan ilk kişi Doruk olmuştu. İlk önce bana bakıp üstümü inceledi. Çatık kaşlarla bacaklarıma bakıp kafasını iki yana salladı.

" Bir tane sıcak çikolata."

" Tabii." Adam başını onaylanıp sıcak çikolatayı verdi. Teşekkür edip boş bir yere oturdum. Sıcak çikolatamdan bir yudum alıp telefonumu kurcalıyordum.

" Arya." Kafamı telefondan kaldırıp önümde dikilen doruk'a diktim gözümü.

" Efendim?"

" Mesajlarıma niye cevap vermedin?"

" Uyumusum." Başını onaylarcasına salladı. Bir bahane üretip ona sundum.

" Benim gitmem lazım." Çatık kaşlarla bana döndü.

" Nereye?"

" Sınıfa."

" Daha altı dakika var arya." Sıkıntıyla bahane üretmeye başladım.

" Olsun benim gitmem lazım." Dudaklarında bir gülümseme belirdim. İçten bir gülüş değildi daha cok alay ve duygusuzdu.

" Benden kaçacagını mı sanıyorsun?" Bana dönüp çatık kaşlarla bana bakmaya başladı. " Sana binlerce iyilik yaptım ve şimdi sen benden kaçıyor musun?"

Alayla gülüp bana yavaş yavaş yaklaşmaya başladı.
Bütün kafeterya şok olmuş ıfadeyle bizi izliyolardı.

" Nereye gidersen git. Nereye kaçarsan kaç. Seni kaçtıgın delikten bulur çıkartırım. Benden kolay kolay kurtulamazsın bayan geveze..."