Multi; Serdar Yürek
* * *
" Tamam iyiyim ben." Doruk'tan güç alıp zor bela ayağa kalktım. Cansu telaşla yanıma geldiğini gördüm. Ona kızgındım. Ben serdar yüzünden deli muamelesi görmüştüm. Ve cansu'da bunu biliyordu.
" Gelme." Cansu yerinde durup bana baktı. Hemen sırt çantamı alıp kafeterya'dan çıktım.
" Benden kurtulamazsın seni geri kazanacağım!" Sedar sesi kafeterya'da bildiğin yankı yapmıştım basımı iki yana sallayıp dışarı çıktım.
" Hey arya! Dur beni bekle." Arkama dönüp koşa koşa yanıma gelen Doruk'a baktım.
" Nereye gidiyorsun?" Yanıma gelip yüzümü inceledi.
" Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var." Başını onaylarcasına salladı. Birden elimden tutup beni arabasına sürükledi
" Hey! Ne yapıyorsun?"
" Kapa çeneni." Sesi yumuşaktı. İçimden öküz diye geçirdim. Derin bir nefes alıp ön koltuğa oturdum
" Nereye gidiyoruz nereye götürüyorsun beni?" Sıkıntıyla bana baktı.
" Çok konuşuyorsun geveze." Bilmiş bilmiş homurdandım.
" Gevezeymis ben senin gibi ömrü hayatımda ukala , odun , öküz bir insan görmedim." Bana yandan bir bakış attı. Oflayıp dışarıyı izledim.
Bilmediğim yollardan geçerken ağaçlardan kopan solmuş yaprakları izledim. Rüzgardan dolayı her tarafa uçuşuyorlardı. Araba durduğunda kafamı onume çevirdim. Uçurumun kerındaydık.
" Beni buradan mı atacaksın?" Dehşete kapılmış bir ifadeyle yüzüne bakıyordum. " Sen nasıl bir insansın? Ne gibi bir fantazilerin var senin be adam! Sana birşey yapmadım benle uğraşmayı kes yoksa oku-"
" Sus artık geveze. Sana boşuna geveze demiyorum. Belki kafa dinlemek istersin diye getirdim seni." O konu tekrar aklıma gelince gözlerim dolmaya başladı.
" Hey. Ağlama." Derin bir nefes alıp gözyaşlarımı geri gönderdim. " Tekrar geldi. Lanet olası yerden çıkıp tekrar hayatımı karartmaya geldi." Derin bir nefes alıp camdan dışarı izledim.
" Ben onun yüzünden deli damgası yedim. Psikoloji tedavi aldım. Ben onun gelmesini bekledim. Nedensiz yere gitti." Gözyaşım yanağımdan damlayıp birleştirdigim elime süzüldü.
" Onu gerçekten sevmişsin."
" Evet. Onu çok sevdim." Ona dönüp devam ettim. " Keşke sevmeseydim." Bana dönüp bakmaya başladı. Kafamı çevirip arabadan çıktım. Ellerimi kotumun cebine koyup uçurumun yanına yürüdüm.
Dikkatli bir şekilde oturup ayaklarımı aşağıya doğru saklandırdım. Bu kaya parçası sağlam olup olmadığından emin değildim. Ama çokta umursadıgım söylenemezdi.
" Cesaretli kızsın." O da ayni sekilde oturdu. Donuk gözlerle karşıya bakmaya devam ettim.
" Neden benle uğraşıyorsun?" Dedim. Söyledigi soruyu es geçerek. " Bilmem." Omuz silkip karşıya bakmaya başladı.
" Burayı nereden buldun? Gerçekten çok guzel." Gülümseyerek bana döndü. " Babamla kavga etmiştim sonra dolaşırken burayı buldum." Derin bir nefes aldı.
Sanki söyleyecek cumlesi çok zormus gibi ağzında geveledi. " Burayı hiç kimse bilmiyor. Yani ilk getirdiğim kişisin." Ne diyeceğimi bilemediğim için başımı sallamakla yetindim.
" Onu hala seviyor musun?" Boş boş ona baktım. " Hayır. Hissetmiyorum." Yüzünde gülümseme belirdi. Nedenini anlamadıgım bir gülümse.
" Teşekkür ederim." Bana dönüp tek kaşını kaldırıp anlamadıgını ifade etti.
" Beni yalnız bırakmadıgın için." Gülümseyerek ona baktım. Elini kaldırıp omuz silkti. " Önemsiz."
Gitmeden önce Serdar benden kurtulamazsın demişti. Ne yani hep burada mıydı? Temelli mi gelmişti buraya? Sıkıntıyla nefesimi üfledim. Ne kadar da boktan bir hayatım vardı benim.
Doruk'a kafamı çevirdigimde sigara yakmış içiyordu. " Banada verir mısın?" Şaşkın gözlerle bana baktı. " Sen içiyor musun?"
" Hayır. Sadece morelim bozuk olduğunda." Başını salladı. Montudan sigrasını çıkartıp bir dal bana uzattı. Teşekkür edip sigarayı dudaklarıma yerleştirdim.
Çakmağı yakıp sigaranın ucuna değdirip çektim. Doruk dikkatle beni inceliyordu. Sigaradan derin bir nefes alıp dışarı üfledim.
" İyi geliyor." Kafasını aşağı yukarı salladı. " Öyle."
Telefonum çalmaya başladı. Doğrulup telefonu cebimden çıkardım. ' Cansu ' yazısını görünce sıkıntıyla gözlerimi yumdum." Efendim?"
" Neredesin sen?" Diye cırladı.
" Konuşmayalım Cansu."
" Pekala kızgınsın bana biliyorum ama sana birşey söylemem lazım." Sigaramdan derin bir nefes aldım.
" Evet?"
" Annen ve baban öğrenmişler."
" Ne?" Diye şakadım.
" Dalga mi geçiyorsun sen benimle?"
" Malesef."
" Tamam baybay."
Aceleyle telefonu kapattım. Eğer öğrenmişlerse bana gün yüzü göstermezlerdi.
" Ne oldu?" Dışlerimi dudaklarıma geçirip Doruk'a döndüm. Bir an gözleri dudaklarima girerse toparladı.
" Annem ve babam öğrenmis."
" Nasıl öğrenmişler."
" Bilmiyorum ama benim acilen eve gitmem lazım." Hemen başını salladı. Kayanın üstünden dikkatlice kalkıp ön koltuğa yerleştim. Doruk'ta arabaya binip eve sürmeye başladı.
❆
Eve geldiğimizde sıkıntıyla eve baktım. Doruk'a dönüp konusmaya başladım.
" Her şey için teşekkur ederim."
" Önemsiz Geveze." Dudaklarıma yukarı doğru kıvrıldı. " İyi geceler." sirt çantamı alıp arabadan indim.
Şimdi başlıyoruz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZILIMSI
ChickLit" Herkesten ve bencillikten nefret ediyorum.Hiç bir bok yaşamadan bütün gün ağlayan ınsanlardan tiksiniyorum. Psikoloğumun sürekli bana verip durduğu antidepresanlardan nefret ediyorum.Beni dıştan görenler mutsuzlugumu anlamıyorlar. Her şeye sahip o...