Uyandığımda koltukta değil yataktaydık. Gerinerek yataktan kalkmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım. Çünkü ahtapot misali belime sarılan kollarla kalkmam imkansız gibi gözüküyordu.
" Doruk." diye mırıldandım. Ama o hiç yerinden kıpırdamamıştı bile.
" Doruk." daha sesli bir şekilde bağırdım.
" Hııı" dedi boğuk sesiyle.
" Kollarını çeker mısın? Kalkacagım."
" Hı-hı." dedi. " Benimle kal." Mızmızlanarak.
" Of doruk bebek gibisin." Gözleri kapalı güldü. Beni yanına çekip burnunu tenime sürtüp tahrik edici bir tonda fısıldadı.
" Senin bebeğin.."
❆
Uyandığımda yanımda bir Doruk yoktu. Gözlerimi açıp kısık gözlerle etrafı incelemeye başladım. Gözlerim saate kaldığında gözlerimi pörtleterek saate baktım.
20.56
Ne ara bu saate kadar uymusum diye geçirdim içimden. Bu saate kadar uymama rağmen hala uykum vardı.
Oflayarak yataktan kalktım. Gözlerimi ovalayarak banyoya doğru ilerledim. Musluğu açıp yüzüme soğuk su vurdum bir kaç kez.
Sonra dışlerimi fırçalayarak işimi tamamladım. Yüzümü havluyla kurlayarak yerine astım.
Dağılmış , karman çorman olmuş saçlarıma igrenerek baktım. Kafamdaki lastiği çıkartarak düzgün bir sekilde bağlayarak at kuyruğu yaptım.
Banyodan çıkıp alt kata yavaş adımlarla inmeye başladım. Doruk koltukta oturmuş elinde bira vardı.
" Doruk?" kafasını çevirip bana baktı. Ama sonra geri cevirdi
" Bir şeyin mi var?"
" Bilmem?" Dedi dudaklarını büzerek " Var mı?"
" Sen iyi değilsin noldu neyin var senin doruk?"
Sinir ve acı ile karışık bir kahkaha attı. " Ne mi oldu? Güvendigim ona karşı tuhaf şeyler hissetmeye başladığım kızın beni arkamdan bıçaklamasını öğrendim!" Gözlerim dolmaya başladı. Kimden bahsediyordu mu?
" S-sen kimden bahsediyorsun?"
" Gerizekalı falan mısın?" diye bağırdı. " Sensin duydun mu? Benimle oyun oynaman zevkli miydi? Ha söylesene!" saçımı tutup çektiğinde acı dolu bir çığlık ağzımdan kopuverdi.
" Ruh hastasısın sen!" Diye çığlık attım. " Sen delinin tekisin! Bırak beni." Kollarında tepindim.
" Kimden duydun ha söylesene kimden duydun!!"
" Sanane!" bağırdı. " Seni ilgilendirmez."
" Sen varya adı piç kurusunun tekisin!"
" Sende küçük bir fahişenin tekisin. Kim bilir kaç kişiyle yattın? "
" S-sen." Gözümden bir kaç damla yaş aktı. " Senden nefret ediyorum. "
❆
2 haftadır Dorukla konuşmuyordum. Ve ben onu özlemiştim. Lanet olsun! Ona karşı çok karışık duygularla doluydum. Bunun içinde aşk var miydi orasını bilmiyorum.
Bugün okula gitmek istemiyordum. Ama bugün kimya sinavım vardı. Hiç çalışmadım. Koca bir alkış bana.
Gözlerimi devirip siyah bir pantolon ve beyaz bir t-shirt giydim. Kızıl renkli saclarimi at kuyruğu yaptım. Hiç makyaj yapmadan çantamı alıp aşağıya indim.
Annem çayları koyuyordu babam ise gazete okuyordu. Gülümseyerek yanlarına gittim.
" Günaydın!" diye şakıdım. " Günaydın tatlım."
" Günaydın prenses."
Gülümseyerek kahvaltı etmeye başladım. Hızlı hızlı yemek yiyip masadan kalktım
" Hey ne bu acelen?"
" bugün kimya sinavım var. Erken başlayacak. Ona yetişmem lazım."
" Ah bebeğim bilmiyordum! Başarılar!"
" Teşekkür ederim!"
❆
Okula geldiğimde tam karsımda Doruk'u gördüm. Bana bakıyordu. Ayağı kalkıp yanıma gelmeye başladı. Adımlarımı daha çok hızlandırıp okula girdim.
Dolabımın yanına gelip kimya yedek defterimi ve kitabımı çıkardım. Kolumun altına sıkıştırıp dolabımın kapağını kapattım. Arkamı dondugumde Dorukla göz göze geldim.
" Arya." Diye mırıldandı.
" Çekilir mısın? Gitmem lazım."
" Benden kaçma." Histerik bir kahkaha attım. " Bana fahişe diyen biriyle ayni yerde duramam kusura bakma."
Yanından geçmeye çalıştım ama izin vermedi. " Doruk çekil suradan senin ayni yerde falan kalmak istemiyorum duydun mu?! Senden nefret ediyorum. Kim bilir kime inanıp benim kalbimi kırdın. Bir daha karşıma çık-"
Lafımı yarıda bölen dudaklarıydı.
Bir dakika.
Doruk beni öpüyor muydu? Yoksa ben mi hayal görüyordum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZILIMSI
ChickLit" Herkesten ve bencillikten nefret ediyorum.Hiç bir bok yaşamadan bütün gün ağlayan ınsanlardan tiksiniyorum. Psikoloğumun sürekli bana verip durduğu antidepresanlardan nefret ediyorum.Beni dıştan görenler mutsuzlugumu anlamıyorlar. Her şeye sahip o...