Multi; Doruk Dağlı
* * *
Doruk eve geleli yarım saat olmuştu. Heyecanla bir o yana bir bu yana gidiyordu
" Yani şimdi sen benimle birlikte benim yanımda olacağını mı söylüyorsun?" Bu kelimeyi bin defa tekrarlamıştım. O soruyu sormaktan bikmiyor. Benden cevap vermekten bıkıyordum.
" Evet ama her an vazgecebilirim." Dehşetle bana bakıp yanıma geldi. Bu halleri çok komikti. " Tamam tamam. Hadi hazırlan bara gidiyoruz."
Gözlerimi devirdim. " Gitmesek olmaz mi?" Masum masum ona baktım. " Kes şunu." Bu dediğine kahkaha attım. " Ve.. Hayır hadi git üstünü giyin." Oflaya puflaya yukarı çıktım.
Odama girip giydi dolabıma ilerleyip kapaklarını açtım. Elbiselere bakarken gözüme bir elbise çarptı. Elime alıp inceledim. Simsiyah bir elbiseydi. Derin bir göğüs dekoltesi vardı ve dizimin iki karış üstündeydi beli yuvarlak şeklinde açıktı.
Sonuçta bara gidiyorduk ve herkes benim gibi giyiyordu. Benim gibi değil aslında götlerinin altında biten elbiseler giyiyorlardı. Elbiseyi yatağın üstüne atıp ayakkabı seçmeye başladım.
Platform topuk ayakkabıyı alıp kenara koydum. Küçük çantamıda alıp elbisemin yanına attım. Hızlı hızlı banyo'ya ilerleyip suyu açtım. Üstümdekileri giysileri alıp kirliye attım. Topuz yaptıgım saçlarımı açıp sırtımda sallanmasına izin verdim.
Oyalanmadan küvete kendimi bıraktım. Hemen çilekli duş jelimi alıp bir miktar life sıktım. Lifi vücudumda gezdirip yıkadım. Bu sefer çilekli şampuanımı alıp avcuma bir miktar sıkıp saçlarımı köpürttüm. Bu işlemi iki defa tekrarlayıp banyodan çıktım.
Işık hızıyla üstüme siyah dantelli iç çamaşırlarımı geçirdim. Neden dantelli olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Hemen siyah elbiseyi üstüme geçirdim. Kurutma makinesini fişe takip saçımı kurutmaya başladım.
Saçlarımın kuruduguna emin olduktan sonra kurutma makinesini fişten çıkarıp yatağa bıraktım. Saçlarımı tarayıp düzleştirdim. Deri montumu dolaptan alıp üstüme geçirdim. Ayakkabıları da bir çırpıda geçirdim.
Yatağın üstündeki ıvır zıvırları yerlerine yerleştirdikten sonra küçük siyah çantamı alıp aşağıya indim. Görüş alanıma Doruk girdiğinde üstünü değiştirdigini gördüm. Her halde eve gidip üstünü değiştirmişti.
Ona baktıgımda beni inceledigini gördüm. Yavaş yavaş merdivenlerden inip tam önünde durdum. Gözlerimi gözlerine kenetleyip o parıltıya şahit oldum.
" Nasıl olmuşum?" Dedim çekinerek. Bu halime gülmekle yetindi. Ellereni yanaklarıma yerleştirip bana bakmaya başladı.
" Sana birşey itiraf etmek istiyorum." Merakla ona baktım. Nefesini verip gözlerini etrafta gezdirdi. Sonra birden tutkuyla bana bakmaya başladı.
" Seni öyle çok öpmek istiyorum ki.." duyduklarımla şok geçirmem bir olmuştu. Beni gerçekten de öpmek istiyordu. 1 seneden sonra galiba başka birisiyle öpüşücektim
" İzin veriyor musun?" Ne diyeceğimi bilemez halde ona bakıyordum. Ne hayır ne de evet diyordum. Ama ben onu öpmek istiyor muydum?
Birşey demeyince bana yavaş yavaş yaklaşmaya başladı. Nefesini dudaklarımda hissedince gerildiğimi hissettim. Belki yeni bir sayfa açabilirdim Dorukla.. Mutlu olabilirdim onla. Ama korkuyordum.. Ya beni bırakıp giderse..
Bu düşüncelerimi dudaklarımda baskı hissedince uçu verdi. Dudaklarımı aralayıp karşılık vermeye başladım. Bir elini belime yerleşirip beni kendine daha çok yapıştırdı. Son kez alt dudagımı emip geri çekildi.
" Dudaklarının tadı çok güzel bayan geveze.."
❆
Bara geldiğimizde arabadan inip derin bir nefes aldım. Gösteri yapacaktık Doruğun olduğumu kanıtlayacaktık. Ama ne yapacagımızın hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.
Yanıma gelip ellerimi sıcak ellerinin arasına aldı. Gösterişli kapıdan girince burnuma o sigaranın has kokusuyla doldu. Doruk beni kenarda duran bir masaya çekiştirdi.
Masaya oturunca etrafı incelemeye başladım. Kadınlar erkeklere sürtünen, Piste çılgın gibi dans edenler , içki içinler vardı. Etrafı daha dikkatli inceledigimde dikkatli gözlerle bizi izlediklerini gördüm.
" Neden dikkatli gözlerle bizi inceliyorlar?" Ses olduğu için bağırmak zorunda kalmıştım.
" Şu an Doruk Dağlıyla oturdugunun farkında mısın? Hiç bir kızı yanıma getirmem ve gelmeye cesaret edemezler."
Başımı sallamakla yetindim yanımıza garson gelince doruk soran gözlerle bana baktı. " Bira." Diye yanıtladım. Kola içecek halim yoktu her halde. " Votka."
" Hey hızlı gitmiyor muyuz?" Dedim ona bakarak. Başını salladı. " Kolay kolay sarhoş olmam."
Garson yanımızdan ayrılıp tezgaha doğru yol aldı. Doruk kolu açarak. " Gel." Dedi itiraz etmeden kolunun altına girdim. Dudaklarını saçlarımda gezdirdi.
" Sana birşey sorucam."
" Sor bakalım geveze." Derin bir nefes alıp aklımdakileri dışarı yansıttım. " Beni bu kadar istemenin sebebi ne?"
" Seni istememin sebebini biliyorsun sana söylemistim. " başımı salladım. " Hiç birsine aşık oldun mu?"
" Evet." Derin bir nefes aldım. " Sonra ne oldu peki?"
" Gitti.." dedi sesi titrek çıkmıştı. Başımı göğüsünden kaldırdım. " Hey bay ukala üzülme!" Yapmacık bir sinirle ona kızdım. Dudaklarında ufak bir tebessüm beliriverdi.
" Gösteri zamanı.." birden dudaklarıma yapıştı ben ne olduğunu anlamadan beni kucağına çekti. Rahatsız bir sekilde kıpırdandıgımda boğuk bir sesle inledi.
Lanet olsun!
Hemen dudaklarından ayrıldım. " B-ben çok özür dilerim. İstemeden oldu gerçekten yani sen birden beni öyle çekince ben rahatsız oldum ve kıpırdandım. Amacım seni tahrik etmek falan değildi çok özür dil-"
" Tamam Arya amacının o olamadıgını ikimizde biliyoruz bebeğim. Gevezelik yapma."
" Hah gevezeymis." Kucağından inip yanına oturdum. İçkiler geldiğinde biramı alıp bir yudum aldım. Doruk cebinden sigara çıkarınca heyecanla elimi uzattım.
" Bebek gibisin." Gülerek başını iki yana salladı. " Sadece bu günlük." Tek kaşını kaldırdı. Başımı onaylarcasına salladim. Elime sigarayı verdi. Çakmağı alıp sigarayı alıp yaktım. Derin bir nefes alip dumanını dışarı üfledim.
Dorukta aynısını yaptı birama uzanıp bir yudum aldım. Doruk beni kendisine çekti. Kolumu beline sardım. Gülümseyerek başıma bir öpücük kondurdu. Sigarasından bir nefes daha aldı. Yavaş yavaş bana yaklaşıp fısıldadı.
" Seni asla bırakmayacagım bayan geveze.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZILIMSI
ChickLit" Herkesten ve bencillikten nefret ediyorum.Hiç bir bok yaşamadan bütün gün ağlayan ınsanlardan tiksiniyorum. Psikoloğumun sürekli bana verip durduğu antidepresanlardan nefret ediyorum.Beni dıştan görenler mutsuzlugumu anlamıyorlar. Her şeye sahip o...