Multi; Bulut Karakaya
* * *
Sabah annemin cırtlak sesiyle gözlerimi açtım. Neden kulağımın dibinde bağırmak zorunda?
" Arya! Çabuk kalkıyorsun."
" Def ol başımdan." Sinirle tıslayıp anneme sırtımı döndüm.
" Arya!" Öyle bir bağırdı ki hemen kalkıp silkelendim.
" Tamam ışte kalktım." Annem gözlerini devirip odamdan çıktı. Uykulu gözlerimi etrafta gezdirip Derin bir nefes aldım.
Paytak adımlarla bonyoya girdim. Suyu acıp küvetun dolmasını bekledim. Üstümdekilerden kurtulup kirliye attım. Suyu kapatıp içine girdim. Vücudumun gevşedigini hissettim.
Başımı arkaya atıp derin bir nefes aldım. Cansu'nun kalbini kırmıştım. Bunun farkındaydım elbet ama bana emir verirken sinirlerim gerildi ve kendimi tutamadım.
Onun da gönlünü almam Lazımdı. Bunu kafama kazıyıp çilek kokulu duş jelimi elime aldım. Life bir miktar dus jelini sıkıp vücudumu yıkadı. Tekrar elime bir miktar şampuan sıkıp saçlarımı köpürttüm.
Bu işlemi iki defa tekrarlayıp küvetten çıktım. Havluyu vücuduma sarıp banyo dan çıktım. Giysi dolabıma ilerleyip vücut hatlarımı ortaya çıkaran siyah dar yırtık kot. Üstüme ise ' Be Yourself ' yazan bir t-shirt giydim.
Kızıl saçlarımı kurutup düzleştirdim. Tarakla bir kere daha saçlarımı taradım. Siyah Zimbalı sırt cantamı omzuma taktım. Yatakta iphone 6s telefonumu alıp kotumun cebine sıkıştırdım.
Merdivenlerden aşağıya indim. Kahvaltı masasına geçip aceleyle tabağıma bir kaç atıştırmalık şeyler koydum.
" Günaydım." diye mırıldandım.
" Günaydın kızım bugün hangi dersl-" babamın sözünü şiddetle kesip bagırmaya başladım.
" On sekiz yaşındayım! on sekiz. Istanbul'da rahattım. Boşluyordunuz beni. Rahattım. Küçük bir çocukmusum gibi bana öğüt vermeyi kesin! Derslerimi boşladigim falan yok! Rahat bırakın artık beni." Annem ve babam üzgün gozlerle bakıyorlardı.
Sinirle yan sandalyedeki çantamı alıp omzuma taktım. Vanslarimi ayağıma geçirip kendimi dışarı attım. Yaptıklarımdan pişman değildim. Onların suçuydu.
❆
Hızlı adımlarla okula girip cansu'yu aradım onu göremeyince omuzlarım öne düştü. Kafeterya'ya doğru giderken birisine çarptım.
" Önüne baksana be!" diye şakıdım. Gözlerimi bana carpan çocuğa çevirdim. Masmavi okyanus gözleri beni tarıyordu
" Özür dilerim."
" Şey.. Pardon biraz çıkıştım."
" Biraz mi? " kulaklarım kikirtisini ilişti.
" Tamam baya çıkıştım." Bembeyaz dışlerini ortaya serdi.
" Bulut." Elini uzatıp tutmami bekledi.
" Arya." Elini tutup zarifce salladım.
" Memnun oldum bulut." Gülümseyerek bana cevap verdi.
" Kimi arıyorsun?" Sıkıntıyla nefesimi ufleyip çevreme bakındım.
" En yakın arkadaşımı galiba gelmedi."
" Bulut birşey mi oldu?" Yanımdan bir sert ses duydum. Kafamı kaldırıp baktığımda Doruk'un olduğunu gördüm.
" Hayır dostum birşey yok." Bana bakıp gülümsedi. Hafif tebessüm yolladım.
" İyi." Bana bakıp devam etti. " Bulut bizi yalnız bırakır mısın?"
Başını belli belirsiz sallayıp bizden uzaklaştı. Gözlerimi onun dışında heryere gezdirdim.
" Merhaba Arya." Alaycı sesini işittim. Yapmacık bir gülümseme yüzüme takıp konuştum.
" Merhaba Doruk."
" Seninle görüşücegimizi söylemistim."
" Ya evet." Diye mırıldandım. Gözlerini bedenimde gezdirip muzipçe sırıttı.
" Şey benim gitmem lazım." Lafı ağzımda gevelemeye çalıştım.
" İsminin anlamını biliyor musun Arya?"
" Evet." Derin bir nefes alıp devam ettim. " Opera eserinde solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği,kendi içinde bütünlüğü olan şarkı."
" şey peki senin?" Çekinerek lafı ağzımda geveledim.
" Dağ ya da tepenin en yüksek yeri " kafamı salladim. Kafasını yavaş yavaş suratıma eğmeye başladı. Dudaklarını kulagima degdirip konuşmaya başladı.
" Benden kaçamazsın Bayan Kurt."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZILIMSI
ChickLit" Herkesten ve bencillikten nefret ediyorum.Hiç bir bok yaşamadan bütün gün ağlayan ınsanlardan tiksiniyorum. Psikoloğumun sürekli bana verip durduğu antidepresanlardan nefret ediyorum.Beni dıştan görenler mutsuzlugumu anlamıyorlar. Her şeye sahip o...